böyle söyliyorum? O ihtiyar sihirbaz Fakat niçin genç görünüyor.. Bu Bir se halinde tekrar ediyordu: — Bu onu ağlatacağım.. Onun gözyaşlarını görmek istiyoru Kapının bir köşesine yaslanarak yağ- murun yağışını seyretmeğe başladı. XXI Bu müddet zarfında, Gladis barda dansediyordu. Dört kişi idiler. Persye'ler, Monti ve o... Bu gecs Janin Persye ile aralarında bir nevi « Final maçı » yapıyorlardı. Gö- ze görünmiyecek kadar küçük emareler- den, Montinin Janini kendisine tercih et- mekte olduğu ve kendisinin partiyi kay- betmekte olduğunu hissediyordu. Janin, narin ve yırtıcı bir kuşa benziyordu. Ke- merli ve ince bir burnu, yuvarlak ve sa: ri mz altında durmadan çırpı: k ve telâşlı gözleri, kuşların tiyüne, benziyen parlak, düz siyah saç- ları vardı. Nazik etinin altında çelikten adaleleri olan kadınlar gibi. yorulmak nedir bilme- den, birdüziye içiyor ve dansediyordu ei Janinin Menliyi sevdiğini ve bil- nu kendisinin elinden almaktan mütevelli bir zevkle titrediğini görüyor ve genç kadının kendi yaşını, bu yaşın Meli derin yarayı keşlettiğini anlıyor- Mi, Janinin, kendisinden daha zayıf fakat güzel olun rakibini ezmek istediğini Gla dıs görüyor ve ateşli bir heyecanla bu maçı kabul ediyordu; Janin içtikçe o da içiyor, OJanin darsettikçe, o da vücudu şok güçlükle ayakta durabildiği halde, dansediyordu. Kıskançlık kalbini ği i ile kuvvetle A duyuyor ve çantasinin içinde, elinin altında duran yeni rovelve- rini düşünüyo ütün bu A rağmen Gladis konuşuyor, gülüyor, yorgun bir hayvanı loca ibi kendi güzelliğini can- landırmağa çabalıyordu. Montiye gelince, kendisi için çıldıran bu iki kadından kâh birini, kâh ötekini kolları arasında sıkmak tan ve onların titrediğini duymaktan vah- şi bir zevk hissediyord Uzun senelerdenberi oOGlâdis böyle saatlerce, durmadan, dinlenmeden ve et- rafındaki bu gölgeler, bu duman ve dönen e arasında sersemliyerek danset: emişti. Vücudu, binlerce sızılı kemik yalm bir araya gelmesinden hasıl olan bir külçe gibi, ağrıyordu;-fakat o, bu ıstırabı duydukça, kudurmuş gibi ken- di kendisine tekrarlıyordu : 26 2 Yürü.. Danset.. Gül... Bütün er keklerin kozan gitmek için, “ Jakayt, ü zel ve genç olmalısın.. Bütün erkeklerin hoşuna giderek onu kıskandırmalısın ... O vakte kadar, yalnız uzun inci kol- yesini takarken, ce göğsünü ve kol- larını elmaslara boğmuştu; çünkü Janinin onun kadar kiymetli taşı yoktu ve Gla- dis, o gece, her ne pahasına Olursa ol- sun, erkeklerin nazarlarını kendi üzerine çekmek istiyordu... Monti, bu bakışlardan hangisinin elmaslara, hangisinin kadına sit olduğunu farkedemezdi. Ta sabaha kadar güzelliğini muhafaza etmek lâzımdı. Çünkü taze kadınların ara- sında, onun yüzündeki buruşuklukların farkedilmemesi; ve boyalı ihtiyar kadın- ların yoruldukları zaman yüzlerine çöken ölü maskesinin onun güzel yüzünden uzak kalması elremdi. Ve bunun için Gladis, zayıflığını gös- termek istemiyor, durmadan içiyor, danse- gibi duran çıplak sırtını dimdik tutmağa & açık kapı ve pencere aralarından sızan üşütücü hava altında yord tfiirememeğe çalişı- u. liki kadın, mütebessim bir yüzle, biri: