OLUP BİTENLER YURTTA Başvekil Adnan Menderes Mecliste Mebuslara tatlı hülyalar veya kâbus dağıtılan yer tiden namzetliklerini koymak hakkını tanıyordu. Bu gibi kimseler seçim kam panyasına iştirak edebilecekler, pro- pagandalarını yapabilecekler, eğer ter- cih ettikleri Parti, Muhalefetteyse el- betteki iktidarın aleyhinde bulunacak- sandıklar kapanınca kazandılarsa Bü- yük Millet Meclisine gidecekler, kay- bettilerse vazifelerinin başına dönecek lerdi. Gerçi kanunun siyasi partilerle mü- Halbuki Devlet memurlarını — Hü memuru değil, devlet memuru oldukları halde — devlet işlerini ted- vir eden hükümet aleyhinde — konuş- âmir Âmme Hukuku da İşle, kanunlar böyle diyordu. “Kanun telâkkisi hafif olanlar" a gelince, onlar kitaplara değil, hali ha- zır durumun zararlarına baktılar, biz- zat uğradıkları müşkülleri hatırladı- lar, hâdiselerin ahlâk kaideleriyle ay- kırılığını duşunduler ve seçim kam- n muhalif memurla- soktukları r alınma- ması dâvasının bayraktarlığına başla- dılar. Vekâletlerde bazı nahoş vak'alar da olda. Muhale et partisine gelince, bir de- magoji fırsatını kaçıramazdı. Kaçır madı. İşi, bilfiil siyaset yapan — Par- ti listelerine girenler hakkında başka 6 ne tâbir kullanılabilir ki? — memurlar dâvası halinden çıkarıp, kanaat ve temayül itibariyle muhalıf memurların tasfıyesı haline getiri Gerçi İktidar Partısınm müfrit çev- relerinde böyle bir arzu yok değildi; bazı kimseler — vur deyince öldüren kimseler — büyük çapta temizliğe, a- yıklamaya — taraftardılar ama, meselâ Osman Şevki Çiçekdağ, Partide her istediğini yaptıran bir adam değildir. bakımdan, hakiki mânasını kay- beden dâva, bir polemik mevzuu haline gelmeye başladı. Halbukı, temayül şudur: ampanyası göstermiştir y olan memurlar kendilerine emanet edılmış bir takım sırları fütur- suzca açığa vuruyorlar. 2 yle memuriyetler var ki — hâkimlik, valilik —, makamları iş- gal edenler seçimlerde şu veya bu par- tiden namzetliklerini koyarak — siyasi âkidelerini açığa vururlarsa, bir kısım vatandaşların kendilerine tam mâna- siyle güvenmelerine ımkan kalmaz. 3 — Bir seçim anyasından hezimete uğramış halde vazıfesı başına dönen, Meclisin sıraları yerine te eski sand alyesine ran adamın — bir insan olarak — içinden gelen bir infiali susturması ve elinde bulunmak- sızın dahi olsa işleri — kelime belki fazla kuvvetlidir ama — "sabote" et- memesi pek zordur. bakımlardan, Seçim Kanunun- da bir tadilâta mutlaka, lüzum ve ih- tiyaç vardır Hızıkumet ne yapmayı düşünüyor, ar- Başvekilin aklındaki şııdur Subay- lar gibi, memurlar da mpan- yasına katılmak istedikleri - takdirde istifa etsinler. nunun bu şekilde değiştirileceği muhakkaktır. Fakat 1954 genel seçimlerine aday olarak iştirak edip te, kazanamıyanlar ne olacak? Kısaca, kanun makabline müd- ketler — en basit ahlâk kaidesine ay- kırı da bulunsalar — bir Hukuk Dev- letinde cezalandırılamaz. un telâkkisi hafif olanlar" is mevcut zararın ortadan kaldırılmasını her şeyin üstünde tutuyorlar. Kanun- lar, nihayet bu gayeyle korunmuştur. İhtimal ki iki kutbun arasında yer alan mutediller duruma hâkim — ola- meyip zararsız mevkilere getirilecek- ler. Tabi seçimzedelerin, hangi Parti listesinde yer aldıkları hesaba katıl- mamalı, prensiplerde bir tefrik yapıl- mamalıdır. Kabine Program 0 ab. Demokrat Parti Meclis Grupunun Üçüncü Menderes Ka- binesinin programını görüşeceği pazar gününün sabahı —, İzmir mebusları Cihad Baban ve Pertev Arat, Kocaeli AKİS 29 mayıs 1954