rakibimizi tanımak muhakkak ki faydalı olacaktır. Kuşlar da her hal- de aynı şeyleri düşünmektedirler. Ancak, Ruslar tarafından bir kastı mahsusla olmasa bile, tayin edilen' müsabaka Zzamanları bizim için ka- naatimizce pek elverişsizdir. Ruslar 25 eylül ile 5 ekim arasım teklif et- mektedirler ki, bu tarihler henüz bizim Greko . Romen çalışmalarımı- zın, hazırlıklarımızın başlangıç tari- hi bile değildir. Böyle bir temasa ka- rar verilmeğe kalkılsa ortada Gre- . Romen milli takımımızın nüvesi bile yoktur, Belgradda müsabakalar yapmış olan takım, tadil edilse bile, acele kurulacak yeni takımın mem- leketi temsil etmesi pek mümkün değildir. Senelerden sonra ilk defa topraklarında milli temas yapacağı. mız Ruslar karşısında kötü bir de- eşinen razı olmuş gibi, kol- sallayarak Rusyaya gide- meyiz, Bunun bütün dünyada ve memleketimizde, sporcularımız üze- rinde tepkisi çok büyük o Bu hususta federasyonun pren- sip itibariyle faydalar mevcut bu- unmasına Trağmen erin ve etraflı düşünmesi gerektiği kanaa- tindeyiz.—T.U. Yüzme Doğan Şahin Manş kıyılarında A zimkâr ve cesur bir Türk genci bu günlerde dünyanın en zor işlerin- den birinde şansım denemek üzere yola çıkmış bulunuyor. Haftalardan- beri gazetelerde ismi geçen Doğan Şa- hin, İstanbulun bu meşhur yüzücüsü, Manşı geçmek için İngiltereye gidiyor. Doğan Şahinden evvel bir Manş kahramanımız daha vardır: Murat Gü- ler. Bu, fazlasiyle azimkar genç, üç dafa şansını denedi, hiç birinde mu- vaffak olamadı, fakat, yine de yılmadı. İki gün evvelki gazeteler, hâlâ onun bir defa daha şansını denemek üzere olduğunu ilân etmekte idiler. Manşı geçenler olmadı mı?., Şüp- hesiz ki olda. Muhtelif milletlerden bir çok kimse defalarca Manşı geçti- Bu bakımdan elbette günün birinde bir Türk Manşı da geçecektir. Bu Murat Güler olmaz da Doğan Şahin olabilir.. Belki o da olmazda yarın ortaya çıkacak Ahmet veya Mehmet bey... Bizim temennimiz, bu defa bü- yük ımtıhana giren Doganın muvaf- fak olmasıdır. Doğan Şahin, İstanbulda bir kaç deneme yaptıktan sonra yola çıkıyor. Bu denemelerden birinde de, Florya- da karaya çıkınca Cumhurbaşkanının iltifatına mazhar olmuştur. Boğazın en akıntılı kismında yüzmüş, Dolma- bahçeden Adalara kadar gitmiş bir gencin Manşı da geçebileceğini düşü- nenler vardır elbette. Fakat, şunu da hatırdan çıkarmamak lüzımdır ki bu- nu ümit edenler Manşın ne olduğunu bilmezler, Manş, Boğaziçi değildir. 34 OKUYUCULARDAN MEKTUPLAR Film Dostları Derneğinden AKİS'te çıkan bazı yazılar dolayısıyla Dernek ve tertiplediği festival hakkında şu bilgi verilmektedir: I — Tertiplediğimiz 11 inci- Türk Film. — Festivalinin fiyasko ila değil, basarı ile neticelendiği, İstanbul Bası- nının neşriyatı, — İstanbul Radyosunun 15 ve 22 Mayıs tarihli röportajları ve . F. P., Amerikan U.P. ve ajanslarının neticeleri takiple yurt ve dünyaya müsbet şekil- de yayınlamalariyle sabittir. II — Dernek, başkan tarafından de- gil, 5 kişilik idare heyeti tarafından idare edilir ve alınan kararlar, Cemi- yetler Kanunu gereğince tutulan defF tere usulü üzere yazılarak imzalanır. H — Mevsim zaıfında gösterilen 468 film arasından mevzulu 7 ve kısa metrajlı 1 film dernek başkanı tarafta- dan değil, yedeklerin ve dernek mura- kibinin de iştiraki ile 8 kişilik bir ihza- ti jüri tarafından ve bütün mevsim bo yunca yapılan münakaşalı çalışmalar sonunda tesbit olunmuştur. IV — Jüri heyeti, dernek başkanı tarafından değil, ıdare heyeti tarafın- dan tesbit edilmişt V — 15 kışılık Jurıden tek bir üye, çalışmaların son günü ) . göre bu üyenin istifasına sebep, — bir Jilmin — gösterilmeyişidir. Bu film de derneğin esas nsiplerinden İkisine uymadığı için jüriye — arzedilmemiştir. Bu prensipler 'filmin Türk inkılâpla- rina aykırı olmaması”" 7 mahalli olmasıdır". Yazılı istifanemesi dosyabızd