tonundan değil, asıl ifade ettiği zihni- yet itibariyle büyü alâka uyandırdı. Ne gazeteciler, ne de gazete okuyucu- lan bu neviden «Açık konuşmalar» a alışıktılar. Belki de bütün tarihinde ne zaman tenkidler yapılsa mesul devlet adamla- rı, devrin şartlarına göre sert veya yu- muşak tekzipler, inkârlar yoluna sap- maktan başka şey yapmamışlardır. Ve- killerin — seçmenlere hâdiselerin hakiki mahiyetini bu şekilde anlatmaları an- cak yabancı memleketlerde görülen ve Türkiyede gıpta edilen bir hâdiseydi. İşler küçük ve dar zihniyetle mütalâa edilirsee bunun mahzurlu olduğu düşü- nülebilir ve şarklı kafalılar böyle bir hareketi yadırgayabilirler. Halbuki bil- hassa İstanbul halkı artık kendisiyle böyle konuşulmasını istiyor. Yoksa şe- hir halkı bir keşmekeş içinde, sıkıntı çekerek yaşarken, su dahi bula- azken, çöpçü goremezken o şehrin valisı <<Istanbul haya en mesut ânını yaşıyor» demekten çekinmezse kendisine ancak gülünür. ethi Çelikbaş'ın beyanatını bütün gazeteler büyük başlıklarla verdiler. Cumhuriyet, 3 sütun üzerine şu başlı- ğı koymuştu : «Kok kömürü tasarrufu zaruri bir bal alıyoı» Dunya nın baş- lığı 5 sütundu; Hürriyet'in 2; Vatan'ın 3; hattâ Yeni Sabahınkı çlî idi. Ga- zetelerin içinde yalnız Zafer'di ki be- yanâtı sayfanın en görülmiyecek yerı— ne tek sütun üzerine sıkıştırmak haretini göstermişti. O Zafer ki Devlet Vekili Mükerrem Sarol'un her kelâmını baş döndürücü puntolarla verir. Üstelik konulan başlık şu idi «Kömür istihsali gıttıkçe aıtıyor'» Allah selâmet versin, e mi? C.H.P. Çıkamıyan Ulus umhuriyet Halk Partisinin merke- zinde teşkilâttan gelen paralar sa- yıldı. Bir defa daha sayıldı, bir defa daha savıldı. Hep aynı miktar elde ediliyordu: 2500 lira zaman alak hları — bir düşünce aldı. Hepsi arılıyorlardı kı 2500 lıra 1le bir gazete Ha bukı 65 Vılayettekı teşkılatın gonlun— den kopa kopa bu 2500 lira kopmuş- tu. Gerçi her 'toplantıda büyük lâflar edilmiş, Parti uğrunda para degıl kan ve can verecekler çıkmıştı. keselerin — ağzını açmaya geldiğinde, pek çok kimse bir kenara çekilmekte büyük maharet göstermişti. «Ulus»> un bu yenı hıkayesı An— kara Valisi Kemal Cumhuri yet Halk Partisi Genel Başkanlıgına bir resmi mektubu ile başlar. Mahmut Aydın Elbeyoglu adında bir zat —<«Ye- i Ulu: eski muhabirlerinden bi- Tiİ— Vılayete muracaat etmiş ve günlük bir gazete için «Ulus» adının imtiyazı- nı ıstemıştır Vılayet bu imtiyazın Cum- huriyet Halk Partisine ait bulunduğu- nu görerek açıkgöz delikanlının tale- AKİS. 25 EYLÜL 1954 bini reddetmiş ve vali Kemal Aygün, he t rl yanlış anlamayı bertaraf et- u bir yazı ile Muha- lefet Partısıne bıldırm Gerçi Muhalefet Partısınde «Ulus» isminin Partinin mallarını hazineye in- tikal ettiren kanunun şümulüne girme- diği bilinmiyor değildi. Fakat mallar alınırken — Parti ileri gelenleri düşün- müşlerdi ki, —eğer Atatürkün hediyesi olan <<Ulus» un bile 1stırdat umumi efkâra ilân ye ne ona benzer isimde bir mücadele ga- zetesi çıkarılırsa parti daha ziyade maz- lum mevkiine düşer ve iktidarın hare- keti takbih olunur. Nitekim o sıralar- da Maliye Vekâleti de bunu ihsas et- mişti. — Fakat vilâyet partiye durumu resmen bildirdiğinde, o zamana kadar Nihad Erim Başında lideri şartlar da değişmiş — bulunduğundan, «Ulus> un — yeniden intişarı