KİTAPLAR ÂLEMİNDE ŞARKILI KAHVE e GÜN IŞIĞI Sabahattin Kudret AKSAL — (Yeni- lik Yayınları 77 s. — 100 krş — İkin- ci baskı ) — (Varitle kayınları 95 s. 100 - krş.) ksal'ın Şarkılı Kahvesi ilk ola- A rak 1944 te yayınlanmıştı. Yeni baskısı ile "Gün Işıgı nı yanyana ge- tirince şairin evrimi daha iyi gorulu- Or tabında canı sıkılan bir adam sokakta dolaşı yor; bir bacı, bir kadın denızlere açılm ma. Hiç açılmamış olduğunu da ay- rıca belirtiyor. Ölümü getırıyor aklı- na, ama arkasından da "Mademki da- ha ölmedim" diyor. Umut da ölmemiş- tir. "Ev bulutu" var, ağaç var, çiçek Aşklar var sonra.. Fakat acılar bir turlu ortadan kalk- maz. En bü acı, kişinin kendini boş yere avutmuş, oyalamış olması: Bütün — söylendiklerim — yalan Yalan — yaşamakta — olduğum Ne sıcak memleketlere gıtmek istedim Ne kaçmayı düsündüm Ben bu şehrin semasından Kasabından, AÂirıncısından Hoşnudum (Bulun söylediklerim, s. 33) Neden — öyleyse buna söz? ene kendisi anlatıyor tü ömrümün sonuna kadar Ke/lmelerle yaşamam Ağaçtan çok ağaç sözünü Denizden çok deniz sözünü Sevmem. Halbuki bir - sabah erken uyanınca Balkona çıkmak ta - güze (Ne tuhaf. s. 35) urum belirmeğe başlıyor Şair. şairliğini düşünüyor. ği, duygularının, da katıldığı bir çokluktan, bir karma- şadan, zengin, —bölüksüz bir dünya- an bir takım sözleri çekip çıkarmak istediği halde bu sözler onu doyundur- muyor; yerınıyor her şeyden çok söz- i . Şairin yaratacağı ger- Gene de şairliğe katla nıp katlanamıyacagmı soruyor gıbı B ğında geliştirdiği - başka bir şey var: i. Geceleri sokaklarda çok dolaşır ama ona asıl çarpan şey, karanlıktan aydınlığa ge- çiş: sabah, sabahın halleri, gürültüsü; sonra da aydınlıktan karanlığa geçış uzunç Bu duygular içinde kalan sairin , çokluk, kısa, yalın. Şiiri daha yguda aradığı için olacak, gev- şek bır yapısı var şiirlerinin İkinci kitapta yapı daha sıkı, daha belirli. Şair, şiirde karar kılıyor; söz- lerle uğraşacaktır bundan böyle. Ay- dınlık, "Köpeği, tilkiyi ininden uğra- tan" bir şey oluyor. Her şey, şiirde, 24 kelimeler dünyasında "yer almak için" yarışıyor. Gecenin karanlığı, uykunun karanlığı, ertesi günün ışığına hazır- lar kişiyi. Rahattır karanlık, uyku ra- attır. — Özlenen bır şeydir. Günün yorgunluğundan onra gelir. Fakat gerçek olan, ertesi gundur Günler de böylece gelip geçer. Orta yaşa gelin- miştir. Düşler var ama, yapının sıkılığında sıkılıyorlar artık. Geriye doğru kayıyorlar, o her şeyin başıboş olduğu zamanlara... Evin içinden gö- rülen dünya daha buyuk bir yer kap- lamakla. Sevdilkerini eve çağırıyor şair. Gene de iş zorunu ile dışarıda geçirdiği gün, evinin gündüz halini bilmesine engel olmaktadır (Eşya s. 34). Pazar günleri ise, akşamdan kal- ma kalktığını, daha Şarkılı Kahvede söylüyordu — (s, 49 vakti düş vaktidir, ölümün — yaşandığı, kişinin yanıbaşına geldıgı bir dünya içinde artık şair. üm Üzerine şiirleri çok. Ölüm demek, şimdiye