DÜNYADA OLUP BİTENLER Fransa Şimdilik müsbet rey üçük boylu Mendes-France, derece kat'i bir tavırla: son i, — yanılıyorsu- . Bizim karar vermek zorunda bu- duğumuz husus Almanya'nın silâh- landırılıp silâhlandırılmaması değildir. Bu, çoktan kararlaşmıştır ve Fransa- nın buna daha yade mâni olmaya hakkı yoktur. Bız burada Silâhlanma- nın bizim için en uygun şklını kabul etmek üzere toplanmış — bulunuyoruz. Eğer Londra ve Paris — andlaşmalarını reddedersek zararı en fazla bize doku- nur. Saat gece yarısını çoktan geçmiş- ti, gün atma Seine nehrının kıyısınd ki büyük bon sarayında müzakereler devam et- mekteydı Bourbon sarayı Fransız par- lâmentosunun — binasına verilen isim- dir. Yalnız müzakereler devam etmiyor- du» anlı bir dinleyici kütlesi de bunları alaka ile takip ediyordu. Haki- katen Fransanın ve Avru a'nın, hattâ bütün batı dünyasının istikbali oynanı- OK du konuşan hatiplerin çoğu, and- laşmaların aleyhinde bulunmuşlardı. Al- manya'nın silahlandırılması kendilerini korkutuyordu. Nitekim bizzat başvekil, bir takım omple slerin yenılmesını mutlaka şart görüyordu. Evet, Alman- ya'nın — silahla ndınlması tehlikeli bir oyundu ama başka çare yoktu Kimler aleyhte konuşuyordu? Ev- 0 r.. Reynaud, Antoine Pinay, Rene gibi eski başvekiller de vardı. Doğrusu istenilirse üstadlar böylece tarih huzu- runda kendilerini temize çıkarıyorlar ve Mendes - France'ın muhtemel günahına iştirak etmiyorlardı. Yalruz leyhe de rey kullanmayacaklar, çekimser kalacak- De Gaulle'cuların bır kısmı tastike lardı. taraftar, diğerleri aleyhtardı. Cumhuri- yetçi Halk hareketine — gelince, onun mensupları (meselâ kalmakla aleyhte rey k hus sunda mutereddıttıler Sosyalıstler and— laşmaları destekleyeceklerdi. Başvekilin partisi olan radikallere — gelince, onlar da tam kadro ile Mendes-France'ı ta- kip etmiyorlardı. Komünistlere gelince, tabii andlaşmaların aleyhindeki müca- delenin alemdarları idiler. İşte, ğı yukarı bu hava içinde başlayan muzaker ler uzadıkça uzamıştı ve hiç de hayırlı bir netice doguracaga benzemıyordu atipler — daha ıda l) çekımser komşularının yeniden kuvvet kazanma- sını istemiyorlardı. Sonra, eğer andlaş- maları tasdik ederlerse Dörtler Konfe- ransının suya düşeceğinden ve böylece AKİS, 1 OCAK 1955 dünyanın tam manâsile ikiye ayrılaca- ındarı çekınıyorlardı Bundan başka arih — karşısında mesulıyet almaktan korkuyorlardı Hiç biri unutmuyordu ki Almanya, yenildiği harplerden sonra bi sayı fersah fersah geride bırakmış ve neticede dişine kadar silâhlanıp yeni bir harbe yol açmıştı. Şimdi, tarih bir defa daha mı tekerrür edecekti? Anla- şılıyordu ki Almanya, Fransız Meclisi nasıl karar verirse versin silahlandırıla- kinleri işe karışmasın. Tabii bunda 1ç politika meselelerinin de rolü gildi. Yarın öbür gün iktidarda kendı— Mendes - France Senenin adamı lerini görmek isteyenler bu gunden çok dikkatli hareket etmeliydiler İlk madde reddediliyor R eye geçildi. O zaman görüldü ki ilk madde reddedılmıştır İlk madde, andlaşmaların ruhunu teşkil ve Alman- ya'nın Brüksel paktına dahil olup bir muayyen çerçeve içinde sılahlanmasmı derpiş ediyordu. Mendes-France ekalli- yette kaldı. Fakat küçük başvekilin baş- ka çarelerı vardı. İtimad meselesini or- taya att Bır gün fasıla verildi. Bu bir gün- de mebuslar, daha sakin şekilde düşü- nebileceklerdi. Arada Mendes-France No i. Bunda doğrudan bahsetmiyordu. Fakat Fransız milletine bizzat kendisinin müşkül vaziyette bulunduğunu iza- ha çalışıyordu. 48 saat geçti ve Bourbon sarayın- da yeniden toplanıldı. Andlaşmanın 1kınc1 ve müteakip — maddeleri itimad reyi esas tutularak görüşülecekti. Yani, maddeler red olunduğu takdirde Men- des France kabinesini de mebuslar de- olacaklardı. — Müzakereler gene heyecanlı oldu. İkinci madde Alman- ya'nın Atlantik Camiasına — alınmasını derpiş ediyordu. — Başvekil söz aldı ve bir hususa dikkati çekti. Andlaşma bir bütündü. Bunun bir kısmına rey Verıp, öteki kısmının aleyhı de olmak mi sızdı. Paris andlaşması, Almanya nın si- lâhlanmasını Fransa için en uygun şekle bağlıyordu. Bu, vvelce gene Fransız parlamentosu tarafından redde- dilen Avrupa Savunma Topluluğu laşmasından farklıydı. Bir defa li r artık Avrupa, kıtasında daimi asker bulundu_rmayı kabul i da bir İngiliz garantisi vardı. başka Saar meselesi de Fransa bakımın- dan istifadeli bir tarzda karara bağlan- mıştı. Fakat bu kararın tatbiki için and- laşmanı Meclisten itimad almıştı. Ş verenlere hitap ediyor ve kendisini tek- rar desteklemelerını istiyordu. -Mendes France bir noktaya daha dikkati çektı Parıs andl malarının tasdiki işini, i destek zakere olunu temayülüne göre rey kullanabilirdi. Arkadan muhtelif hatipler kürsüye geldiler. Evet, Almanya'nın silâhlanma- sından kork yorlardı ama, andlaşmayı tamamile açıkta kalacaklar ve Atlantık camiasının dışında mevki alacaklardı. O takdirde Fransa bile bile — Rusya'nın kucağına terk edilecek ve bütün batının politika- sı değişeceki leket, adeta mual- la kta KETET caktı Bu tehlike de, Alman- ya'nın bir camia ıçınde sılahlandırılma— sı tehlıkesı den dah ğildi. Buna da dikkat etmek lazımdı Gerek başvekilin konuşması, gerek- se bu nokta alâka çekti. Doğrusu iste- nılırse mebu slar Mendes-France kabi- niyetinde değildiler. mevzuu olan madde de Almanyanın Atlantik Paktına kabulün- den ıbare lis, 251 muhalife karşı 289 oyla hukumete guvenını beyan etti. Başvekil memnundu. Bır rtayı — böylece atlat mıştı. ama dlaşma henüz kurtulm; mıştı. Daha birinci maddenin yeniden muzakeresi vardı. İ İ nüz hiç bir maddelerın de tasdikinı hın üçünde Meclis tatil bir hadıse cereyan etti. yi Dışişleri komisyonu yeniden ve bir tek reyle reddetti. Bunun üzerine ihti- 27