YURTTA OLUP BİTENLER mış Olsaydı muhakkak ki Istanbulun arak seçilen mebus Necini Ateş lıstenın başlarında gelır— di. Necmi Ateş meslek olarak mimar- lığa, — siyasi parti olarak Demokrat Partiye mensup Mebus seçılmeden evvel partisinin lstanbul İl İdare Ku- rulu reısıydı Aday listesine lstanbul— dan girm listenin kazanma şan- sını azaltacagı düşünüldüğünden — ve kendisi Niğdeli olduğundan — bir gün Genel Başkan Adnan Menderes, İs- tanbulda, bir kalabalık grupun önün- de: — Necmi Beyi de Niğdeden aday gosterecegız» demiş, fakat Necmi bey ısrar ettiği için seçımler arefesınde bir huzursuzluk yara mak m iyle Ateş gene Istanbuldan gosterılmış ve listeyle beraber kazanmıştı. Şimdi, Necmi Ateşin kardeşi Neca- ti Arıbaş anuıîız ticareti>» yapmak, suçu ile D. P, d raç olunmuştur. belki de Demokrat Partinin uzun za— mandan beri basın tarafından samimi- yetle alkışlanan ilk hareketidir. İhraç vesilesiyle partice neşredilen tebliğde sayın Bay Arıbaş'ın partiye mensubi- yetini şahsi menfaatini temine âlet et- tiği açıkça bıldırılm ktedir. Bunun aynı yolda yı n bazı siyaset sım— sarlarına ders ve ıhtar olacağı muhik kaktır. Zaten anlaşıldıgına göre tasfı— ye burada kalm; reti» nin en zıyade salgın halinde bu- lunduğu İstanbul — teşkilâtı temizlen- dikten sonra sıra diğer vilayetlerimiz- deki derebeylerine de gelecektir. Hat- ta temizliğin bir kaç yerde birden ya- pılacağına dair belirtiler vardır. Bir gazete Necmi Ateşin başkanlığındaki İstanbul D. P. eski il idare kurulunun hesaplarına el konulduğunu yazmıştır. Ankarada ise gürültülü gar gazinosu kongresinden sonra iş başına — gelen yeni il idare kurulu Necmi İnanan başkanlıgındakı eski kurulun hesapla- rını tetkikle meşguldür ve bu hesaplar dan çok «sansasyonel» neticelerin cık- ması kuvvetle muhtemeldir. Yeniler- den bir aza, bize: <— Hepsını mahkemeye vereceğiz» demiştir. Necmı İnanç da 14 Mayıs seçimle- rinde Ankaradan mebus olmuştur. İs- tanbulda Necmi Ateşin, Dr. Mükerrem Sarol ile ihtilâfı bilindiği gıbı Necmi İnancın Ankarada Çiçekdağ.. Bender- Hoğlu gurupuna karşı cephe aldıgı ma lümdur. Dr. Sarol — Çiçekdağ — Ben derlıoglu halen Demokrat Partinin nü u fazla ileri gelenleri arasındadır. AKIS mutadı veçhile — tasfi- ye hareketı fiilen başlamadan çok ev vel hadıseyı haber Vermış (Bak: AKİS, 10 . 17 Temmuz 1954, sayfa 8), bunun bır zaruret halınde görüldüğünü bildirmiş, Demokrat Parti uçlerlerının bunu uzun zamandan beri düşündük- lerini söylemiş, bazı sözler nakletmiş, fakat bir noktaya dikkati çekmekten de geri kalmamıştır: Tasfiye, Demok- rat Parti Büyük Kongresinin arefesi- ne tesadüf etmektedir, o günlerde muh telif guruplar arasında genel idare ku- rulu seçimi için m ücadele — başlamış olacaktır. Nüfuz tacirlerinin temızl en mesi Vesılesıyle sıyası rakipler: ber- taraf edilmesine — gayret gosterecekle— rin, hatta tertiplenecek İistelere rey verılmesıne azalan zorlamak maksadi- le bu hareketi silâh olarak kullanacak ların çkmasına intizar olunmalıdır. m bazı hâdiseler, temizleme- ler sırasında kollanan, kımsel erin