29 Mayıs 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

DÜNYADA OLUP BİTENLER yaklaşmıştır. Fakat Hındıçınıye Amerikanın mü- dahalesi, elbetteki komünist Çinin de aynı ölçüde müdahalesini davet ede- cektir. Komünist Çin, 950 tarihli dost- luk ve ıttıfak andlaşmasiyle — Sovyet . Bu ıttıfakın Hindiçinide de bir Kor: durumunu ihdas ve idame edebılecek tir. Bu ise, ugünkü mazı — milletlerarası mekten başka bir şey olm Ta taraflardan biri top ekun savaşa ka- rar versin. ani atom ve hidrojen bombalariyle hasmının hayati merkez- lerıne saldırsın. Hidrojen bombası ile ılacak bir savaşın mesulıyetını üze- rine alacak kimse va mahalli sahaya Şimdilik ortada böyle bir — kimse görünmüyor. Binaenaleyh savaşın gö- ze alınamadığı yerde diplomasiye baş vurmaktan başka çare yoktur ve ma- demki bugünkü şartlar içinde Hindi- çinide taraflardan birinin diğerine tam mağlübiyet sayılabilecek bir hal tar- zını kabul ettirmesine de imkân görül müyor, o takdirde bir "uzlaşma" emri Uzlaşma ve pazarlık ; idayette iki taraf ileriye sürünce bu plânlar arasın- daki bariz aykırılık ilk ağızda, Hindi- plânlarını i- heyetçe murakabe edilmesi ve nihayet anlaşmanın, — konferansa iştirak eden memleketler tarafından teminat altına alınması isteniyordu Buna mukabıl Vietmin mütareke- bir heyet tarafından murakabesine taraftar görün Mütareke bizzat muharıpler tarafın- dan kontrol edilecekti. Bundan başka, askerı sahada avan- u V asi hal tarziyle birlikte ka- rarlaştırılmasını istiyordu u merkezde ıken müzake- relerin gizli celselerde devam etmesi kararlaşt u kararın verıldıgı günden tabiatiyle zakereleri perdesi bürüdü. Ne neşrediliyor, ne de daha evvel olduğu gibi muhtelif murahhas heyetleri sözcüle- ri basın konferansı tertip ediyorlar. Yalnız ara sıra, nadiren sızan haber- lerden anlaşılıyor ki pazarlık durma- mıştır: Kırışılıyor. Nasıl bir kırışma? Elde en azdan bir esas var. O da, gizli toplantılara karar venldıgı gün Molotofun söylediği sözlerdir. Molotof iki noktaya temas etmiş- tir: )) Mütarekenin tarafsız memle- ketler murahhasları tarafından trolü; 2) Anlaş anın Cenevre konfe- ransına rak eden — memleketlerce teminat altına alınması. 14 teklif batılıların plânına Hattâ birincisi Vietmin tezine de ay. kırıdır. Dünyanın Bahsettiği Adam Cu En Laili Cenevre konfe- ransına iştirak e den diplomatların en şayanı dikkat olanı ve en ehem- ans masasında I Ma Kızı batılılara karşı oynamakta üstadı bulunduğu "elâstiki ve gerilla usulü politika" oyununu tekrar et- mektedir. Çinin yeni efendilerini çok iyi tanıyan Amerikalı gazeteci Edgar Snow'un bildirdiğine göre, bundan bir sene önce Çu, Pekinde bir toplan- tıda konuşurken Amerikan dış po- litikasını tahlil ederek bu politikanın m me- tahammullerının kaybol- uğunu ve mağlüp edileceğini" söylemiş ve bu nevi dip- lomasıye de "Gerılla usulu politika" ,ş. o B A v E B A B - < B © - — — NB N .B : rikalılarm d de şimdi ayni metodun hem Amerikalıları hem de Amerikalılar ile Avrupalıla- rın işbirliğini parçalamaya çalışmak- tadır. itvinof gibi yaşamayı seven, Vi- L şinski gibi süratle fikrini ifa- de edebilen, Molotof gibi sert ve his- siz olan Çu, buğün Kızıl Çinin ba- şmda bulunan diğer şefler misali ne prolelaria sınıfından ve ne de fakir köylü topluluğundan gelmiştir. Çu. Molotofun ileri sürdüğü bu iki uygundur. Yoksa komünist blokta ayrılık mı ar? nun aılesı Manda— HU olan ve bundan do layı hapse giren di îâa[ılırslîı Teng Ying Chao da Çu'nun tam bir komünist olması için onun üzerinde bir hayli emek sarfetmıştır u, aşağı yukarı otuz sene B Avrupaya gelerek Pariste gar- son, Şimali Fransada ve Ruhr böl- gesinde maden amelesi olarak çalış- mış, daha sonraları Almanya ve İn- üniversite tahsili yapmış- tır. Komünist Çu, Cinde o meşhur ye- di bin kilometrelik "büyük yürüş"e de katılmış ve böylece idamdan kur- tulmuştur. Çu, meslekten yetişme bir ihtilâlci, bir organizatör, bir politika- cıdır ve Mao'nun sağ koludur. Dik- kate şayan olan nokta şurasıdır ki, Mao, Stalinvari bir hisle etrafındaki a bulunanlar daima beraber kalmışlardır. Bu ba- kımdan bugün kızıl Çini idare etmek- te olan Mao Çe tung, Çu Lai Çu teh triumvirası bir "kollektif idare tarzı" nın en enteresan misalini vermekte- dir ve Çu En Lai da bu takımda kap- tan Mao'dan sonra ikinci olarak gel- mektedir. Bir çokları Çu'ya, Mao'- nun halefi olarak bakıyor. Batılılar arasında olduğu gibi, ko- münistler arasında da zaman zaman bazı meselelerde görüş ayrılıklarının zuhuru tabiidir. Fakat buna derhal ayrılık denebilir mi? Hatırlamak lâ- (Devamı 34 üncü sayfada) AKİS. 29 Mayıs 1954