19 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 17

% .T — ÇİTTRTERDR ÇUT PT YAKINDA HARB OLAC ö TTFSER TÇT YERYÜN ZÜ SÜNk GÜLER VE | OİPLA » RIN KOR- KUSUYLA BTATR LA MIŞTIR. ae d |Tİngiliz askert münekkitle- le:îf“ Lord Strabolgi'nin fikir- tal Geçenlerde Londrada 2500 €besi olan bir orta mektebi hıy"et etmiştim. Talebe ile ko- Üşurken istikbalde ne olmak, h'ı'fgi mesleğe sülük etmek is- ğîîn’klerini sordum. Konuştu- bütün çocuklardan pek ya- harp olacağı için şimdi- w * bir tasavvurları olmadığı te abını alıyordum. Şaşırdım, ğe Saıklıyayım çok korktum. İ U fikir umumi olmakla bera- Pi Yersizdir. Paraguay ile Bo- arasındaki neticesiz harp- dar abesistan ve İtalya arasın- bu' muhtemel muhasemat ne ne de gelecek sene milletle- .Wk llbıı—mm üzerine hücuma Yoy Edecek umumi bir harbe Yü Açmıyacaktır. Bu kehanete m'l'dx ile doğru nazarile bak- dedikodularından bir %yıe' Umanlar harbe cür'et ede hı d"letım çok kat'i ve seri kn;;“:eden kat'i surette emin ukça böyle mes'uliyetli hş.k'” girişemiyeceğini unut- tadırlar, tıı Ugün Avrupada askeri nok- Ğı- Zardan en kuvvetli devlet dır, Gerek mühimmat ve Zat, gerekse paraca, Fran- Yük bir harbe girebilecek dir. Buna rağmen Fransa- at iyyen harbe girişmiye- iddia edebiliriz. Çunku İş İîn bir şey kazanamıyacak- *Öi a nyaya karşı ilân edi- Söylenen koruyucu harbi başına müttefiklerden :'tinmm olarak başarmak kül- ça Satlanacak kadar Fransız ğm ÜŞ Tharbiyesi budala değil - %Opmk itibarile (müs , de dahil) istediğin- den daha geniştir. Fransızların kavgacı bir millet olmadığı da aşikârdır. Sonra Fransaya kar- şı kim harp açacaktır? mı? İtalyanın Şimali Afrikada biraz daha genişlemek, Fransız Rieviera'sından küçücük bir parça koparmak istediğini bil- miyor değiliz, fakat bunların akibeti meçhul bir harbe sürük- lenmeğe değer şeyler midir? Mussolini şarkta Yugoslavların İtalyaya hücumundan, Fransız donanmasının da Akdenizin İtalyanın ticaret yollarını kes- meğe muktedir bir kuvvette ol- duğunu kestiremiyecek kadar safderun mudur? Sonra demir, çelik ve kömürden mahrum İtalya harbe ne kadar dayana- bilir? Bunları düşünmeden harpten bahsetmek abestir. Askeri kumandanlarının bü- tün kükremelerine rağmen Al- manyanın harp istediğini far- zetmek yanlıştır. 300.000 kişilik ordusu belki çok yüksek asker- lerdir, fakat ağır topçusu çok noksandır. Donanması da za- yıftır. Gemiler gizliden gizliye inşa olunamıyacağı için, deniz- altı kuvvetlerinin son derece na- kıs olduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdiki halde, Almanya Lehis- tan ile zor başa çıkacak bir kuv- vettedir. Bunun arkasındaki Kı- zıl Ordu da ayrıca düşünülecek bir kuvvettir. Bu ordu iyi teçhiz edilmiş, bilhassa hava kuvvet- leri çok üstündür. Aynı zaman- da Almanya bir cephede harbet miyeceği için Alman erkânıhar- biyesinin harbe sürükleneceğini bir dakika için farzetmek bile, bu kıymetli askerlerin intihara karar verdiklerini kabul etmek demektir. Rusya, o kadar büyük bir ik- tisadi kalkınma siyasetine gi- rişmiştir ki, bunu başarmadık- ça, harbi ancak Japonya tara- talya fından bir hücuma maruz 'kal - madıkça kabul etmiyecektir... Şarkta, Tokyo emperyalistleri Rusyanın en zayıf <lduğuşbir zamanda bile, Vladivostok ve Sibirya üzerindeki tehditleri mevkii fiile tatbikten çekindi- ler. Buna sebep? Avrupa ve As- ya Rusyaları o kadar cesim!bir kütledir ki, Japonya yalnız ba- şına ona karşı harbe cür'et ede- mez. Aynı