bu- lunduğu zehabını uyand maktan geri kalmamaktadır. Bunların en tipiklerin den biri, Yekta — Kazancıgil hadisesi- dir. Yekta Kazancıgil İstanbul vilâyeti haysiyet divanı azasıydı. Bir gün ga- zeteler Kazancıgilin âni olarak istifa ettiğini yazdılar. Haber hayret uyan- Necmi 11 Bu da, İstanbuldaki Ateş dırdı, zira haysiyet divanıma bu aza!: parti ıçınde kuvvetlı hamilere sahıptı Hatta bir Onlar mı gözden düştü?» diye meraklananlar ve sevinenler oldu. Aradan pek kısa bir müddet geçti, genel idare kurulu partinin İstanbul- daki haysiyet divanına toptan işten el çektirdi, reisini de partiden ihraç ediverdi. Yekta Kazancıgıl dana evvel divandan istifa ettiğine göre ne ism gazetelere geçti, ne de müşkül mevkı— kaldı. Yekta Kazancıgil, Dr. Mükerrem Sarolun kayınbiraderidir. Tasfiye hareketlerinin başlamasiyle beraber müstakbel genel idare kurulu- nu teşkil edecek isimlerden müteşek- kil listelerin, hazırlanmakta olduğuna dair haberler de yayılmıştır. Bu liste- lerde kimler bulunacaktır? Henüz bel- li değil! Kimler bulunmayacaktır? Ona dair bir işaret sızmıştır. İstanbulda kuv- vetli bir hizip Samed Ağaoğlu, Emin Kalafat, Fethi Çelıkbaş Rıfkı Salim Burçak ve Osm. Şevki Çiçekdağsız genel idare kurulu için hazırlık yap- makt dır Buna mukabil onlar da şimdiden tedbırlerını almaktadır Bu bakımdan, çok haırlıbırmak satla başlayan tasf'ıyenın yakında me- raklı safhalar arzetmesi beklenmelidir. Bilinen hakikat şudur ki Adnan Men- deres partisini - midecilerden temızle— mek hususunda kati karar vermiştir. Darısı totaliter kafaların başına! I.K.P. Seçimlere girmeme kararı T urkıye Köylü Partisinin önümüzde- bildirildiği zaman iktidar partisinin i- leri gelenlerınden biri: arti değil, parti maketi o!» de- di. Sonra, Floryanın ince kumu üstün- se ters döndü ve sırtını güneşe verdı Türkiye Köylü Partisi, iktidar rafından bir türlü cıddıye alınmamış Büyük ıllet Meclısınde temsilcileri Menderes nin bir kafası (Remzı Oğuz Arık) bir de dili (Cezmi Türk) vardı. Sonra Remzi Oğuz Arık bır tayyare kazasına kurban gitti. Cezmi Türk de — kendi tahminine uygun ola ak — mebusluğa seçilmedi. Buna rağmen parti Meclis edecek- dışındakı çalışmalarına devam Ş için elinde maddi ne ımkan ne d asıta bulunuyordu Bu şartlar altında Partının temsıl— çiler meclisi toplandı ve seçimlere gir- memek kararını o verdi. Neşredilen teblıgde böyle harekete başlıca iki sebep gosterılıy rdu: — Seçimler — muhitten başlayıp merkezi hal almalıdır. Yani evve sonra mebuslar seçılmelı— dir. Yoksa, bir parti evvelâ merkezi kuvveti — kazanırsa öteki seçimlerden beklenen fayda tahakkuk etmez. 2— iktidar, demokratik rijimi daha ılerıye götüreceği ümit edilirken millet lehine olan mevcut hükümleri bile geri almıştır. Türkiye Köylü Partisine göre bu şartlar altında seçimlere girmekte bir mâna yoktur. Karar ittifakla — alınmış, seçimlere girse de kazanma şansı hemen sıfır olduğundan Cezmi Türk'ün teklifleri- ne, itiraz eden pek — bulunmamıştır. Fakat Köylü Partisi mücadeleye de- vam edecektir. Neşredilen tebliğ şöy- AKİS. 14 AĞUSTOS 1954