YİRMİNCİ ASIR VE BİR KELİME Zamanımızda öz kelimesi kadar dillerde ge- zen kelime pek azdır. Öz düşünce, öz fül, öz ihtiras, öz sanat, öz şiir... Her birinde öz ke- limesi bulunan bir sürü tabir | Asrımızda, öz kelimesine duyulan alâka neden ? büyük mikyasta Eskiden bir mobilye hususi bir zevkin, bir şahsiyetin ifade- her şey ayrı hassasiyete cevaptı. Böylece her şey kendi şah- ları tesviye etmekte, onları çıkarılan eşyaya benzetmektedir. si idi; bir düşünceye, ayrı bir Yirminci asra kısa bir bakış bu suale ce- vap verecek mahiyet- tedir. Asrımız endüstri asrıdır. Endüstrinin a- şırı surette serpilmesi, çılgın bir istihsal faali- yetine yol açtı. Dünya nın her tarafı, en hücra köşesi bile standardisâ eşya ile doldu ve taş- dı. Şehirlerdeki evlerin evlerdeki mobilyelerin, hayatta en çok kulla- nılan eşyanın, kitap ve gazelelerin biri birin- den farkı yok. Ferdi- yel, aynı olan şeylerin dairesine kapalılmış gi- HATIRLAMA Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak; Rüyaların kadar sade, güzeldin. Baş başa uzandık günlerce ıslak Çemenlerinde yaz bahçelerinin ... Ömrün gecesinde sükün, aydınlık, Boşanan bir seldi avuçlarından; Bir masal meyvası gibi paylaştık Mehtabi, kirılmış dal uçlarından... Ahmet Hamdi TANPINAR siyetine sahipti Bugün ise her şey anonimdir, standardise'dir. Binaenaleyh son za- manlarda bir çok ha- diselere öz kelimesinin anlanmasını, öz düşün- ceden, öz fiülden ve sanattan sık sık balıs olunmasını hayretle karşılamamalı. Makine- leşmiş bir asır olap asrın bir la- diğer ta- ve fi- yirminci raftan eşya, rallan insanlar kirler arasındaki mesa- feyi ortadan kaldırma: ya meyletmesi ve her birbirine katması bidir; her şey kendisini teşkil eden şeyi, şah- siyeti, özü kaybetmiştir. Bu günkü hayat, oriji- nal ve şahsi taraflarından her gün biraz daha uzaklaşmaktadır. Çünkü hepimiz seri halinde ortaya atılan aynı eşyayı, aynı formülleri kulla- Hayatın «standardisation» u herkese Çünkü dinlenen konser aynı konser, okunan kitap aynı nıyoruz. muayyen bir ruhi seviye vermektedir. kitaptır. Çünkü herkes aynı şeyleri kullanıyor aynı şeyleri beğeniyor. Eşya, geldikleri fabri- kanın karakterini yani walâmeti /arika» sını ta- şıyor. Hepsi yekdiğeri gibidir, şahsiyetsizdir. en uzak Seri halinde her tarafı dolduran, köşelere kadar nufuz eden her çeşit mal, rulı- şeyi bir reaksiyon vücuda getirebilirdi. Bu reaksi- yonun, öz vaslında kendisini bulduğu büyük bir ihtimal ile iddia olunabilir. Bu reaksiyon, her mevcudiyet tipine, her faaliyet şekline hu- susi röliyeli ve mutlak kıymetli vermek isteyen her şeye ait orijinaliteyi kurtarmak emelini besleyen bir müdafaa reaksiyonudur. Suut Kemal YETKİN İSLÂM MİSTİSİZMASI Hilmi Ziya Ülken (Ağaç) a, İslim mistisiz- ması isimli bir seri makale hazırlamaktadır. Büyük bir ehemmiyet ve kıymet temsil eden bu etüdü çok yakında bu sütunlarda okuya” caksınız. an 3