İKTİSADİ VE MALİ SAHADA mağlubiyetiyle neticelenir. Fakat İm- parator III. Napolyon bunu bir muvaf- fakiyet gibi göstermeğe muvaffak olur. ünkü Fransa'ya küçük de olsa bir arazi kazancı temin etmiştir. İkinci büyük harp Alman birliğinin kurul- ması zamanında Bismark'la yapılan harptir. Bu harpte Fransa çok fena bir tarzda maglup olmuş, ımparator— luk yıkılmış, yerine üçüncü cumhuri yet kurulmuştur. Paris de dahil olmak üzere kuzey Fransa, Alman işgali al- tındadır. Birinci cihan harbinde Fran- mağlüp olmamış, fakat harp Fransız topraklarında cereyan etmiştir. İkin- ci cihan harbi Fransayı pek fecı bir şekilde ezmiş, ülkesi bir zamanlar kıs- men; bir zamanlar tamamen Alman iş- gali altına girmiş ve sonra Alman iş- galinden kurtarılmıştır. Hemen kur- tuluşun sonunda müstakar bir hükü- met kurmak mümkün olmamıştır. Ev- velâ komünistlik tehlikesi miş, sonra zamanla bu tehlike azalmış, fakat bir türlü Fransa kendine gele- memiştir. Şımdı iktidarda Mendes - France ransa bu adamdan çeşitli meselelerın hallini beklemekte- dir. Bu meselelerden biri Hindicini mütarekesinin imzalanmasıyla — kana- yan bir yara olma mahiyetini kaybet- mistir. Fakat diğerleri mevcudiyetle- rini muhafaza etmektedırler ve Hindici ni mese kadar ve hattâ ondan da daha ehemmıyetlıdırler. Bu meselelerin başlıcaları şunlar- 1) Avrupa savunma camiası me- selesi, 2) Ekonomik yayılma (expansıon economıqu 3) Tunus Beyi ve Fas Sultanıyla il- gili veya bu memleketlerle ilgili me- seleler Sekiz sene kurtuluşun akabinde — Hindiçini'de cereyan eden harp Fransaya hayli pahalıya mal ol- muştur. Fransızların verdikleri — ra- kamlara göre harbin bilançosu şöyle- dir. 92 000 olu veya kayıp, 114 000 ya- ralı, 28 000 esir ve 2385 milyar frank- Oldukça ağır sayılabılecek bu rakam- lar Fransız ekonomisini ve bu ekono— minin umumi görünüşünü bize akset- tiren Fransız bütçesini sekiz sene zar- fında ağırca denilebilecek bir baskı al- tında tutmuştur. Fransa Ekonomik bakımdan harp sonu İngilteresi ve harp sonu Alman- yaşıyla kıyaslanamıyacak kadar zayıf- tır. Iktısat ve Maliye Vekilliği vazife- meselesi müddetle yandan Hindicini- p andan Fransadaki grevler ve ekonomık düzensizlik Fran- saya, — Avrupa Tediye Bırlıgı ıçınde parlak bir mevki vermemiştir. Avru pa Tediye Birliğine üye olan memle— ketlerden İngiltere, Alm Belci- ka, Hollanda mı]letlerarası serbest ti- carete girmek için paralarla dolara 18 tahvil kabılıyetı tanıtırlarken veya bu hususta ihzari ça lş alara başlarlar- ken Fransa boyle ir işe girişmenin kendisi için erken olduğu kanaatinde- ira —Avrupa Tediye Birliğine karşı borçlu olan memleketlerden biri de Fransadır. M rance, Hindi- çini mütarekesini imzalamak, parla- itimat reyi almakla siyasi kuvvetlendirmiştir. — Fakat asıl mevkii askıda kalan diğer mese- lelerin halline bağlıdır ve bu mesele- ler ıçınde ekonomik olanı diğerlerin- den daha az ehemmiyetli değildir. Fransada geçen sene istihsal hacminde yüzde yedi artışı, Hindiçini'de ateşin kesılmesıyle beraber ekonomik yayı- lışın bir ışaretı saymak hiç de aşırı bir 1yı mserli Tarih boyunca Fran Avrupa mesel lerinde önemli rol oynamıştır Hâlâ zamanımızda bu rol mühimdir. Zaten meselelerin askıda kalması Fransanın zaafından ileri gel- mektedir. Elhasıl Avrupa kuvvetli bir Fransaya muhtaçtır, Fransanın kuv- vetlenmesi de yukarıda saydığımız me- selelerin biran önce — halledilmesine bağlıdır. Ücretler yükseltiliyor ransa ekonomik yayılma problemi- le karşı — karşıyadır. Kıymetli bir maliyeci olan Edgar Faure bu hususta 18 aylık bir plân hazırlamıştır. Lâkin vam edegelmekte olan harpler ve grevler dolayısiyle şimdiye kadar ha- zırlanan programları tatbikte hiç de muvaffak olamamıştır. Şimdi Hindici- nide harp bitmiştir, grevlerden de pek bahsolunmamaktadır. Fakat grevlerin olmaması, olmıyacağı demek değildir. Onun için grevi doğuran ana sebebi ortadan kaldırmak lâzımdır. Bu sebep ücretlerin kifayetsizliğidir. Edgar Faure hazırladığı planda ücretlerin art- tırlmasını ileri sürmektedir. Bu artış her işçi için aynı derecede olmıyacak, işin nevi, işçinin sınıfına yani meslek- lere göre olacaktır. İstihsalin artma- sı, işin veriminin çoğalması göz önü de tutulacaktır. İşte bu esaslar dahi- linde hazırlanan plân ne vakit yürür- lüğe girecek ve ücret artışları yüzde kaç nisbetinde olacaktır? Bu, sarahatle bılınmemektedır Edgar Faurela Men des - n da bu hususta tam bir anlaşmaya varıp varmadıkları meçhul dür. Yalnız Edgar Faure "Ekonomik kalkınma işçilerin sırtından yapılmı- yacaktır, Ücret nisbetlerinin kalkın- ma programlarıyla alâkası yoktur. Dev sekiz senedir Hindiçini'de de- letın sanayıcılerı ücretleri artırmağa teşvık için elinde çeşitli vasıtalar var- dır. Endüstriyi vergiden muaf tutabi- lir, memurlarının maaşlarım artara bılır sanayicilere daha ehven şeraıtle kredi temin edebilir" demiştir. lllq/ 'ffr ı -ıık AKİS, 14 AĞUSTOS 1954