birlerine meydan okuyorlardı : ikkat ediniz şekerim.. Soğuk ala- caksınız.., — Me münasebet? Ben m ve yorgunluğun ne olduğunu bilmi Janin, tatlı tatlı cevap veriyor ider — Evet... sizin neslin a biz- acınacak bir halde i Gladis le titrediğini duyuyor, fakat kendini toplıyarak yine düşünüyor- du: — Yürü ihtiyar iskelet.. Yürü. itaat et! Bana Karşısındakilere gülerek bakarken, sı- kık göğsü e ez ıslık gibi nefesleri korku ile duyuyordu. Bu e irade kuvvetile yalnız kendi vücudunu mağlüp etmekle kalma- mış, Janine karşı da muzafler olmuştu: Dizleri eski canlılığını ve tabiiliğini bul- örülü duran boyalı saçlarının akislerine bakıyordu. Sabahın saat dördü.. beşi Bernar in altında bekliyor; e olmuştu Gladis Bird ibs içeriye genç kız ve erkek- lerden mürekkep bir kafile girdi. Bunlar biraz sarhoş ve çok neşeli idiler. Genç kızların saçları çözük bir çile halinde çuyor ve yüzlerindeki boya, kendi ten lerile karışmış gibi parlıyordu O zaman Gladis gizlice aynaya bak rak, boya maskesinin altında kendi cil nin ne kadar harap olduğunu gördü; İn. kat yine isyan ederek yerinden firladı ve Montinin göğs başladı. yanan gözleri, bilâihtiyar kapanıyordu. Janin de yorgunluk alâmet tleri göster: meğe başlamıştı. genç fakat ondan daha yarlığa karşı daha az müdafaalı idi. Onlarin etralında gençler gülüyorlar. Eğleniyorlarlardı... Bu, hakiki bir maçtı. Nihayet Gladis mesut olmuştu; İnkat bir sabit fikir halinde zih: aşı onu harap az güzel ve ihli- ve muzaller ninden çıkmıyan hakiki y ediyordu. Herşey onun hatıralarını eski: lere sürükliyor, gülüp konuşurken bu sw bit fikir bir yılan gibi birdüziye açılı yordu. Masmafilı mücadeleden vazgeçmi: . Harap bir halde o'duğu halde ölmeğe razı olamıyordu.. Etraftakiler ona bakti zaman, kırk yaşını geçmiş, fakat hakiki yaşı belli ol mıyan bir kadın görüyorlardı Işıklar altında iken, boyası ve elmas larile, çok görünüyor ve sabahi karşı, ötekiler gibi, tebdili kıyafet elmiğ ihtiyar bir kadına benziyordu. Bütün bu güzel çabalama, yorgunluk, mmüce dele, ıstırap ve zaferlerden sonra, ha'irın& da yalnız, barın kapısından çıkarken genç bir adamın yanındaki arkadaşına sorduğuğ. şu sual kalmıştı : — Bu kadın G'adis Eysenak değil mi? Halâ çok gürzel.. Randevu kabul ediyor mu? XX Bernar bekliyor ve soğuktan mütees: sir olmiyor, rüzgârın yanaklarını Isırması. na zevkle bakıyordu. ii tatsız ve rik i bir su kokusu kaplamıştı. Bernar birşe li inme Gladisin ek yem ve tenha sokağı bak azik başını ve ermin u İani Bu kadının mevcudiye ine ın için de bir rezalet hissi mi Diş lerini sıkarak : — Gülüyor... dedi.. dansediyor, eğ Fakat ni a Şi e ar dir hiçbir şeye hakkı Otomobilin Gain Dz gölgeye çekildi, Monti onu ya görmemiş, va ta bahşiş bekleyen bir serseri sanmışlı. Fi: kat Gladis hemen ei Bernir, âşığın iğ dışarı çıkmaktan ein gördü. Otomobil gittiklen sonra Bernar Gir Si takip etti Kadın, bir lemeden ona baktı; kin ve nefretin kudrelinden kendisi de ayinde Nibayet bir 0 halinde: üne sokularak danselmeğeği Yorgunluktan ve uykusuzluktan” Nihayet otomobili gördü. İçerden ay |" Ra olduğu. için Gilprinin sarışın. © ıdı