Macide - Mediha - Melek Muvaffak bir . trio ama neden olmasın" Müellif kıyıyı bucağı karıştırınız kınız, dünyanın şu bu hâdiselerin edersiniz. Kaldı ki yazar, —tiyatro ya- zan— böyle bir hâdisenin hakik ha- Onun için hedef: Fikrini ve seyirciye kabul ettirmektir. kadı- de bizim düşündüklerini sadece kabul red ederiz. Bu se- beple biz; Ugo Betti'nin Keçiler Adası' ndaki cinayetinin fikir tarafı ile, bir de ortaya k veya tiyatromuzda temsil edilişi ile alâkalı- yız. Fikrin mihveri : Cinsi arzuların kadın ve erkek uzerındekı tesirlerinin neticesinde varılan haki- de sozlerle ispata çalışıyor üçünün de birbirine rakip olduklarını anladıkları anda dahi, erkeğin emirle- rine mutavaatla, kuzu gibi hareket edi- yorlar ve yer yer eserde, hayvanlarla —keçilerle— insanların müşterek vasıf- ları söyleniyor. Gerçi Ugo Betti bazı yerlerde lü- zumsuz Uukalâlıklarla konuşmaları - tıyor ama, dramatik aksiyona öyle bir veriyor ki, ister istemez tesiri al- AKİS. 16 EKİM 1954 tında kalıyoruz. Eserin harp sonu hu- susiyeti burasındadır. Hareketteki sür'- atli tempo ve psikolojik degışıklıklerm seyircileri manyetize etmesinde. Vak'a, kazaen kuyuya duşen ada- n ana tarafından — kasten boğulması n lamadığım, tiyatronun keşmekeşi için- İNGİLTERE'DEN ÇİZGİLER SANAT de çok sıkıntı çektiğini biliyoruz. Bu- nunla beraber anlayış bakımından bü- yük hataya düştüğünü görmedik. Işık ve mizansendeki küçük yanlışların telâ- fisi kabildir Belki düzelmiştir Gün, mükemmel bir «kadın» numunesi gosterdı fakat için için kaynıyan bir volkan. Hasmına m zamanında darbeyi indirmesini bi- len bir hasım. Macide Birmeç, şurası da fazla idi veya bu tarafı ihmal edilmişti, yeceğimiz — bir kadın olmuştu. bile cinst arzu kokan, isterik bir dişi'yi ıfade edebılmek kudretini Altınok umumiyetle An- gelo'nun kendisi idi, fakat bazan, bil- Sanatın da mevsimi olur mu ki? B urada konser ve tiyatro için mev- sim yoktur. Senenin her ayında Ingıltere nin her koşesınde festı al- ler olur, yeni yeni piyı esl msil 0: larda işiniz e te lerde ne de otel]erde yer bulabilirsiniz. Zira Kasım ayında tatillerini geçırmegı tasarlayan İngi- lizler Nisanda bütün hazırlıklarını . Hattâ ve hattâ otobüs veya tren biletlerini bile alırlar de- sem, mübalâğa etmemiş olurum. san'at hayatında «se- zon» dıye Y şey bılmıyorlar Onlar içın senenin herha i bir ayın ni bir piyesin başlaması veya resım sergisinin açılması o kadar tabii hâ- İng lızler dise ki Başka türlü, yanı sanatın mevsimlere bağlı olma: anormal karşılanıyor.. Bizde ise gazeteler bır a evvel ilân ederler, sokaklara adam boyunca afışler asılır, tıy lar kapılarına senenin piyeslerini ilk açılış gününü yazarlar. üç, dört aydır hasretini çektıgı tıyat— roya kavuşmanın sevinci içinde günü bekler. Tıpkı yeni okula başla— yan yedi yaşındaki çocuk gibi! Ne- den bilmem, bizde tiyatrolar senelik programlarını ders programı — gibi kapılarının önüne asmak ihtiyacını hissederler? İngiltere'de ise gerek ga- Zetelerden gerekse « ıyalro prog- ramları» ndan sadec haftaki pi- yeslerın ısımlerını ve artıstlerını Öğ- renebilirsiniz. ve d de dok: d k için değil kendini göstermek için gider. Tabii ki, kendinizi defilede zannedersiniz. Konserlerın programını belki bilmez- ama filânca hanımın giydiği şap- kaııııı renginden tutun da paltosu- Türkan BAYDAR nun biçimine kadar her şeyı hatır- kları kı sere gittiniz?» dir. Kon: ne dinlerseniz dinleyin; fakat sadece gidin. Londrada İngilterenin — meşhur «Promenade Concert» leri yaz ayla- rında başlar, FEkime kadar sürer. Bunlar, meşhur konser salonlarından bırınde Albert Hall de olur. Ö lerin ışlırakıyle nefis müzik Zziyafet- leri verir. Tabii yer bulmak mesele- dir. Hele popüler bir program olur- sa! Mahdut miktarda bilet de aynı gün sabahı satışa çıkardır. şeler sabah onda açılacaksa halk bir gece evvelinden battaniyelerini, tatif sandalyelerini, yiyecek ve ter- moslarım alıp binanın önünde kuy- ruk olmağa başlar Bu seneki qPromenade Concert» rde en muvaffak olan BBC Sen- foni Orchestrası idi. Tabii böyle gü o zel konserler BBC den naklen bü- tün dünyaya veriliyordu. Edinburgh Beynelmilel Festi- alinde ise «National Youth Or- chestra of Great Britain» — (Büyük Britanya — Milli Gençlik Orkestrası) nın 28 Agustos akşamı verdiği kon- orkestranın azalarını genç üniversi- te talebeleri teşkil ediyordu. lerinin o kadar yüklü olmasına rag— men müzik te çalışacak zaman bul- muşlardı. Gönül arzu ediyor ki, ünün birinde, ama yakın bir gunde bızde de böyle şeyler görelim ve işitelim. ,