dır. Jüri çalışmaları yazılarda id- dia edıldıgı tarzda idare edilmeyip şu şekilde cereyan etmiştir: » Jüri — çalışmalarının — b a ş - ladığı 3 Mayıs tarihinde Şan sinemasında toplantıyı açan Burhan Arpad, üyelerin dernek tüzü- ğü mucibince — ister ölçülerini müsa- mahalt kullanıp beşe kadar filmi dere- celendirmekte, — ister, titizlik — gösterip hiç bir filmi başarılı ilân etmemekte serbest olduklarını belirtmiştir. B) Çalışmaların son günü. Dernek idare heyeti üyelerinin de katıldığı jü- ri filmlerin hiç birinin bütün halinde başarılı olmadığı kanaatine vardı ve bu hususun zapta geçirilmesi reye kondu. Bu görüş, mevzulu 7 film için oy birli- ğiyle kabul edilerek yalnız kısa met- rajlı film için ayrı rey kullanılması ka- rarlaştırddı. Bu keyfiyet İstanbul 6 ncı Noterinin mahallinde tanzim ettiği za- bıtla tesbit olunmuştur. C) Milletlerarası film festivallerinde bir filmin bütün elemanlarının bir ara- da mükâfatlandırıldığı pek ender gö- rülür. Bilâkis umumiyetle bir — filmin ancak bir veya birkaç unsuru mükâfa alabilmektedir. Aynı şekilde bir filmin baş artistinin — mükâfatlandırılma, — o Jilmin derece almasını icap ettirmez. Cannes, Venedik ve Oscar mükâfatları bu çeşit misallerle — doludur. Nitekim 1954 Cannes festivalinde dereme almı- yan 'Son o'pru isimli -Avusturya- Yugoslav terek prodüksiyonunun kadın artisti Marıa Schell, en iyi yıl- dız. olarak seçilmiştir. D) Derneğimizin 2 yıldır tertipledi- ği Türk film festivallerinde jurıye lut— Zfen ve fahriyen iştira nevverlerinin şöhret ve iyiniyetlerin- den istifadeye kalkıştıgını teyid eden biç bi a mevcut değildir. Bu se- neki karar da Derneğimizin Türk film- etliğinin sanat seviyesini - yükseltmek yoluna'a her turlu faaliyet gösterilmesi gayesine tamamiyle — uygundur. ite- kim geçen yıl tertiplenen festivalde 5 Jilm hakkında reyler bütün olarak kul- lanıldığı halde tasniften evvel ve der- ne aşkanının teklif ve jürinin de tasvibi ile bu filmlerden hiç birinin milletlerarası fectivallerde millt — temsil kabiliyetini haiz olmadığı hususu — İs- tanbul 7 inci Noterinin — mahallinde tanzim ettiği zapta ilâve edilmiştir. VII — Bir Şehrin Hikâyesi Deniz Bankın reklâmı değildir. 15 kişilik jüri içinde reyini kullanan 14 münevverden esası Üzerinden &,7 va- satı not alması da, Berlin Festival ko- mitesince — teşekkürle kabulü de bunu gösterir. Denizcilik Bankası tarafından İstanbulun 500 üncü fetih yılı dolayı. siyle çevrilmiş olması bu filmin sanat değerine — halel getirmez. Ticart şansı daima az olan kültür ve dokümanter Jfilmleri dünyanın her tarafında şu ve- ya bu resmi veya hususit teşekkülün şu veya bu maksatla siparişi üzerine mey. dana getirilir. Sinemacılık tarihine adı geçen Flaherty'nin "Louisiana Story" Jilmi, petrol propagandası için ısmar- lanmışttr. Bu siparişi nasıl kabul etti- ğini bizzat Flaherty 1949 da yayınladı- ğı bir makalede anlatır. (Regards neufs sur le cinema.) Edition du Sevil 1952 Paris. VII — Berlin film festivaline hiç bir yerde gösterilmemiş değil, sadece Almanyada henüz gösterilmemiş film- ler kabul olunur. Film kabul şartlarına göre her memleket — kendi ölçülerine göre eser teklif eder. Kabul şartlarının 7 nci maddesine göre bır f lmcilik teş- kilâtı tarafırıdan takdim arzu € il” mekte” değil, — "arzuya şayan ' görül- mektedir, yani ihtiyaridir. IX — Bir Şehrin Hikâyesi, Berline dernek başkanı tarafından keyfi olarak değil, idare heyetinin 13/5/1954 tarih ve 47 sayılı kararı gereğince teklif e- dilmişttr, X — Iİ inci Türk Film Festivali jü- risi. AKİIS'in imzasız film tenkidcisinin iddiası hilâfına "Bir Şehrin Hikâyesi" kültür filmini başarılı görmüş ve bu husus İstanbul 6 inci Noterinin 8 ma- yıs gecesi Film Dostları balosunda tas- nifi muteakıp tuttuğu resmi zapta ge- çirilmiştir. AKİS, 14 AĞUSTOS 1954