Dünyada olup bitenler (Baş tarafı 14 üncüde) zımdır ki, Cenevre deki komünist mu- rahhas heyetlerini fiilen idare eden Molotoftur Manevra icabı kararların nin siyasetini yürtüyor. Vietmin'in ne de olsa mahalli görüş ve istekleriyle Molotof'un yük çaplı siyasetinin arada bir çarpış- ması beklenmelidir. Taksim plânına doğru lotof, mütarekenin tarafsız memleketler murahhaslarınca kontrolü esasını kabul etmekle batılı- ki, pazarlığın çetin safhası bu noktada toplanacaktır Zaten müzakerelerin gizli cereyan etmesine karar verilmiş olması da, tarafların bu pazarlıkta serbest konu- şabilmelerini temin içindir Fransızlar derhal muhasamata son verilmesini istiyorlar. Bu öyle bir mü- tareke olmalı ki. Hindicini için ileride bulunacak siyasi hal tarzı ile alâkası olmasın, muhtemel taksim plânına te- mas etmesin. Yani mücerret olarak a- teş kesilsin ve meselenin siyasi tarafı sonradan — serbestçe müzakere edil" Bu teklif komünistlerce kolaylıkla kabul edilemez. Elbetteki Vietmin bu- ünkü avantajlı askeri durumunu de- ğerlendirmek, meselenin siyasi hal tarzında bu askeri durumun sıkletını terazının kefesinde bulundurmak Fransızların istedikleri gibi bir mü- tareke kabul edilecek olursa, Fransız ve Vietnam'lılar, nefes alacaklar — ve konferansa ıştırak eden memleketlerce teminat altına alınmış olan muhkem bır mütareke hattının gerısıne zakerede kendilerini dirhem dirhem satmağa kalkacaklar. açıkça görülüyor ki, en safdilleri dahi tebessüm ettirecek bir kurnazlık- tır. Vietmin elindeki siyasi meselede en azdan bir prensip anlaşmasına var- madan ateş kesmek istemiyecektir. Nitekim, Cenevrede gizli müzakere- ler başladığı sırada, Hindiçinide Dien- Bien-Fu'yu düşürmüş olan komünist Vietmin kuvvetleri tehditâmiz bir şe- kilde Kızıl nehir deltasına doğru yö- nelmişlerdir. Bu suretle konferans, ma- sasında Fransanın iki ayağı bir papuça sokulmağa çalışılmaktadır. Bu vaziyet dahilinde — Fransanın, ateş kes kararını temin etmek için, siyasi sahada — bazı tavizlerde bulun- mak zorunda kalacağı anlaşılıyor. ek muhtemeldir ki bu suretle, karşılıklı tavizlerle bir taksim plânı- na, yahut da taksimi tazammun eden bir uzlaşmaya doğru ilerlenecektir. Mefluç bir siyaset: Butun bu pazarlığın inkişafında merikanın rolü nedir? Kabul etmek gerektir Foster Dulles'in Hin- diçini operasyonu büyük bir blöf tesiri uyandırmıştır Bu vaziyet dahilinde, Dulles'in yerine Cenevrede Ameri- kan murahhas heyetine başkanlık e- den Bedell Smith, mefluç bir siyasetin mümessili gibi görünüyor. Ne oldu? Amerika Hindiciniye mü- dahale etmek durumuna çok yaklaş- mış iken birdenbire bu durumdan u- zaklaştı. Müdahaleye çok yaklaşması denebilir ki, Dien-Bien.Fu'yu ay- bettirdi ünkü General Giap, böyle ir ü ale ihtimaline karşı son gayretini sarfederek bu dayanak nok- tasını ele geçirmeyi zaruri görmüştü. Amerikanın mudahale durumundan uzaklaşması da.. Hindi- çini dâvasının kaybedilmesi tehlikesi- ni yaratmış gibi görünüyor akat müdahale edilebilir mi idi? Bunun —münakaşası diğer sütunlarda görülecektir. Şu var ki, kati bir karar Güneş macerasıneidi ? (Baş tarafı 32 ncide) buraya bağlıyız. Düşünüyorum, k yapamıyacakmışım gibi geliyor — bu © o s gel- mistik. Bülend, göz süze süze — ya- nımdan geçen zamanın mâruf sah- ne sanatkârlarından birini göstere- rek, kulağıma bir — şeyler fısıldadı ve pek akıllı olmadığım — mânasına gelen ifadelerle enseme bir — tokat atarak: Bana bak, dedi, daha ele geçmez. gel şu işe peki de, man olursun — Bu gece düşüneyim, yarın ce- bu fırsat bir Sersemliği bırak, sonra çok piş- alınmadan müdahale niyetinin — açık- lanmış olması Hindicini dâvası için meşum neticeler doğurmuştur. vap veririm, dedim. Yürüdük, içeri girdik. gece sabahlara kadar uyuyama- dim. Ertesi gün, kahvaltıya iner- ken, Güneşlilere — bildirilmek üzere Bülende verdiğim "Evet" cevabında, zannederim, yukarıda bahsettiğim sahne sanatkârımızın hayalinin rolü pek büyük oldu. Vardığımız bu prensip kararı- nın kuvveden fiile çıkması yolunda kaydettiği inkişafları ve neden dola- yi tahakkuk edemediğini, daha öte- ki hafta bütün teferruatiyle bahse- deceğim. Eşfak Aykaç Mali ve iktisadi sahada (Bas tarafı 17 ncide) diğer yatıdan da istihsal merkezlerın asli dertlere çare bulm Ziraatin hergün hayvancılık aleyhine ve büyük bir hızla genişlediği — açık bir hakikattir. Meraların dahi ekilerek tarlaya inkılâp ettirilmesi, artık — bü- tün memleket köylüsünün başvurdugu müşterek bir yoldur. Kaçakçılğın ön- lenememesi yüzünden mevcut kasap- lık hayvanlarımızın mütemadiyen Su- rıyeye geçirildiği de bir vakıadır. Bu iki mühim kıa yanın nda bir, de mev nakale güçlüklerini de hesaba katar. sak derdin asıl sebeplerine belki parmağımızı basmış oluruz. Te- mennimiz ükümet politikasının bu istikamette gereken ana ted- birleri alması, diğer yandan yeni tedbırlerı alması; diğer yandan yeni rumumuzun çalışmasını plânlarken bu mânileri — ortadan kaldıracak tedbirleri almakta ihmal göstermeme- sidir Sovyetler ile Batı Almanya ara- sında ticari başlıyor usyanın son zamanlarda dünya — memleketleri, bu arada bilhassa İngiltere, Fransa ve İsveç ile ticari temaslarında bir artış müşahede edilmektedir. Bu cereya münasebetler hür de aletiyle yapacaktır. landığı takdirde Rusya Batı Almanya- ya 75 milyon mark değerinde hubu- bat, ham madde ve kereste satacak: karşılığında Batı Almanyadan çelik levha, makina ve balıkçı gemisi ala- caktır Amerika Birleşik Devletleri, ile Doğu arasında hergün artan bu ti- cari temasları yakından ve dikkatle ta- kip etmekte; yapılan anlaşmaların stratejik mânada maddeler ihtiva memesine bilhassa itina evlemektedir. Bu hal diğer yandan, Amerikan iş a- damlarını da Amerikanın gümrük po- litikasını gevşetecek —Avrupa menseli malların — Amerikaya daha kolay gir- mesini temin; — böylelikle de her iki kıta arasındaki ticri temasların daha da arttırılmasını sağlamak için hükü- met üzerinde baskı yapmalarına yol açmaktadır. AKİS, 29 Mayıs 1954