AMERİKA YERLİLERİ TÜRK IRKINDANDIR © merika yerlilerinin, yanlış bir adla “Amerika Hindlileri,, denilen insan- ların Amerikaya nereden geldikleri, hangi ırktan oldukları hakkında birçok düşünceler, faraziyeler ortaya konul- muştur. Bu faraziyeler içinde Amerika- lıların: “Eski Mısır medeniyetinden önce Atlas dış denizinde bulunurken, büyük bir yer sarsıntısıyle denizin dibine bat- mış (Atlantis) adası ahalisinden iken dejenere oldukları; yahut Avrupa ve Afrikanın şimalinde yaşarlarken Ame- rikanın Avrupa ve Afrikadan ayrıldığı çok karanlık devirlerde o parça üze- rinde kalan insanlar bulundukları, gi- bileri olduğu gibi; Asya kıtasından, ce- nubu şarkisinde ayrılarak büyük dış de- nize (Bahri Muhiti Kebire) yayılan ve bu geniş su sahasında “Atlama taşları, teş- kil eden adalar serpintisi yoluyle, uzun devirler içinde Amerikaya geçmiş bir güney Asya ırkı olduklarını ileri süren- ler de vardır. Birçok kuvvetli müdafi- lerine rağmen, insanların yeryüzünün ri ayrı yerlerinde, ayrı atalardan ye- tişmiş olabileceği nazariyesi bugün kuv- vetini kaybetmiş olduğundan; burada ileri sürmeği gerekli görmüyoruz. Bun- dan başka Amerikaya insanların nasıl g veya türemiş oldukları mesele- sinin ilk. safhalarile beraber münakaşa- sı böyle bir yazı için pek uzun bir mev- zu olur. Yukarıda söylediğimiz nazari: sanların (Behrenk) boğazı vasıtasile As- ya kıtasının şimali şarki ucundan, on beşinci asır başına kadar insanların ta- nyamadığı bu kıtaya, çok eski vakit- lerde geçmiş olmalarıdır ki; bizim de asıl üzerinde duracağımız nokta budur. İkinci dil kurultayında kudretli ilim adamlarımızdan biri, bu davayı ileri sü- rerek Amerika yerlilerinin konuştuğu dil ve dillerde bulunan birçok kelime- lerin bugünkü Türk dilinde de bulun- duklarını söylemiş ve örnekler göster- mişti. Biz burada meseleyi dil bakımın- dan değil coğrafi bakımdan.. ve daha başka cephelere göre tetkik edeceğiz: Amerika yerlilerinin aslı hakkında bugünkü müsbet bilgilerin temelleş- 6 mesinden önce birçok gülünç zanlara da düşülmüştü ki: bunlardan biride şu idi: “Bu kırmızı derili ve eski dünya adamlarına benzemiyen Amerika yerli- leri, Nuh tufanından önce yeryüzünde yaşayan insanlardır; korkunç tufan ha- disesi bütün insanları boğduğu halde bunlar kurtulup Amerikada kalmışlar- dır!,, Bundan başka, ayrı ayrı tarihçiler, atikiyat bilginleri tarafından Amerikaya ilk ahalisini göndermiş olmak şerefi, malüm olan milletlerin hemen hepsine vakit vakit isnat olunmuştur. Bu mil- letler içinde Yahudilerin, Ken'anilerin, Fenikelilerin, Kartacalıların, Yunanlıla- rın, İskitlerin çok eski vakitlerde bu kıtaya geçtikleri zan veya iddia edil- Norveçlerin, İngilterede Welsh yani Gal mıntakası halkının, İspanyolların Ameri- aya kolonlar gönderdiği ileri sürüldü. Bütün bu davaların müdafileri daha zi- yade, aradaki birkaç tesadüfi kelime ve âdet benzeyişine güvenmişlerdir; ve da- valarını isbat için büyük meharetler, kudretler de göstermişlerse