YURTTA OLUP Demokrasi Muhalefetin tapusu ğer bir nokta, ama bir tek nokta olmasayd degıl üzerinde durmak, yazıyı ıhtımal ki okumazdık bile. Ya— zının çıktığı ceridenin fiili satışı bir kaç yüzü ancak bulur. Ama bir nokta Vardı Bir tek nok- ta! O da şuydu Gazetenın başlığının yanında «Sahibi ve Başmuharriri: Dr. Mükerrem Sarol» ibaresi bulunuyor- du. Dr. Mükerrem Sarol 14 Mayıs se- çımlerınden beri Devlet Vekilidir. ve iktidar partisinin sevk.ü idaresinden men mesul resmen olmasa bile, mesul olanlara yakınlığı ile tanınmış tır. Bahi Zzuu, yazı ise, bahis mev- ahis mev: Zzuu gazetenın başmakale sütununda çıkm: k yucularımızın AKİS'in haki- kati ve sadece hakikati yazdığından emin olduklarını biliyoruz. Bundan do layı. da kendilerine müteşekkiri ele aldığımız yazı öylesine ınanılmaz Ur zihniyeti ifade etmektedir ki bu satırların hakikaten yazıldıgını yayıl— dığını ve neşredildiğini, hem de Dev let Vekilinin azetesınde neşredıldıgını ıspat için bır klişe koymaya kı mizi mecbur addettik. Yazının başlığı şudur: «Elimizdeki sened». Mahiyeti ise, makalenin sonun- daki şu cümle ile ifade edilebilir «Biz o iyiz Partisi 1ktıdardayken bıle muhalefet cak, bizi terketmeyecektir!» (Nida işa- reti bizim değil, bizzat gazetenindir Kımbılı belkı yazı işleri müdürü bile u be yan karşısında hayretini gizleye- memıştır). «Biz» diye bahsedilen parti, Demok- rat Partidir. Muharririn, Demokrat Parti adına konuşmak selâhiyetini ha- 4 iZz bulunup bulunmadığı meçhuldür. Fakat eğer bir partiliyse, Partinin ya- pacağı şey bu zatı kendi saflarından derhal ihraç etmektir. Zıra iktidarda bulunan bir parti, kendisini, muhalefe- tin de tapusunu almış olarak ilân e- derse bu zihniyete <<tek partı zihniye- ti» denir ve tek parti zihniyeti totaliter rejimlerin zihniyetidir. Halbuki De- mokrat Partinin kurucuları bu partiyi tek parti zihniyetine karşı mücadele etsin dıye kurmuşlar millet bu parti- ye güvenini tek parti zihniyetine son versin dıye rey ıle izhar etmiştir. viden yazıların Demokrat Partiyi tutan hattâ onun sözcüsü va- ziyetini takınmak isteyen gazetelerde çıkmasının herkesi uzdugunu bılhassa d Emin Yalmanın bahsettiği o «tarafsız munevver» 1 1kt1da dan uzak laştırdığını, soguttugunu ifade etmek lâzımdır. Bu neviden yazılar ve yazı- daki zıhnıyetın damgasını taşıyan fiil- Işte Muhalefetm tapusu Bir Ali Rana Tarhan aranıyor lerdir ki Demokrat Partiyi davaya i- hanet etmiş olmakla ithama yol açmak- tadır. Yarabbi, iktidarda bulunan bir par- ti nasıl olur da «muhalafet imtiyaz ve sihri daima bize bağlı kalacak, bizi terketmeyecektir'» dıyebilir" Hattâ onunda bir nida işareti olsa bile... Iktıdar iktidar, muhalefet muhalefet— tir. İyi hareket eden iktidarların im- tiyaz ve sihri, muhalefetinkileri arat- mayacak kadar büyüktür, kuvvetlidir. Onları daha büyütmeye, kuvvetlendir meye çalışmak varken muhalefetin de tapusuna el atmak, ne demektir? ğer bu sadece Ur makale olsaydı zıyanı yoktu Gazetelerde daha ne ga- rip fikirler yer buluyor.. Ama 1kt1dar partısının şu son seçımlerden beri tut. tuğu yol güz önüne getirilirse, Üürk- memek elden gelmez. Hakikaten, mevcut muhalefet partilerini bırer birer tasfiye etmek gayreti sezilmiyor BİTENLER değildir. İhtimal ki bu, «biz muhalefeti de kendimiz, onlardan iyi yaparız» zihniyetinin bedbaht bir neticesidir. O neviden rejimlere, lügatlerde demok- rasiden ayrı bir isim verilir. Şimdi Demokrat Partı 1çındekı izan sahibi ve aklı başında kimsele bü- yük bir vazife ve mesulı et duşuyor bu neviden tehlikeli cereyanlara karşı artık mücadele bayrağını açmak, de- mokratik prensiplerin tehlikeye düş- mesini önlemek, mesul liderlerin etra- fındaki perdeyi yırtmak ve onları ha- kikatin ışığına kavuşturmak. İktidar partisinde amuhalefetın im- tiyaz ve sihri» de varmiş... Lâf ama, belki şimdi Cumhurıyet— çi Millet Partisinin başında dolaşan tehlike o şekilde düşünmenin hak ve cesaret verdiği hareketlerin neticesi- dir. ,_ ç İ*; C. M. P. nin başında dolaşanlar H adise, Zafer gazetesinin bir başma- kalesiyle — başladı. Zafer gazetesı hükümetten üvey evlât (lan degıl bar bakımından) muameles partinin resmi organıdır ve bılhassa başmakaleleri partinin bazı fikirlerini zaman zaman aksettirdiğinden alâka çekicidir. Yazının muharriri ümtaz Faik Fenikti. Mümtaz Faik Fenik kendi hususiyetlerinden başka, hemen daimi temas halinde bulundugu «çev- re> ler dolayısiyle de ayrıca mühim bir imzadır. Hepsınde olmasa da bir takım — makalelerinde o «çevre» lerin mayullerını arayan ar yanıl- Eğer Mümtaz Faik Fenık in k dış münasebetlerimiz, gerek iç polıtıka mesele erıne dair yazılarında hava sık sık iyo bu bahis vzuu — «çevre» lerin fikir tema- yüllerinde, hâdiselerin seyrine göre sık AKİS. 14 AĞUSTOS 1954