yatlı başvekil derhal bir tek maddelik c n teklifinde bulundu. Bu ka- nun teklifi Brüksel andlaşmasının tadi- li hakkındaydı. Dışişleri komisyonu bu sefer bir tek leyle teklifi kabul etti. Ye- ni kanun tasarısı çarşamba günü görü- . O kanun, andlaşmanın müte- sinin yerını tutacaktı. Bu sure des-Fra son kozunu oynayacaktı. İlk akisler B ütün bu işler Fransa'da olup biter- ken, Atlantiğin öteki tarafında Ge- orgia devletının Augusta'sında bir adam mütemadiyen ashington ile konuşu- yordu. Bu, reisicumhur Eisenhower ıdı Paristeki görüşmeler baklanda malümat alıyordu. Müteaddit defa Foster Dul- les ile temas etti. Gelen haberler mem- nuniyet bahş olmaktan çok uzaktı. Me- buslar ilk gün en mühim madde hakkın- da aleyhte rey kullanmışlardı. Avrupa- lılara bir ıhtarda 'bulunmak — lâzımdı. basın sekreteri karılacaktı. Bu ihtarın Fransız mebusla- Yi Üzerinde tesir ettiği muhakkaktır. At- lantik camiasının dışında kalmak Fran- in basın sekreteri memnuniyetini ifade etti. Şimdi bir ümid belirmişti. Bütün temenni bu ümidin sönmemesi İi ondra daha ihtiyatlı davrandıv Fransız Meclisindeki son durum karsı— sında gerçi kara bulutların bir kısm dağılmıştı ama hem — andlaşma henuz tam manâsile kurtulmamıştı, hem de maddeler o kadar manâsız bir ekseriyet tarafından kabul edilmişti ki Fransa'nın, andlaşmaların icaplarını canı gönülden yerine getireceği pek şuphelıydı Bir kaç kişinin yer değiştirmesi bu — andlaşma- nın, tasdikten sonra bile lâyıkı veçhile tatbik edilmemesi neticesini verebilirdi. Bu s tırlar yazıldığı sırada Fran- sız Meclisi endes-France'ın meşhur ilk madde yerıne teklıf ettiği tek mad- delik kanun teklifinin müzakeresine de- vam etmektedir. Fek çok hatip bunun bir oyun olduğunu belirtmiş ve Alman: ya ma sılahlandırılmasını Fransız Meclı— kında bir defa daha malümat vermiştir. Netice, bütün batının istikbalini tayın edecek, bir takım ittifakların ço— zülüp, (yerine yenilerinin akdini müm- kün kılacaktır AKIS Hoşunuza gittiyse hemen Abone olunuz 28 MUSİKİ Mithat Fenmen - Ferid Alnar Program beylikti ama... Konserler Temcit pilâvları Arıkara daki Filarmoni konserlerinin programları, içinde birkaç eserin dönüp dolaştığı bir fasit daire haline gelmiştir. Arada bir Avrupa'dan gelen yabancı şetler bu daireyi kurar, bir iki yeni eseri programa koyarlar. Sonra gi- derler... Ve eski hamam, eski t kadar kı musikiseverler, çok defa isa— betle, bir sonraki konserin programının ne olacağını tahmin edebilirler. Orkes- tranın bir sene — üniversite konserinde çaldığı üç dört eser, ertesi sene filar- moni konserinde çalınacaktır. Filarmo- nide çalınanlar, bir iki hafta sonra rad- yo konserine naklolunacaktır. Radyoda çalınanlar üç konser sonra ya filarmo- nide, ya üniversitededir... Ve orkestra uyelerının çoğu yeni eserden, hele yir- minci asırda — bestelenmiş — musikiden —bilhassa Türk eserlerinden)— veba- dan korkar gibi korkarlar. Cumartesi günü verilen filarmoni konserinin programı da — —Brahms'ın Birinci Piyano Konsertosu hariç— böy- ne, hemen her fırsatta çalınan bir eser- i. Keza Çaykovski'nin Beşinci Senfo- Orkestrayı idare eden Ferit Al- nar niçin bunları seçmişti? Anlaşılan işin kolayına gitmek istiyor, rantilenmiş vasıtalardan faydalanmayı tercih ediyordu. Netice, Alnar bakımın- an, gerçekten parlak oldu. Ama Ferit Alnar'ın —iki senelik bir ayrılık dolayı- siyle— unuttuğumuz musiki mizacı Or- kestra üyelerinin çalma halde a kıllarına bıle geti rmedıklerı bazı eserle- sı olduğu o Brahms konsertosunun çalı- nışına benzer. Konsertonun solisti Mithat Fenmen, nihayet eski günlerine yaklaşmıştı. <«Bir piyanist kaybettik» diye düşünenlerin bedbinliğini silmeğe azmetmişti herhal- de. Hem artık Konservatuar Müdürü de değildi. Talebe velileriyle — uğraş- m veya mektebe alınacak fasulye- lerde kendisinden bekleyebileceğimizi miş olsun.. ç birşeyler gosterıyordu Geç- Caz Bir münekkit kızdı Yarının ışını bugünden yapma!» İstani caz münekkidi — Erdem Burı nin hayat felsefesi budur. Ama bir İ so_kaklarda bir «caz konse- e m Bir yazı döşendi: Afişlerde Şevket Yu— AKİS, 1 OCAK 1955