YURTTA OLUP BİTENLER D.P. Gurubun temayülleri S amed Ağaoğlu kürsüye çıktığı za- man bir alkış sesi yükseldi. Hem de son derece hararetli bir alkış. Üste- lik hayli uzun sürdü. Samed Ağaoğlu müteaddit defalar eğildi, müteaddit de- falar başile teşekkür etti. Fakat alkış, adeta tezahürat mahiyetini almıştı. Ni- hayet yavaşladı söndü. İşletmeler Vekili o zaman söze başlayabildi. Hâ- dise Demokrat — Partinin Meclis guru- bunda cereyan ediyordu. gün yeni vekil, Erzurum usu Bahadır Dül- gerin şeker buhranı hakkındaki bir söz- lü sorusuna cevap verecekti. Gurubun bir evvelki celsesinde de kürsüye çıkmış ve cevabım, müteakip toplantıda ver- mek için müsaade talep etmişti. Doğrusu istenilirse ilk bakışta bu tezahürata bir mâna vermek güçtü. Sa- med Ağaoğlu vekil olarak ilk defa kür- < o soruldu diye avuçlar kızarıncaya kadar alkışlamak normal bir hareket sayıla- mazdı. Ayrıca Samed Ağaoğlu, Demok- rat Partinin Meclis Gurubu içinde kuv- vetli bir şahsiyet olmakla beraber kür- süye her çıkışı tezahürata vesile vermi- yordu. Gösterilen tehalükün — sebebi neydi? Bunu anlamak için gurubun bir müddetten beri mütemadiyen hırpala- dığı» Parti toplantısında bırakıp Meclis toplantısında ele aldığı, Meclis toplan- tısında bırakıp Parti top]antısında yaka- ladığı Adliye Vekili Osman Şevki Çiçek- dağın durumunu hatırlamak faydalıdır. Adliye Vekili aleyhindeki bir kaç kişiden geliyordu ve doğrusu istenilirse bunlardan bir kıs- mının vekilin şahsı aleyhinde şahsi in- fialleri vardı, bir kısmının gönlünde de aslan yatıyordu. Ama, Çiçekdağ aley- hindeki her hareketin Meclis gurubu ta rafından hararetle desteklendiği, ona karşı yapılan konuşmaların cam gönül- den alkışlandığı, onun müdafaasına ise hiç bakılmadığı inkârı kabil olmayan hakikatlerdir. Adliye Vekili Meclis gu- rubu tarafından tutulmayan bir vekil- dir ve kendisine karşı gösterilen husu- met daha ziyade icraatının tasvip edil- memesinden ileri gelmektedir. Eğer ve- killer hakkında teker teker itimad is- temek diye bir âdet bulunsaydı Osman Şevki Çiçekdağın bu itimadı kazanma- sı çok güç olurdu. Ayni şekilde hakkın- da hiç iyi hisler beslenilmeyen bir di- ğer vekil maarif vekili Celâl Yardımcı- dır. Bütçe Komisyonunda bilhassa De- mokrat Partili mebusların yabancı dilde tedrisat yapacak — liseler mevzuunda kendisini adamakıllı sert şekilde tenkit AKİS, 1 OCAK 1955 D. P. Meclis gurubu Alkış © tasvip; etmeleri, hükümetin görüşünü kabul et- memeleri hep bu yüzdendir. Gerek ko- misyonlarda, gerek parti gurubunda, ge- rekse Mecliste Celâl Yardımcı, hele Ma- arif Vekili olduğundan beri öyle fazla bir sempati celbedememiş, pek çok me- busu icraatı ile tatmin edememiştir. Yabancı dilde tedrisat yapacak lise- ler (mevzuunda Bütçe Komisyonunda ce- reyan eden muzakereler bu bakımdan alâka uyandırıcıdır. Mebuslar İstanbul ve İzmir yerine Samsun ile Diyarbakır- da kolej kurulmasını istemişler, hükü- metin teklifini kabul etmemişler ve gö- rüşlerinde musir — davranmışlardır. Bil- hassa Maarif komisyonunda Celâl Yar- dımcı'nın bu mayüle uygun şekilde idarei kelâm ettiği halde Bütçe Komis- yonunda başka tez tutması hücumlara vesile vermiştir. Nitekim Komisyon ilk gün bir karara varamamış, Celâl Yar- dımcı Başvekil Menderes'in bulunduğu İstanbula (bir ziyaret yapmak zorunda kalmış ve ancak oradan avdetinde me- busları tatmin etmek hünerini göster- miştir. Bütçe Komisyonunun bu tutumu Celâl Yardımcının tutulan bir vekil sayılamayacağını bariz şekilde göster- edir, Değişiklik — arzusu D emokrat Parti Meclis — gurubunun bir takım vekillerden memnun ol- madığını söylemek lâzımdır. Fakat bun- ların, guruba rağmen başvekil Menderes tarafından kollanması man zaman refakatine alınması pek çok çevrede başvekilin bir kuvvet gösterisi olarak telâkki edilmektedir. Gurup, bu hareketten alınmaktadır. Samed Ağaoğ- lu'nun bir mantıki sebep yokken harareketle alkışlanmasını buraya bağ- alkış — ademi tasvip lamak kabildir. Gurup hukumetın tutu- mundan pek memnun yoldan göstermektedir. tasvip, hakikatte diğer bazılarım ademi tasvip manâsına gelebilir. Gurup, Samed Ağaoğluna tezahürat yapmakla varlığı- nı duyurmak istemiştir. Adliye ve Maarif — vekillerinin ba- zen Gurupta, bazen Komisyonlarda hır- palanmaları, Gurubun meselâ memur- lar meselesini ele alarak hukumetın go— rüşüne karşı gelmesi hep tinin içinde hayli akortsuz ses yüksel- mektedir. Guru a zaman zaman hak ve selâ- hiyetlerini — hatırlatanların da çıktığına burada işaret etmek lâzımdır. Meselâ eski İşletmeler Vekili Prof. Çelikbaş gu- rup önünde yaptığı ve hayli alkış top- layan bir konuşmasında — vekil olarak rup memnun d mek yetkisine de ederken ihtimal ki geçiriyordu. Prof. Fethi Çelikbaş mokrat Parti gurubunda «her şeyi tas- vip etmeyenler» gurubunun tek temsil- cisi değildir. Sesleri — duyulan (Kasım Küfrevi gibi..) veya duyulmayan (Ek- em Alican, Fevzi Lütfi Karaosmanoğ- şahısların tadile uğraması gerektiği nok- tasında birleşmektedirler. Gerçi bunlar bir fikir etrafında veya bir bayrak al- tında toplanmış değildir, fakat eğer hükümet ile gurup arasındaki ufak me- 5