Cerrahi anten Yani bir usul er savasın hem iyi hem de kötü ta- rafları vardır. bahsedemiyeceğiz. rın hayırlı tesirlerine gelince, arasında hekimlik sahasındaki ri hemen hatırlamak kabildir. Savaşla- rın doğurduğu Zaruretler ve ihtiyaçlar yüz yıllarca arzulanan ve peşinde koşu- lan, emek harcanan konuları birdenbi- re hakıkat haline — getiriverir. Atomun parçalanması ve bunun bütün bilim dal- larına tesir etmesi hattâ pratikte bır çok sahalarda tatbik yerleri bunların buluşla- hayalin bir kaç girmesinden ve ka nedir? da hekimliğe yeni tedavi imkânları açan, bir çok has- talıklara karşı amansız bir savaşta mu- sağlayan hayırlı bir tedavi Vasıtalarım ve metodları saymamız mümkündü İşte, Fransız ordusu da, uzak şark- da yaptığı son savaşlarda harbin zaru- retlerine, arazinin d olarak yeni bir sıhhiye bırlıgı kullandı. Bu sıhhiye birliğine cerrahi anten (an- ten şirürjikal) adı verilmektedir. ar, ödevi mahdut, fevkalâde seyyal İ ve helikopterle nakledilen, birliklerile havadan indirilen; kuruluşu, işleyişi ve kullanı- lışı o bölgedeki özel ödevlerine uygun olan bu birliği şöyle tarif edebiliriz: v - haj Yaralıları tedavi edecek ve cerra- hi işler başarmağa yetkili ve kabiliyetli en küçük, otonom sıhhiye teşekkülü. Bu birlik taktik bakımından cerra- savaş alanının mümkün olduğu kısımlarına götürmek arzu- sundan doğmuştur. 1951'de Fransız or- dusunda çalışan bir anten şirürjikal'in faaliyetlerini şu şekilde özetlemek müm- kündür: 1005 cerrahi vak'a kabul ve te- davi etmiş, 178 hastayı muayene etmiş bunların ilk yardımlarım yapmış, 238 vak'aya ameliyat yapmış.. bir- liklerine bağlı diğer bir anten de, iki paraşüt hareketi sırasında, 300 yaralı- ya bakmış, o bölgedeki 500 sivil ve as- keri tedavi etmiş ve 146 yaralıya da ameliyat yapmıştır... Paraşüt birliklerine bağlı olan an- ten şirürüjkaller daha çok cerrahi mü- dahale yaparlar. Çünkü böyle bir birlik çok zaman düşmanın gerilerine indiril- tene yüklenmiş bulunacaktır. yeni birlik üzerinde yukardanbe- ri anlattıklarımızdan ortaya çıkan bi takım meseleler vardır: AKİS, 1 OCAK 1955 TIB Tıbbi araştırma ihtiyacı memleket hastaha- neleri, mune hastahaneleri, askeri hastahaneler iki unıversıtenın tıb fakültesi, dispanserler, sanator- yomlar, prevantoryomlar v.s. gibi bir çok sağlık tesisleri vardır. Fakat bun- ların hiç bilinde bir araştırma servi- si yoktur. Şüphesiz bu hastahaneleri- mizin her birinde bir çok değerli he- kim kendi şahsi gayretile tetkikler ve yayınlar yapmaktadır. Fakat onların asıl amacı ve ödevi hasta muayene etmek, hasta tedavi etmek ve hasta Y urdumuzda görünen konula leks olanlarına kadar yapan tesislere lüzum araştırmaların verimli olması için Öözel surette — yetiştirilmiş personele, yeni fikirlere hususi tahsisata ve bu işler için müsaid entellektüel bir çev- Bir üniversitede Orada bir laboratuvarın, bir kliniğin başlı- ca Öödevi bilgilerimize yenilikler ge- tirmek olacaktır. En. esaslı kurulmuş gibi görünen telâkkiler oralarda ye- niden gözden geçirilecek, tenkid edi- lecek veya deneylerle isbat edilecek- tir. araştırmalar rdır. Bu Araştırmalar demek öyle orada asistanların şefine — itimadları olacak, karşılıklı anlaşma bulunacak, otoriteden