için kuvvetli bir cereyan kendini hissettirdi. Doğrusu istenilirse, Parti Gene urmayının bazı sayın 'azaları çıkmak- ta olan «Yeni Ulus» u Partinin malı bilecek kadar hâdiselerden habersizdi- ler. Nihad Erim aksi iddiada bulunun- ca, pek ziyade hayret ettiler. Halbuki Nıhad Erim, —ki, «Ulus» u istirdat edilmiş gibi göstermenin başlıca taraf- tarıydı— kanun çıktığında <<Yeni Ulus»u Partinin gazetesi olarak neşretmek üze- re gazetenin idare müdürü Muhiddin Erkan vasıtasiyle Genel Sekreter Ka- sım Gülek'ten para istemiş, Kasım Gü- lek «Bugün çek defterim yanımda de- ğil, yarın çek de f[enm yazmayı unut- tum>» diye atlatmış, bunun üzerine Ni- ad Erim ortada kârlı bir işin bulun- YURTTA OLUP BİTENLER duğunu görerek evini satmış ve temin ettiği para ile kendi namına bir gazete kendisini — toplayıncaya müddet geçmiş, gazete itirazsız Nihad Erinim malı olmi «Ulussun bunda sonraki macera: AKİS okuyucuları için meçhul degıldır Gazete Nihad Erimin dostları ile düş- manlan arasındaki mücadelenin mihra- kını teşkil etmiş, öyle ınkışaflar göster- miştir ki, mesele tam bir Arap saçı ha- line gelmış ir. İş müteaddit defalar o zamanki Genel İdare Kurulunda görü- şülmüş, hattâ Kasım Gülek «Ulus» u kurmak üzere eski Zonguldak Millet» vekili Rebit Barkın'ı memur etmiş, <«Ye- ni Ulus>» mensuplariyle beraber bir top- lantıda «Ulus» hemen çıkıyormuşçasına vazife taksımlerı yapılmış, bunun üze- rine Nihad m kendi gazetesinde ça- lışanlara ya <<Ulus> u ya «Yeni Ulus» u tercih etmeleri için bir ültimatom ver- miş, buna karşı gazete mensupları da o sırada almakta oldukları 90 lira ma- da, e Kasım k Cemil Sait Bar- lasın kuçuk rotatıf'ınde «Ulus» u çıkar- mayı teklif etmiş, fakat Inonu nün de hazır bulunduğu bir Genel İdare Ku- rulu toplantısında Nihad Erim müte- hassıs sıfatıyle böyle bır şeyin kabil ola- mıyacağını projeden vaz- geçılmiş, toplantıdan sonra hep bera- Ulus» a gidilerek birlik ve dostluk tezahurlerı gösterilmişti. «Ulus> meselesi son Parti Mecli- sinde de bahis mevzuu olmuş, hararetli munakaşa ve muzakerelerden sonra her- kes büyük bir cömertlikle — vaadlerde bulu nmuş, bunları toplamaya da Cemal Reşid Eyüboğlu memur edilmişti. Ku- rultay arıfesınde ise Sekreter Kurultaya karşı kendisini mesuliyetten kurtarmak için bir şirket kurulması yo- luna gitmiş, hattâ müracaatta bile bu- lunmuştu. Kurultayın sayın azaları da para temini hususunda parlak nutuklar soylenırler hepsı şirkete ye cam nülden hazi olduklarım bıldırmışler— dı Kapının onunde para toplamak üze- re bir de yer kurulmuş, hisse senetleri- nin satışına bıle başla nılmıştı. Ancak sıra sözden Bile intikal ettiğinde para veren pek çıkmamıştı. Gene Kurultayda «Ulussun çıkması hu- susunda prensip kararma varılınca Ge- nel Sekreterlik vaziyeti derhal teşkilâta bildirmiş ve teşkilâttan bu iş için para toplanması istenilmiştir. — Yeni Sinı toplantılarında vaadlerde bulunanlar, delegelerdi. Ankarada iken belki yan- larında fazla para yoktu. Şimdi, mem- leketlerine dönmüşlerdi. Her halde hem kenı m / etraflarındakiler böyle hayırlı bir işe para yatırmaktan çekin- miyeceklerdi. Bu suretle «Ulus» keli- in tam müânasiyle partilerin gaze- tesi olacaktı. Ustelık Nihad Erim de, mânevi tazyikler altında <«Yeni Ulus» isminden feragat etmiş, gazetesinin adı- 7