napları acaba anlaşmak ıçın hangi şart- ileri sürecekti? Japonya, her şartı kabul etmek nıyetınde degıld Tokyonun cevabı —Hariciye Vekili Okazaki tarafından Verıldı Okazaki Ja- ifade etti. kümeti Molotofun beyanatını ve ihtiva ettiği teklifleri — dikkatle ıncelıyordu Şımdıden fazla bir şey y söylemenin im- 1 yoktu, fakat eğer teklifler Japon- yanın menfaatıne uygunsa elbette ki, kaale alınacaktı. FFakat ortada halli müşkül görünen iki mühim — mesele rdı. 1 uslar, Japonyaya ait Habo- mai adalarını hâlâ işgalleri altında tu- tuyorlardı. 2 syada, iade edilmemiş pek çok Japon harp esiri vardı. Eğer Rusya hakıkaten 1yı nıyetını göstermek istiyor ve arışse- ver gayelerle yapıyorsa bu meseleleri halletmek mecburiyetindeydi. Japonya bunun delilini gormeden her hangi bir ü girmek niyetinde değildi. hakkı da yok yılmazdı çunku Ru: sya her zaman "iyi niyet" tezahürü ü sözle yapmıştı. Fakat masanın ba- şına oturup ta fııl en bu niyeti goster— ştu da... Zaten ü bütün toplantılarda takip ediyor ve şayanı hayrettir mu- vaifak bile oluyordu. Açıkgöz Japon- ların buna meydan vermek istemiye- ceklerı aşikârdı. Japonya, — Rusya ile harp haline son verine politikasında bir değişiklik olur mu, Amerikanın yanından ayrılır mı? Buna ihtimal vermek güçtür. Zira unutulmamalıdır ki, — bugün milletleri ve bilhassa devletleri birbirlerine men- faat bağları baglamaktadır Japonya ile Amerika arasında ise eviden sıkı bağlar mevcuttur. Rusya ile ihtilâfları- nı halletmek Japonyayı Rusyaya yaklaş- tırmaktan ziyade, onun, Amerika karşı- sında daha se rbest konuşmasmı temin edecektir. Formoza kıyılarında harp Ingiliz işçi partisinin akıllı lideri Mr. t Attlee, Wellington'da ga- zetecılerın önünde : Amerika, dedi, kendi den fılosu Vasıtasıyle Formozayı tarafsız bır hale getirmekle hata etmiştir.» derhal ilâve etmeyi de <— Mamaf'ıh bu, Amerikayı alâka- dar eder..» İngiliz İşçi Partisinin lideri, akıllı oldugu kadar ihtiyatlıydı da.. Kendisi Yeni Zelandanın merkezinde bu tözle- ri söylerken Formoza kıyılarında harp devam ediyordu ve doğrusu istenilirse Amerikanın — yedinci filosu — milliyetçi Çinlileri fulen destekliyordu. — Gerçi resmen harbe karışmıyordu Fakat Ge- AKİS. 25 EYLÜL 1954 Formoza Bu kavga bu yorgan için mi? neral Eisenhöwer filoya Çan-Kay-Şek kuvvetlerini lojistiik bakımdan destekle- mesi hususunda gerekli emri vermişti. Mr. Attlee bir kaç hafta evvel Çin- de ve Rusyada gezinmişti. — Bir çok şey görmüş, bir çok kışıyle konuşmuş— tu. Görüşmele imi olmuş, iki taraf karşılıklı görüşlerini açıklamışlardı Mr. Attlee'nin edindiği intiba şuydu : Çin, Rusyayı her sahada takip et- mek niyetinde değildir. Eğer Sovyet- ler Çine emir vermeye — kalkışırlarsa, Çin Mosk ova ile olan munasebetlerın hemen kesecektir. Zaten buni rihte mısallerı de ok degıldı Bılındıgı gibi vaktiyle General Çan - Kay - Şek de Rusların , yardımından istifade etmiş ve Sün - Yat - Sen ihtilâlini tamamlamıştı. Fakat va kta ki Ruslar, gönderdikleri Borodine vasıtasiyle Çının iç işlerine karışmaya başlamışlar, — Çinli General Moskova ile olan munasebetlerını kes- mişti. Gerçı Çan - Kay - Şek komünist değildi. Fakat anlaşıhyordu ki Attlee de bugünkü Komünist Çinin liderlerini saf komünist telâkki etmiyor onları da kendisi gibi solcu görüyorı İngiliz İşçi Partisinin lideri, Wel- lington'da bu haraketini açıkça ıfadeden çekinmedi. Ormoz:; İngilizlerin — kanaatine göre Mıllıyetçı Çınden alınıp hakiki sa- hibi olan Komünist Çine verilmeliydi. rut fıçısını ateşlemeye çalışıyordu. Amerika ise başka türlü düşünü- yordu. Milliyetçi Çin, bir gün Çini ko- münistlerden temizlemek için silâh ye- rine geçebilirdi. Mareşal Çan - Kay - Şek kusurlarla dolu bir adamdı ama, nihayet Amerikalıların elinde uysal bır hal almıştı. Hem komünist Çini Birleş- miş Milletlere kabul etmek, tecavüzde galip çıkan müstevlileri tanımak gibi bir misal teşkil edebilirdi. — Washing- ton'a göre komünist Çinliler, Çini zor- la ele geçirmişler, bunda bilhassa Rus— yanın yardımını görmüşlerdi. Şimdi d onların elinde oyuncaktılar ve Korede Hındıçınıde mustevlı karakterlerini gös- termişlerdi. Görün Amerikanın yumuşadığı şeklindedır Butun bu itirazlar evvel- den daha kuvvede yapılırdı. Halbukı şimdi, ses gittikçe alçalmaktadır. m Çan nuna kadar Çini kurtaramıyacağını id- râk etmiştir. Üstelik iktisatçılar da ko- münist Çin ile ticarete — başlanılması hususunda. Washington'u tazyik etmek- tedirler. O halde ne olacaktır? Formozanın kıyılarında başlayan harp denemesinin bir tehlike doğurması ihtimali uzaktır. kendiliğinden komünistlerin eline dü- şecektir. Bu, ise, Eisenhower idaresine Amerikada yeni hücumlara vesile ver- mekten başka bir zarar tevlit etmiye- ektir. Görünüşe göre iş, bir prestij mese- lesidir. Komünist Çin Amerika tarafın- dan tanındığı - takdirde komünistlerin Uzak Doğuda yeni bir zafer kazanmış oldukları ileri sürülecektir. Galiba dünya ne çekiyorsa, — bu prestij meseleleri yüzünden çekiyor. 1i7