kadar sevdiği, karşısında duygulandığı şeylerden ay- rılmak demek. Bu ayrılma gürültülü de olmuyor, ölüveriyor insan. "Sonsuz bir denizin kıyısı"nda rahata kavuşur ama bu dünyayı nasıl unutabilir? (Ss, 57, 59, 61, 64, 66, 67, 69). Bir gün, yazdığı şiirlerden usanı- or. Yazmak istediği şiir, şımdıye dek- yazdıklarından başka olmalı. Ö Bir şiir ki sesi duyulsun halkın essin — üzerinde n , (Bir şiire başlamak üzere, s. 47). "Anadolu yolculuğu" (s. 48), "Eti- mesgut şiiri" (s. 49), "Sincanköy" ( 50), "Bir kasabada uyanmak“ . 52), "Anadolu yaylası" (s. 53) b le şıırler Şair bu deyişi, kehmelerden başka bir şeyle elde etme ıstemıyor "Anadolu yaylası bunun tam örneği. Çok önemli bir şey daha Aksal, bu kitaptaki uzun şiirlerinde (Anadolu yaylası, Bir gün Istanbulda, , Gün ışığı) yeni bir bulmuş. Okuyuşunuz ağır, yayvan olamıyor bunlarda. Büyük bir ustalıkla, oranını tam olarak bulduğu uzunlu kısalı mısralarla, hızla okuna- cak - yani"kendini hızla okutan şiirler yazmış. Düşünceler, duygular, mısra yapısına; bağlı olarak, biribiri içinde eriyor, geçişiyor, bu büyük hızın ıçın- de Aksalın renkli, ışıklı dünyası, in- sanlariyle birlikte akıp gidiyor. YABANLAR Carlo GOLDONİ — Çevıren : Samim SİNANOĞLU (M. E V. Dünya edebi- yatından — tercümeler, — İtalyan — klâsik- leri : 1I7— 106 s. — 100 kış.) ilimize bir çok eseri çevrilmiş o- lan Carlo Goldoni'nin bu eseri, 1760 yılında ilk defa oynanmış, hâlâ da oynanan oyunlarındandır. Gene kadın . erkek münasebetleri- ni ele alarak erkeklerin sert davranışı- nın kadınlarda uyandırdığı tepkiyi göstermek isteyen parlak bir komedi. PERSPECTIVES Dergi — sayı — Ingilizce (Hamish HAMILTON — 176 erika Bırleşık Devletlerının sanatını, edebiyatını, düşüncesi- ni tanıtmak, yaymak amacıyla üç ay- da bir çıkarılan bu dergi kâğıdından, baskısından, sayfa düzeninden, — ka- paklarından içindeki yazılara kadar, üzerinde titizlikle durulduğunu, güzel olması için canla başla uğraşıldığını belli ediyor. Her sayısında Amerika Birleşik Devletlerinin tanınmış ten- kidci, denemeci, düşünürlerinin ede- i müzik, tenkid yazıları irler, hikâyeler var. Bu sayısında da William Troy'un "Vırgima Woolf: Duygululuk romanı" başlık]ı bir yazı- sı, Franci ergüsson 'un "3 roman" ı, ward Cone'un, Verdi'ni Yi Üzerine bir yazısı, Ressam Bloom'un eserlerinden renkli, renksiz reprodüctionlar Tate'in bir şiiri, Her- old'un bır hikâyesi var. Çağdaş masını sağlamak Üüzere dört dilde ya- yınlandığını da söylemeliyim (Al- mancası: erspektiven, Fransızcası Profils, İtalyancası: Prsopetti). Halk Bankası T.A.Ş. Sermaye ve İhtiyatları 10.778.885,- Şubeleri Adana İzmir Aydın Kastamonu Balıkesir Kırşehir Burdur Malatya Bursa Maraş orum Merzifon Denizli Nevşehir Yzuru: Niğde Eskişehir Sivas Gaziantep SANDIKLAR Ankara Sermaye ve İhtiyatları 1.689,856 — Ajansı Beypazarı İstanbul Sermaye ve İhtiyatları 3.151.671 Ajansı : Çarşııçı AKİS, 29 Mayıs 1954