25 Temmuz 1936 Tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 12
YASAYAN: Diyes3 Pende& Tskie'l TİYATRO MÜDÜRÜ — Şekspir, Molyer, İbsen... Bütün bunlar ne olacak ? PATRON — Hepsi çöp tenekesine. TİYATRO MÜDÜRÜ — Bu hiç mümkün mü ? | PATRON — Şimdi, iki gözüm, bu yaldızlı kelimeleri bırakın da sözümü dinleyin. Benim bir arkadaşım vardı. Üç ay eveline kadar ce- binde on parası yoktu. Eğer arasan kafasında araba araba yüksek fikirler bulurdun. Fakat bü: tün bunlar onu bir dilenci gibi yaşamaktan kurlarmıyordu. Günün birinde bana rastladı. Şimdi bir milyoner gibi yaşıyor. Yakında her- halde büyük bir adam olur. Çünkü para ka- zanıyor. — Beni anlamakta belki zorluk çekiyorsu- nuz. Çünkü parayı tanımıyorsunuz. Ömrünüzde bir kere olsun yüz bin lirayı şöyle toplu bir halde gördünüz mü? Ne mümkün, değil mi, ne mümkün ? Paranın ne olduğunu bilmediğiniz içindir ki şimdi sizin sanal damarınız tullu. Onun da namus damarı tutmuştu. Halbuki ha- yatta her şey paradır. Ondan ötesi boşlur, ha- vadır! — Sizinle bir dela açık konuşmağa baş: ladım. Onun için düşüncelerimi olduğu gibi söyliyeceğim. Dünyada bir tek ölçü vardır; o da paradır. Gördüğümüz her şeyi paraya çevi- rebiliriz. Para olmayınca karın doymaz, kol iş” lemez, sanat yapılmaz, aktör çalışmaz. Para ol- mayınca insan düşünemez bile | TİYATRO MÜDÜRÜ — Ben Rusyada on sene yalnız bunun için çalıştım. Tiyatro mekle- bini bilirdim, rejisörlük yaptım, o kadar kitap devirdira. Şimdi nasıl olur da... PATRON — Fakat bülün bu bilgilerinize rağmen aktörlerinizin iki aylık maaşını vereme diniz. Onlara para yerine bari biraz bilgi ver- seniz. — Kabul etmiyorlar mı? TİYATRO MÜDÜRÜ — Maalese! | PATRON — İşte gene benim dediğime gel- diniz. Yani, dünyanın hakiki mihverini anlamâ- ya başladınız. Şimdi yapacağınız bir iş var. Bir sürü genç ve güzel kız bulup onlara dans öğ- retmek. Bakın, sizin rejisör şahadetnamesi yal- 11 nız burada işe yarıyacaktır. Bu suretle memle- kelte hem bedii dansı ilerletmiş, hem de bu ilh- tiyacı lalmin etmiş olursunuz. Masrala gelince. Onu bana bırakın. (Telefonu işaret eder.) Mü- saade eder misiniz ? (Müdürün işaretini bekle: meden telefonu açar ) Allo1.... Matbaa müdür- lüğünü istiyoruz. Evel, benim. ( Tiyatro müdü- rünej bakın, sizinle ne parlak işler yapacağız. (Telefonda) ha, sen misin azizim ? Şimdi beni dinle. Bu akşamki yazeleye şöyle bir ilân ko- yacaksın... Ne olinuş, ne olmuş ?... Gazeteler tevzi edilmeye mi başlandı? Öyleyse levziatı he- men durdurun?.. Müvezziler beş dakika bekle- sin. Evet beklesin diyorum! Şimdi söyliyece- ğim ilânı ayıı bir kâğıda baslırıp hemen gaze- telerin arasına ilâve edeceksiniz... İlân şöyle olacak .. Yazınız: « Vücudü dansa elverişli, genç, «güzel, bilhassa güzel hanımlara ihtiyaç var. «Meşhur birer tiyatro yıldızı olmak istiyenler, «bu akşamdan itibaren hemen Sanal tiyalrosu «müdürlüğüne müracaal etsinler. Tahsil derece- «sinin elicmmiyeti yoktur Güzellik her şeyden «üstündür.» (Telefonu kapar.) Sanal tiyatrosu işle şimdi yeni bir sanala doğru gidiyor. Göreceksiniz, yakın zamanda ne yıldızlar, ne şöhretler doğacak. Eğer icap eder- se koltukları da kaldırırız... Ha?... Yerine be- yaz örtülü ınasalar koyarız... Sonra kadın yar- sonlar... Büle ve içkiler... Bak o zaman kazan. cı gör sen. Müşteri olurtacak yer bulamazsın vallahi | TİYATRO MÜDÜRÜ ——- Yani, şöyle böyle, burayı bir Dansing - bar haline gelireceğiz. PATRON - Niçin öyle fena kelimelere saplanıyorsunuz? Bilâkis, bir plâstik dans malh- lili kuracağız. Yeter ki siz dediğim gibi ça- lışın. — Şimdi yapacağınız ilk iş, eski artistleri- nizi toplayıp yeni sanalınıza hemen başlamaktır. TİYATRO MÜDÜRÜ — Hepsi birer tara- fa gitti. Hepsi dağıldı. PATRON — Ben onları şimdi bulur geti- ririm. (Telefonu açar) Allol... Hepiniz orada mı- sınız ? Bekliyorsunuz öyle mi?... İş oldu... Ar- tık gelebilirsiniz! (Telefonu kapar).
