YURTTA OLUP BİTENLER Kasım Gülek Paraya kıyabilseydi nı «Halkçı» ya çevirmişti. İşte bu yüzdendir ki toplanan pa- ranın topu topu 2500 lira olduğu gö- rüldüğünde bu miktar sayıldı, bir daha sayıldı, bir daha sayıldı. Yanlışlık yok- lu, teberruların tutarı buydu. «Ulus» bır defa daha hayal olmak üzereydi. «Ulus> un — gecikmesinden — pek memnun biri vardı: Nihad Erim. «Ulus» çıkmadıgı müddetçe <«Halkçı» Partinin resmi — organı: gibi — satılıyordu. «Halkçı» satıldığı müddetçe de Nihad Erim kâr ediyordu. Hem maddi, hem i Zira, sözü duyulan tek sözcü o idi. Gerçi yazdıkları partiyi de- ğgil, kendini ilzam ediyordu. Ama, bir hareket oluyordu. «Ulus» un çıkamamasından —çık- masını istediği halde— Genel Başkan da pek öyle şıkayetçı değildi. Nihad Erim, umumiyetle kendi fikirlerine ya- lan fikirleri savunuyordu. Ürstelik, iste- diği zaman bu neşriyata bir ana hat çizmesi de kabildi. «Halkçı» kendisine karşı cephe almazdı. Buna mukabil, Kasım Gülek bütün gayretlerin boşa — gitmesi — karşısında üzüntü duyuyordu. Nihad Erim, 1 nu- maralı rakibiydi «Halkçı» Kurultay- yerine getirseydi, böyle olmazdı. hislerine — kapılıp parayı esirgemeseydi ne Nihad Erim bugün bir gazeteye sa- hip olabilirdi, ne de Parti gazetesiz ka- lırdı. Şimdi, Nihad Erim ne zaman «Ulus» meselesi bahis mevzuu olsa der- hal, matbaasız bir gazetenin çıkamı 'a- cağı tezini savunmakta, her şeyin mü- 8 Ateş kendini savunuyor Istanbul 'un maruf Mebusu Necmi Ateşten bir mektup aldık. Demokrat alnız, mektuptaki bütün iddiaların mek- tubun altında bulunan imzanın sahıbıne ait olduğunu da burada tasrih et- mek isteriz. emnunluğumuz, vermenin lüzum Darısı başkalarının da başına.. Akıs Mecmuası düdüğ l Eylul 1954 tarihli ve 18 sayı- mecmuanızın dördüncü sahi- (Alt katta temizlik) başlıklı muhtelif yerlerinde ismim- yazı işleri mü- mahiyette gördüğümden, bu yazının tavzihan neşrini rica eder, bu vesile ile bana böyle bir açıklamada bulun- mak fırsatını Verdıgınızden dolayı rum ki, uslu arındaki soylentılerın dudaklar arasında kalmasından zi de ortaya serpilmesinden hoşlanırlar. ünkü, onlar efal ve hareketle- rinin hesabını hiç bir müddet aşımı S tanımadan her zaman vermeye â- madedirler. Yazılarınız arasına sıkıştırdığı- nız (Cumhuriyet Gazinosu) hikâyesi- ni suiistimale bir misal olarak göste- Tiyorsunuz. Ben onbeş senelik bir müteah- hidim. Demokrat Parti iktidara gel- meden evvel de benim hususi oto- mobilim vardı, bugün de var. On beş senelik taahhüt hayatım- da Cerrahpaşa Verem Pavyonu, Bur- sada Gönlüferah Oteli, Bursada Vali konağı, İstanbulda — Topkapı Sarayı Harem Dairesi, Haseki Darüşşifası, Haseki Çocuk Pavyonu, Süreyyapa- şa Verem — Sanatoryomu, yüp ve Bakırköy Dispanserleri, ve Elektrik T. A. O. ait ampul fabrikası inşaatları gibi yekünları Ka baliğ olan inşaatları yapmış bir mü- teahhıdım Bu erle uğraşanlar pek âlâ bilirler kı bır kalemde bir milyon- dan fazla teminatiyle birlikte bir ta— ahhüt işini yapmak en az 3 - 4 yüz bin liralık bir sermaye ile kabil ola— bilir. Çalıştığım Yapı ve Kredi Ban- kası meydandadır. Arzu edene, di- lediği şekilde on beş senelik hesap- larımı tetkik etmek ve mali durumu- mu inceleme yetkisini havi vekâlet- nameyi vermeye işi sayın gazetenize de havale ede- bilir acak tetkikat netıcesınde 1ktıdardan evvelki mali bugünküne nazaran lehime daha üs- bir. Demokrat milletvekilinin muna inanmış olmasından ileri gelmektedir. demokrasilerde hesap İstanbul 17/9/1954 taşıyacağı gün gibi aşikâr bir hakikat olarak görülecek- tir. Ben ima namusumla çalışmış ve kazandığım her kuruşun hesabını her zaman Verebilecek bir insanım. Başkaları beni ilgilendirmez. Parti başkam — bulunduğum üç senelik müddet içinde iki inşaat iha- lesine iştirak ettim. Bunlardan birisi (Etiler Kooperatifi) tün rakamları zilât yaptığım halde haddi lâyık de- ğildir, diye — vermediler. — Birincisi için sayın — Başbakana, ikincisi için sayın — Başbakan Yardımcısı — Samet Ağaoğluna şikâyet ettim. Haksızlığın giderilmesi için müdahalede bulun- malarına rağmen — muvaffak olama- dım f şte bu şartlar içinde ivazsız ve fedakârane — geceli gündüzlü İs- tanbulda D. F. başkanlığı vazifeme devam ederken on beş senelik mesa- imin — semeresinin gunbegun eriyip gittiğini görerek iki nedenberi pi- yasada satılık olarak dellalların elin- de dolaşan, her vatandaşın satan al- dığı gibi ben de bir gayrimenkulün yarı hissesini i min etm raya satan aldığım tapu kayıtlan ile meydanda rak gösterilmeğe çalışmak haksızlık olur kanaatindeyim. Her an 1950 senesinin 13 Mayı- sı ile 1954 senesinin ve hattâ 1958 senesinin — Mayıs ayına kadar olan malit durumumu herkesin tetkik ve tahkikine açık tutanaktayım 1946 senesinde Demokrat Par- tiye intisap ettiğim gündenberi O- cak, Bucak, İlçe ve 11 İdare Kurul- larında vazife görerek partili arka- daşlarımın sevgi ve itimadına maz- har olmuş bir üyeyim. Parti kurucu- larından başka partinin milyonlarca üyesi de hep böyledir. Talebe Bir- likleriyle başlayan cemiyet hayatım ve Milli Türk Talebe Birliği İkinci Başkanı olarak yıllarca vazife gören Necmi Ateş bir istifham olamaz. İstanbul Milletvekili Necmi Ateş AKİS. 26 EYLÜL 1954