gelen emirler ve hükümler kaldırılmış olacaktır. Yani hoca veya şef bir fikir söylediği zaman muavin- ler başlarını kayıdsız — şartsız tastik makamında sallamıyacaklar, bellerin- de lumbago varmış gibi eğilip bükül- meyecekler ve eğilip kaldıktan sonra kendilerini başları dik ve göğüsleri ilerde tutabilmek için — arkalarından dayanmak — gerekmiyecektir. Orada herşey büyüğün tahakkümünden ve gururundan, küçüğün korku ve riya- sından değil, büyüğün geniş bilgisin- den ve sonsuz müsamahasından, kü- çüğün gönül bağlılığından ve derin saygısından gelecektir. Bu saygı iç- ten ve samimi olacaktır. «Kalel üs- taz> usta böyle dedi, lâfı ve düşün- meden biat - aforoz edilmiş olacak- tır. Böyle, araştırmalar için müsaid iklim veya çevrenin sadece üniversi- telerde, hastahanelerde ve laboratu- varlarda bulunması yetmez. Bütün yurdun ilmi araştırmaların lüzumuna ve bunun modern dünyanın en bü- yük ihtiyaçlarından biri olduğuna inanmış olması da icap eder. İlmi araştırmalar için gayret sarfetmiyen memleketler gelişemez, buna inanmak lâzımdır. Şunu da gözden uzak bu- için müsait çevre bir servis demektir ki;,. Dr. Esad EĞİLMEZ lundurmamalıdır: Hekimlik ilmi; ha- yat şartlarım düzeltmek, hastalıklar- dan korunma, hastalık başladığı za- nu, teşhis ve tedavi etme gibi faalıyetlerden yapılmış bir bütündür. Çeşitli hekimlik dallarını ayıran sınır- lar çok zaman sunidir: Beş kıt'anın denizlerin altından mütemâdi olduğu gibi.. Hekimliğin bu şekilde bir bü- tün olarak telâkkisi ihtisas fikrine ay- ları değildir. Ancak ekip halinde ça- lışmayı gerektırır Bu gün tıbbi araştırmalar için laboratuvarlar, hastahaneler, pahalı ve karışık materyel, kısaca özel bir organizasyon lâzımdır. Şu halde ilim gelişmelerini yakından kovalayan ve memleketteki —araştırmalarda ve ye- ni buluşlarda önderlik etmesi gere- ken — üniversitelerin yanında ödevi klâsik bilgilerin tatbik yeri olmayan, kendini tamamen meçhul olanın, bi- linmiyenin tetkikine vermiş insanla- rın toplandıkları ayrı — müesseselere, yani araştırma servislerine ihtiyaç vardır. —Üniversiteler geleneklerine göre genç araştırıcıların toplandıkları merkezlerdir. Bir memleket tıbbi a- raştırmalarının dinamik olmasını isti- yorsa üniversitelerine — yalnız işlerini yürütecek kadar değil araştırma sa ve araştırmalar için teşebbüsleri yoksa ödevini yapmıyor dernektir. O zaman yeni ve verimli fikirlerin kay— nağı kurur. Büyük buluşlar -ihtimal verilmiyenin - etüdünden doğar. A- raştırıcılar; araştırmaları onları han- gi noktaya götürürse götürsün çalış- malarında serbest , harcanan k ki üniversiteler eğitim gorevlerının yanında araştırma işle- rile de raşan; tıb ilminin klâsik, kokleşmiş bilgilerı yanında, mesleğin genç ele manlarına araştırma heyeca— araştırma işlerini başaramazlar. Onların yanında yalnız ilmi araştırma ihtiyacından doğmuş milli araştırma müesseselerine ihtiyaç vardır. memleketlerde bu amaçla çeşitli merkezler — kurulmuş- tur. Bunların herbiri kanser, tropikal hastalıklar, verem, çocuk felci, kan hastalıkları gibi ayrı konularla uğraş- maktadırlar. Bu araştırma — merkez- lerinin hem kendi bulundukları memleketlerdeki ilim adamlarıle hem de bütün dünyadaki bilginlerle te-