gazetesinin okuyucuları degıl vatanse- ver her Türkün başlıktaki cümleden do- layı memnuniyet hissetmemesi imkân- sızdı. Yazıda şöyle deniliyordu: Hür dünya Menderes'e etmeli. İşin en iyi taralı bu kanaatin Zafer Gazetesine değil, dunyanın en meşhur gazetelerınden Su y Times'e ait bu- lunmasıydı. Iktıdarın orgam İngiliz ga- zetesı tarafından yayınlanan ve başve- hararetle öven -dış politikada gösterdiği muvaffakiyetten dolayı ma- kalenin hemen tamamını — sütunlarına almıştı. Zafer bu kadarla da kalmadı, İngiliz ve Amerikan basınında çıkan ya- zdan büyük bir iftiharla okuyucularına bildirdi. Bu yazıların hemen hepsinde teşekkür Adnan Menderes şahsen -dış politikada gösterdiği muvaffakiyetten dolayı- ga- yet haklı olarak tebrik ediliyor, hakkın- da çok güzel ve doğru cümleler kulla- yordu. Ancak Zafer gazetesi, bundan pek kısa bir muddet evvel gene Ingılız ve Amerikan basınının en maruf temsilci- lerini bir ara sıyomstlıkle bir ara komu nistlikle, bir ara düşmanlıkla, en sonda da ne idüğü belirsizlikle itham etmemi: olsaydı elbette ki şimdi aynı gazetelerin lehimizde yazdıkları yazılar bizleri daha fazla sevindirirdi. Zira, Zafer gazetesi- nin iddialarına inanan elbette ki çık- mıştır. Hoşa gitmeyen o yazıları yazar- ken samimiyetten uzak bulunan gazete- ler, acaba boşa giden yazıları yazarken BASIN KANUNU — YAN ÇİZİYORSUN HAl... AKİS, 22 OCAK 1955 YURTTA OLUP BİTENLE» samimi midirler? Zafer'in bazı okuyu- cuları, bu suali kendi kendilerine sor- muşlardır. AKIS, yabancı gazeteleri yazdıkla- rına, göre degıl hüviyetlerine göre sı- nıflandırdıgı için meselâ Observerın meselâ Sunday Times'in, â New - York Times'in makalelerıne lehte de ol- zın köşesinden dahi geçmemiştir zumuz Zaferin, yazılanlar lehte oldugu nasıl bunları ka alıyı aleyhte olduğunda da nazarı itibare al- ması ve oralarda hakkımızda hakıkaten öyle düşünüldüğüne — inanması Bu- nun aksi sadece gulunç olur. Aynı ga- zeteler seni öÖvdükleri zam: kid ettıklerınde alçak... Bu olsa okuyucuy: reddüt verir ve pek şarklı bir zihniyetın delili yerine geçer. Yahut iktidarın o! rganı yabancı ba- sına hıç ehemmiyet vermesi O da, lnış ama nıhayet olağan bır polıtıka yerıne geçer. Yapmaması gereken şey, hafifliktir. C. H.P. Bir turnenin başında D u satırlar okunduğu şurada gözlük- lü bir adam, —Amerikada konuşma- ya başlamış olacaktır. Gözlüklü adam mahdut saçlarını, başını tamamile ör- tecek şekilde düzenler, Türkiyenin ana muhalefet partisinin genel sekreteri Ka- sım Gülektir. Kasım Gülek, vâki davet üzerine Amerika ve Kanada konfe- ranslar vermek için Atlantiği aşmıştır Konferansların mevzuu Türkiyedir. Amerikalılar, — konferans dınle ten pek. hoşlanırlar. Bu yüzden mem- leket dahilinde konferans türneleri ter- tıpleyen hususi ajanslar vardır. Bunlar, bir ücret mukabilinde hatipler bulur- a a dinleyiciler konferanscıya sualler sorarlar, hattâ onu sıkıştırır, ter- letırler ,sonra da evlerine dönerler. Ka- ilek, erikada bedeli mukabi- linde konferans verecek tek Türk değil- dir. Kendisinden evvel de bir çokları ay- nı davetlere icabetle aynı mevzuda ko- nuşmalar yapmışlar, Amerikalıların Tür- kiye hakkındaki meraklarının tatminine çalışnuşlardır Ancak bu konferansçıla- ın hiç birinin Kasım Gülek, kadar a- laka uyandırıcı olmadığı da bir haki- kattir. Kasım Gülek hem şahsı itibarile alâ- ka uyandırıcıdır hem de işgal ettigi evki bakımından. Tahsilinin bir kıs- mı Ame nkada yaptığından Ingılızceyı mükemmelen konuşmakta, detlerine o âdetleri Türkiyede dahi tatbık edecek kadar aşina bulunmaktadır. Pro- paganda sahasında büyük İhtisası oldu- ğu ileri sürülebilir. İnsanların nelerden hoşlandıklarını da müdriktir. Ana Mu- halefet partisinin Genel Sekreteri ola- rak Kasım Güleğin mesi tabiidir. sın çevrelerinde memleketimizin demok- 9