de; bunlar- dan bugünkü ilmin ele alabileceği ke: sin bir sonuç çıkmamıştır. Bu yolda ça- lışanlar arasında (Lafitau), (Garcia) gibi eski tarihçilerin, müelliflerin adlarını sayabiliriz. Biz burada, Amerika yerlilerinin o- raya şimali Afrikada, Avrupada garbi ve cenubi Asyada yaşamış, medeniyeti ilerleterek “eski tarih,,i doldurmuş olan, bildiğimiz milletler tarafından kolonize edilmemiş olduğunu hemen hemen ke- sin olarak söyliyebiliriz. Eski ve yeni dünyaların en elverişli temas ve münasebet noktalarının nere- si olduğunu anlamak için, pek basit isede müessir olan, bir yol vardır; iki * Ali Rıza Se Yİ 4 sı şarka dünyanın hayvanlarını mukayese etmek, orta ve cenubi Amerikadaki bütün hay- vanlar büsbütün o kıtaya mahsus v ski dünyanın o arzlara, hizalara dü- şen hayvanlarından, nebatlarından baş- kadır. Lâkin Amerikanın şimal tarafın daki hayvanlar, Asya ve Avrupanın şi- malindeki hayvanların aynıdır. Onun için eski ve yeni dünyaların şimal uç- larında biribirlerile alış verişleri olduğu anlaşılıyor. Asyanın şimalinde Obi ırmağından Kamçatka denizine doğru uzayan soğuk ve ıssız toprakların her tarafı, hakiki genişliği keşfedilmeden önce o taraf- lardan Asya ile Amerika münasebetinin ne kadar kolay olduğunu kimse bilmi- yor; söylenilse de inanılmıyordu k Petro Rusya tahtına çıkınca kendisine mahsus geniş düşünce ile, Siberia işlerine önem vermiş:“Asya kıta- doğru nekadar uzanıyorsa, A- merikaya o kadar yaklaşıyor!,, demişti. Ruslar bundan sonra o taraflarda keş- fiyat yapmağa başladılar, İşte bu keşif Melerlerinde Rusyalıla- rın kina ve şimal sahilleri yer- lilerinden öğrendikleri şeyler, onların pek yakında bulunan Amerika kıt'ası- nin varlığı hakkında kat'i inanları ol: duğunu göstermişti. Doğu Asyalıların şimali şarkide yaşayanları; deniz aşiri ve kendilerinin karşısında ve toprağı çok bereketli memleketler olduğunu söylemekte idiler ve bu mem- leketler Asya kıyısından uzakta değildi. Asya kıyılarına oralardan bir takım & ğaç gövdeleri geliyordu ki: bunlar As- yada yoktu. Bu ağaçlar doğu rüzgârla- larile gelmekte idiler. Bundan başk İri ? E Mühim bir belge daha vardıki: O da şimali şarki Asyalıların, eski yıllarda deniz aşırı büyük memleketi ile münasebetleri, alış veriş, gidiş gelişleri bulunduğu hakkındaki tıradisyondur. En sonra 1741 yılı haziranının dör- düncü günü Ohoçk limanindan çikan iki e gemisi, Behrenk boğazı altın- erikaya yanaştılar ve Amerik: yerlilerile sali çubuğunu içtiler. aha bundan bir asırdan fazla bir müddet evvel, büyük Amerika ihtilâli zamanında üç cilt bir Amerika tarihi yazmış olan İngiltereli müverrih Robert- son diyor ki mark ile Asyanın şimali şarkisi arasında münasebet, gidiş geliş olduğu artık şüphesiz surette anlaşılmıştır. Bir veya birkaç Türk (Tatar) ailesi veya oymağı bu ırka has olan gezgincilik, atılganlık saikasile Asyanın şimali şar: kisindeki adalara geçmiş ve ondan ona atlıyarak - denizcilikteki bilgileri az ol: makla beraber - Amerika kıt'asına çık