zamanda, Japon erkânı harbiyesi de havada zayıf oldu- gunu çok iyi takdir etmektedir. Buna sebep te; tayyare ve teç- hizat yoksulluğu de”il; Japon- ların iyi tayyarecı oln'_.aıkları- nı herkesten ziyade hendileri- nin takdir etmekte olmalarıdır. Buna mukabil, Rus tayyarecili- ği çok ilerlemiştir. Japon do- nanmasına gelince kuvvetli ol- makla beraber, Rusyaya karşı donanmadan ne suretle istifade edileceği çok yerinde olarak so- rulabilir! Japonların Fransız ve Holan- da müstemlekelerine hücumla- rından korkulabilirse de böyle bir hücumun en açık manasında Briand - Kellog Muahedesine muhalif olacağını da unutma - mak lâzımdır. Japonya bu mua- hedeyi imzalamış ve halen bu- na sadıktır. Japonyanın Ameri- kaya hücumuna g lince; bunun mümkün olduğuna inananlar çok olmakla beraber; böyle bir hal vukuunda Lovu_r'ı ile Va- şingtonun çok kolay anlaşaca- ğına da şüphesiz nazarile bakı- labilir. Tokyo harp lurtlarının ingilizce konuşaı. milletlere karşı başından büyük bir işe gi- rişmiyecekleri de yine şüphe- sizdir. Amerikanın durup du- ruürken her kime karşı olursa ol- sun harp açmıyacağı ne kadar doğru ise, bugün İngilterenin emperyalist siyasetten vazgeç- miş olduğu aynı kuvvette bir hakikattir. Harbe girmek için bütün dominyonların muvafa - katine muhtaç ola: İngiltere, bu muvafakati kolay kolay is- tihsal edemiyeceği gibi İngilte- re halkını harbe sürüklemek is- tiyen nazırların siyasi hayattan uzaklaştırılmaları bir gün me- selesidir. Belki İngiltere bir hü- cuma maruz kalırsa mesele de- ğişir. Fakat İngiltereye hücum edecek kim var? Denizlerde kuvvetsiz olan Almanya elbette böyle bir işe girişmez. Japonya- da daha birkaç seneler domin- yonlara hücumu tasarlıyacak kuvvette değildir. Muhtemel Amerika - İngilte- re harbinden bahsedenlerin ise tıbbi bir muayeneye ihtiyaçları olduğu aşikârdır. Şu halde; hergün çıkan harp şayialarının temeli nerededi :? Avrupa, Rusya ve Japonya erkânıharbiyeleri askeri teçhi- zat için devlet büt;şesinden pa- ra koparmak mecburiyetinde « dirler. Bundan — nra da esliha ve mühimmat imal eden tröste ler gelir. Bunların yegâne ga- yeleri herkesi, harbe hazırlan« mak için korkutmaktan ibaret- tir. Hakikat; şimdilik kimsenin harp felâketine atılmak emelini beslese de harp açacak vaziyet« te bulunmamasıdır. Önümüzde- ki birkaç sene için de harp çok uzak bir ihtimaldir. ' YAMYAMLAR ARASINDA Avrupa medeniyeti daha rikanın her köşesine solşulama- dı, Bir çok kabileler, yüzlerce sene evvelki cedleri gibi, hâlâ aynı âdetleri muhafaza ederek yaşıyorlar. Bu kabileler arasın- da zaman zaman biribirlerine saldırışlar ve kanlı boğuşmalar olur, Bu boğuşmaların bir çok sebebleri arasında kadın gas- betmek te vardır. Kabileye ka - dın lâzım oldu mu, yamyamlar, ağaç dallarından yapılnuş ka - vallar çalınır. Bütün kabile mız- rağını, kargısını, kalkanını ala- rak reisin emri altında toplanır. Hattâ askeri kaidelere, sevkül - ceyşlere, tabiyevi hareketlere u- yarak, düşman kabileyi gafil av- lamak suretile bastırırlar. Yu - karki resim Kamaru kabilesin- deki muhariblerin hazırlanışını gösteriyor, Kamarular, düşman — kabile kadınlarını kendi — yurdlarına getirdikten sonra onlara en bü- yük misafir muamelesi ederler. Kabile içinde itibarları büyük - tür, Fakat günlerden bir gün bu sefer kendileri gafil avlanırlar, düşman kabilesi bir gece baskını vererek, hem kendi kadınlarını kurtarır, hem de kabilenin ka- dınlarını beraber götürürler.