22 Ocak 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

22 Ocak 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftalık Aktüalite Mecmuası B. M. M. arkası Ardıç Sok, Desen Matbaası — K. 582 — Tek 18992 Fiyatı: 60 kuruş İmtiyaz sahibi : Metin TOKER Yazı işlerini fiilen idare eden : Cüneyt ARCAYÜREK . Ressam : İzzet ÇETİN Karikatür: TURHAN Fotoğraf : ASSOCIATED PRESS ZUÜHTU ÖVEN Kapak Fotoğrafı: Hüseyin EZER Cemal YENAR Abone Şartları : 3 aylık (12 6 aylık (25 nüsha) : 1 senelik (52 nüsha) nüsha) : 6 1lira 12 lira 24 lira İlân — Şartları : 4 Renkli arka kapak (Tam sayfa) 350 lira Kapak içi 300 lira ve metin sayfaları Santimi 4 Lira Dizildiği ve — Basıldığı — yer: Desen Matbaası - Ankara Kapak Resmimiz Kasım Gülek Amerikaya giden adam AKİS, 22 OCAK 1955 Kendi aramızda Sevgili AKİS okuyucuları A şağıda okuyacağınız cümleler bir gazete başlığıdır Polise karşı gelen millet- vekili hatasını kabul etti Firuzan Tekil trafik memurlarından af diledi, Muzaffer Acar'la barıştı ve onun eski vazıfesıne iadesini iste! (Va —18 Ocak 1955) Bu da başka bır gazete baslığı: Muzaffer Acar eski işine iade olunuyor Mebus F. Tekil komiser muavinin- den özür dilediği için mesele pandı (Hürriyet —18 Ocak 1955) H adise suydu: İstanbul mebusu Fi- tışıyor, hadise gazetelere aksediyor. Mebus haksızdır, zira otomobilinde- ki plâka ile İstanbul sokaklarında dolaşmağa selâhiyeti yoktur. Taraf- lar, karakolda barışıyorlar. Buraya kadar iyi.. Fakat vilâyet ne karar veriyor? Muzaffer Acarı isinden alıyor ve Fatihteki bir kara- kola veriyor. Neden? Zira vali me- bus Firuzan Tekilin kızdığını zan- nediyor ve kendisini Devletin valisi olmaktan ziyade Demokrat Partinin valisi bildiğinden -—Işm tuhafı, ken- disini o mevkie getiren de Halk Par- tisidir— haklı memuru bir nevi ce- zalandırıyor. İşte memur teminatı... Diyelim ki buraya kadar da iyi.. Fakat Firuzan Tekil kızmadığı gibi, üzülmüştür. de. Trafik Müdürlüğün- de gördüğü Muzaffer Acarı öpüyor ve validen «onun eski vazifesine ia- desini istiyor». Bu sefer komiser muavini, tekrar vazifesi başına dö- nüyor. Affedersiniz. ama bazı kimseler bizim kabile hayatı yaşadığımızı mı zannediyorlar? E ğer Muzaffer Acar hikâyesi bir istisna teşkil etseydi, ses çıkar- hiç kimsenin hatırından geçmezdi. Nihayet insanlar da yanı- labilirler ve hata isleyebilirler. — Ni- tekim, bahis mevzuu trafik memuru- nu yerinden edenlerin de böyle bir gafa kurban gittikleri ileri sürülebi- lir. Ama, durum bu mudur? Muzaf- fer Acar hâdisesi, bizi üzen tek hâ- dise midir? Bakınız, iktidar partisine bağlılı- ğından şüphe edilemeyecek üstelik fikr: muharrirlerimizin' en iyilerin- den biri olan Adviye Fenik aynı mevzuda Zafer'de —Eevet, iktidarın organı olan Zafer'de— ne diyor: «Ancak, yazımı bitirmeden — bir çift söz de benden Bir anlaşmazlık manya olur; bir başkası fayrap olur; mesele burada doğu. muru kucaklayıp öpmeseydi, bu is manya olacak mıydı? Si> ondan ha- ber verin! Olacaktı, deyin de, içimize su serpilsin, olmaz mı sayın Vali Bey?» lâfı, İstanbulun sevimli valisi Dr. Gökaya aittir. Keııdısı, bu- hâdise hakkında malumat rica eden gazetecilere isin mayna olduğunu söylemiştir. Hakikaten bahis mevzuu olan, in- sanlardan ziyâde zihniyettir ve bu yo çıkmış bulunmaktadır. kurbanları sadece millete kötülük etmektedirler. hLlıktan —Fena manasile şarklılık- kurtulmak için bunca gayret göste- rirken böylece eteğimizden çekilmek hoşumuza gitmiyor. Memurlar elbet- te ki cezalandırılır İcap ederse baş- ka yere tayin de edilebilirler. Ama bunların rasyonel sebeplerı memu âmirleri bu şekilde davranırlarsa me- murlarının itimat beslemelerine im- kân kalmaz. Hoşa gitmek, herkesin sevdiği şeydir. Vali hoşa gitmek is- r de komiser istemez mi? Ama, va- gitmek için kullandığı çi de kullanırsa o zaman hepsi dev, letin değil şahısların memuru haline gelir er. sel makamlarda — oturmanın bir takım icapları vardır. Oralara ge- çenler küçük yollara başvurmamalı- lar ve maiyetlerinde çalışanlara mi- sal olmalıdırlar. Kanunlar çerçevesin- de hareket ettiği hakle bir memurun cezalandırıldığım görenler artık ka- nunları tek âmir bilmezler. Bundan sonra mebusların otomobillerini tra- fik kaidelerine riayete mecbur etme- ye hiç kimse cesaret gösteremez. Hattâ iş bu kadarla da kalmaz. Bir takım kimseler, âdeta tabu ha- line girerler. — Milletvekillerinin do- kunulmazlığı kanun yazın hatırı- na bile getirmediği bir dokunulmaz- hk şeklini alır. isterseniz, maalesef pek farklı değildir. fer Acar hâdisesi yeni bir işaret ol- muştur Allah rızası için, bırakalım yaran- ma gayretini... Saygılarımızla AKİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: