mak ve savaşın Trisklerine iştirak ettir- mek biraz garip görünür. Fakat ıztırap- ların karşısında tarafsız kalmaları iste- nilenleri de nihayet hekim olduklarını ve ordu sağlık teşkilâtında görevli bu- lunduklarını düşünmek lâzımdır. Harp halindeki milletlerin milli sağlık servis- lerinin yanında tarafsızların sağlık ser- bugünkü savaşlarda yetersiz olan sıhhi yardım işlerini tamamlayacaktır. Bır yandan da barışın saadetleri içinde, bütün kudre- tile tembel bir halde duran bir sağlık servisini; harbin sefaletlerde ezilmiş bir milletin imdadına vermek her tarafda şükranla karşılanacak ve ordu tabipli- ği sahasında akisler yaratan heyecanlı bir tasvibe mazhar olacaktır. Asker he- kimliği sahasında on yıldanberi başarı- lan gelişmeler, dünya — asker hekimleri arasında kurulmuş olan — münasebetler ve karşılıklı itimad nihayet onları bir- birine bağlayan dostluk ve ideal bera- berliği böyle bir yardım için verilecek ilk işaretde milletlerin harekete geçme- lerini sağlayacaktır.» Tarafsız sağlık servislerinin ne yol- da yardımlar yapabileceklerini saymak- fayda yoktur. Savaşa katılmış olan milletlerin askere — aldığı — hekimlerin kadrolarda boş bıraktıkları yerlerı ta- rafsız milletlerden temin edilen he lerle doldurmak mümkündür. Bütün personel ve malzemesile — hastahaneler kurarak yardım yapılabilir. Sıhhiye bir- likleri ve hastahane gemileri gönderile- bilir. Yaralıların ve hastaların tarafsız memleketlerin helikopter ve uçaklarile tahliyesi kabildir. İşgal edilmiş bölge- lere tarafsız milletler hekim — gönder- me astahane açmak — suretiyle de faydalı olabilirler. — Buralarda yaralıla- rın hastaların — iniltileri — galiplerin haksızlıklanle b gulm z, savaşların in- sanca “lanmış olur. Hele Kore'de V Dıen Bien-Phu'da milletle- rin başına çöken felâketler hatırlana- cak olursa savaşanlara* tarafsızların ya- KM z —< AKİS, 22 OCAK 1055 TIB Hemşirelerimiz artıyor İhtisasları da öyle pacakları sıhhi — yardımların ne kadar lüzumlu olduğu kendiliğinden meyda- na çıkar. Bu iş için hazırlanmış statü- kolar da vardır. Monako da tahakkuk ettirilen il milletlerarası Kızılhaç'ın faaliyetlerini bu arada ha- tırlamak lâzımdır. Harp felaketzedelerı— nin himayesine dair 27-Temmuz-1929" daki Cenevre sözleşmesini gozden ge- irmek üzere 21 Nisandan 12 Ağustos 1949'a kadar Cenevrede diplomatik bir konferans topla mıştır. Bu konferans- da harp halindeki sılahlı kuvvetlerin hasta ve yaralılarımn vaziyetlerinin 18s- lahı, sağlık ve emniyet bölgelerinin ku- denizdeki azedeleri- harp esirleri B S Pa D - R .> < ö — 5& a: a n nin vaziyetlerinin ıslâhı, a MA Te hakkında tatbik edilecek — muameleler, yaralı ve hasta harp esirlerinin doğru dan doğruya memleketlerine iade edıl— meleri veya — bitaraf bir — memlekette hastahaneye — yatırılmaları hakkındaki muhtelit tıbbi komisyonla- ası, harp — esirlerine yapıla- cak toplu yardımlar, harbin bazı tesir- lerine karşı halkın umumi himâyesi, hi- maye gören şahısların statüsü, enterne- lere tatbik olunacak muameleye müte- allik kaideler, sivil enternelere kollek- tif yardımlara müteallik — nizamname projesi gözden geçirilmiş ve hazırlanan Sözleşmeler hükümetimiz tarafından da 6020 saydı ve 21.1.1953 tarihli bir ka- nunla kabul edilmiştir. Bu kanun 8322 saydı resmi gazete ile 30.Ocak.1953 de yayınlanmıştır. Bu anlaşmada, yalnız, savaşan — milletlere tarafsızlar tarafından sıhhi yardım ya- pılmasına dair bir kayıt mevcud değil- Bu yardım şimdiye kadar Kızılhaç'» ın faalıyetlerde sağlanmakta idi. Fakat bu teşkilâtın son savaşlarda hareketsız kalması bize bu yazıyı yazdırıyı İki millet veya iki milletler toplulugu bir- birlerini amansız bir şekilde topyekün yok etmeğe uğraşırken barışın nimet- lerı Ve rahatlıkları içinde uykuya dalan k bir tarafsızlıgı muhafazaya çalışan mılletler hem insanlık ödevleri- ni yapmamış olurlar hem de günün bi- rinde aynı felâket kendi başlarına gel- diği zaman çaresiz ve imdatsız kalırlar, Ne yapıp yapıp şimdiden, yani daha barışta; döğüşenlere, tarafsızların sıh- hi yardımını sağlamak ve bu amacı tahakkuku için de geniş ölçüde çalış- mak lâzımdır. Sağlık işlerinde — çalışan hiç kimse ve hiç bir hekim felâketler karşısında tarafsız kalamaz. Kalmaması lazım ır. İşlerin halledılebılmesı insanlığın uş yolunda adımlarla derle mesi için bu şart ır. Dr. E.E 15