muştur. Meselâ İtalyada 200 bin, Ja- ponyada 80 bin, Danimarkada 50 bin çocuk jüriye eser göndermiştir, inin olunduğuna göre müsabakaya ka- tılan çocukların sayısı milyondan aşa- ğı değildir Ko penhagda teşhir olunan tablolar dört grupa ayrılmış ve dünyanın dört tarafına gönderilmiştir, Işte, yeryüzü- nü dolaşan dört sergi budur. Tabloları tetkik edenler çok alâka uyandırıcı müşahedelerde bulunmuş- lardır. PBunların başında çocukların eserlerinin milliyetlerine göre değil, yaşlarına göre tasnife daha uygun ol- dukları görülmektedir. Hakikaten bi- ri 12, diğeri 6 yaşındaki aynı millete mensup iki çocuğun resimleri arasın- daki müşabehet, ikisi de 12 veya ikisi fakat mıllıyetlerı ayrı mü- ki Jacgueline'in yaptığı resmini hemen hemen eşidir. Aynı yaştaki ço- cuklar, dünyanın neresınde yaşarlarsa şekilde tasvir etmişler, rıncaya kadar aynı renk ve çizgileri kullanmışlardır. Değişen yalnız «ma- hal» ler olmuştur, İsviçreli bir çocuk- «Deniz Kızı» nı bir gölün kenarına o- turtmuştur. — Göl, küçük İsviçrelinin gördüğü, bildiği en büyük su parçası- dır. Bir New . Yorklu da köy evlerini beş katlı yapmıştır. Gök tırmalayıcı- lara alışmış olan New . Yorklu için beş katlı ev, elbette ki köy evidir. ka bir müşahede, en küçüklerin resimlerinin sadece iki buutlu olduğu- ur: e boy. Derinlik yoktur. Bun- lara göre resim, konuşmak gibi — bir ifade tarzıdır. Meselâ işte bir ev, bir ağaç. Hapsi, bu. Eşyalar seri ha- ündedir, bu bakımdan resimler hiye- roglif gibi - okunabilmektedir. Çocuk biraz büyüdükten — sonra perspektifi keşfetmektedir. bu perspektif de, biz büyüklerin bildiğimiz perspek- tif değildir. Yani çizgiler fotoğrafta ol- duğu gibi objektife en uzak noktada birleşmektedir;. Çocuk, bunun aksini kullanmaktadır. Meselâ bir kutunun iki tarafını ayrı boyda göstermektedir, fakat ona göre uzun olan arka taraf- tır, ön değil.. Şahıslar geri plâna ğit- tıkçe ırıleşmektedırler Perspektifin çizgileri Tesmin içinde de- ğil, dışında birleşmektedir. Aynı tarzı iptidat kavimlerin resimlerinde — gör. mek kabildir. Çocuk bunu müteakip fotoğraf perspektifine geçebilmektedir ki bu da ya aldığı resim bilgisinin, ya 13e alınan mevzulara gelince, görül- müştür ki erkek çocuklar dramatik sahneleri tercih etmektedirler. Şiddetli hareketleri sevmektedirler. Masalların AKİS, 14 AĞUSTOS 1954 İnsan Elbette senden güzel çizdiğin yaptığın senden senden olacaktı resim heykel büyük — olacaktı yakışıklı Elbette yazdığın şiir senden doğru — söyliyecekti Elbette söylediğin senden çok — duyacaktı türkü Sen n olduğundan Sen olduğundan — büyüksün iyisin olduğundan güzel. Bülent ECEVİT © o taraflarını tercih etmekte, üst tarafı- na pek aldırmamaktadırlar Meselâ nde muazzam b zindan girerken kulaklarında sesler u- ğuldar ya, işte o sahne pek çok erkek çocuk tarafından tasvir edilmiştir. Kız SANAT DÜNYASINDA lara gelince, onlar hissi ve dokunaklı sahnelen ele almışlardır En fazla sev- l Onun tikleri resimlerden anlaşılmaktadır. S imdi, aziz okuyucular, size bir iti- 5 Trafta bulunma Bu, ne hoş bir yazı, müşahedelerdir. değil mi? Okuduğu- muz zaman, bir noktasına gelinceye kadar biz de sizin gibi düşündük. Fa- at, yazının bir yerinde bakınız ne deniliyordu: «Bir nokta hemen dikkati çekiyor: Çocuk ne kadar ufaksa, teksif kabili- yeti o kadar büyük oluyor. Dosdoğru hedefe gidiyor ve tasvir etmek istedi- ğini teferruata, mevzua yabancı nok- talara kaçmadan düpedüz ifade ediyor. Bir ufak Türk çocuğu Çakmak masalının Asker ile Büyücü arasında yer altındaki bir odada geçen sahnesi- ni canlandırmak istemiştir. Asker fes- lidir, Büyücü ise müslüman kadınların ananevi peçesini taşımaktadır Zira bu altında geçtiğini nasıl anlatmalı? Ço- Andersen'in deniz kızları Acaba bu sahih mi?