18 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 BUGUN 16 SAYI: 26 — 3329 Onbirinci YIL Sahib ve M CUMâH'erSİ s AY FA Başmuharriri | MAHMUD SOYDAN 19 3.5 | el Müdür: 24318 Yazı isleri: 24319. XVSNBZısı 5 Kuruş İSTANBUL Telefon | İdare ve matbaa : 24310 Ç BUGÜN ? incide : — Ne dersiniz — Şehir ha: berleri — Orhan Selimin ı YS öz türkçesi. AAA U “ncüde : Ankara muhabirlerimizin telefonları — Feleğin fık- rası — İsmail Habib se- 5 vü,ün yazısı. Ç tüncüde: — Aziz Hüdayi Akdemirin *“Bizde Casusluk” adlı eseri — Kendi kendimize j atıyoruz. Ş İncide : ğ nyı.aberler — İcmal. $ mcıda : Hitlerin * Kavğam ” adlı eseri — Klavuz için ders- * bi ler — Sarı Bal ilicide * Spor. FeRbİ incide : Ekonomi — Anketimiz. Uncuda ; Karadeniz sayfası Vuncuda : Fatih İstanbulu nasıl al- dı? — Sevişenler, evle- Vi aA nenler — Hikâye. 1 incide * Fen durmadan ılesr_lıyora— ; Briç dersleri — Sinema. a incide ; Faydalı Bilgiler — Kadm yEŞ S ve Moda. —— ı 3 üncüde 1 Yarının büyükleri. aa Arsıulusal Siyasanın Ana Çizgisi Batı dillerinin birinde şöyle ir söz vardır: Değiştikçe eski- Ye benzer. Bu söz en çok arsru- lusal münasebetler hakkında doğrudur. Görülüyor ki bu mü- nasebetler ne kadar değişirse, 8ene o kadar eski durumdaki Münasebetlere benzer. Genel savaştan önce Orta Av- Tupada Bismarck Almanya'sı- hin büyük bir kuvvet olarak be- lirmesi, Fransa - ile Rüsya ara- sında bir yakınlık meydana ge- tirmişti. O zaman Rusya mut- lak hükümdarlıktı, Fransa da Cumurluk. Çâr bir ihtilâl marşı telâkki ettiği Marsiyez'in Rus- ya'da çalınmasını bile yasak et- ATATÜRK CANDAN GÖSTERİLERLE UĞURLANDI Canlı Ve Hükümet Ve Parti Birliğinin Güzel Bir ifadesi Kurultay Üyeleri Süel Fabrikaları Gezecekler miş iken, -Fransa ile. siyasal dostluk mecburiyeti karşısında, | ulusal marşını ;lin!cmiş'ti. Ok dan sonra da mutlak hüküm- darlık Rusyası, Cumurluk Fran- Sa'sı ile sarmas dolaş dost oldu- lar. Bu ittifak, genel savaşa ka- dar süren bir çeyrek- asırlık ar- Srulusal münasebetlerin temel taşı oldu. ,, Genel savaştan sonra Orta A_Vrupa'da Hitler Almanyasının ir kuvvet olarak belirmesi de Sene Fransa ile Rusya arasında ir yakınlı'ş meydana getirmiş- tir. Ancak bu defa rejimler ba- imından Fransa ile Rusya ar Sındaki roller değişmiştir. Sov- ye'i'Rusya, Fransa'daki rejimi Sağ telâkki ediyor. 1890 Fran- Sasının Çarlık Rusya'sını gördü- SÜ gibi. Rusya'nın marşı da Tansa'da ihtilâl marşı sayılı- y Or. 1890 yılında Çar'ın Marse- Yezi telâkki ettiği gibi. Ancak ş Y Laval'in Moskova'ya yaptı- SI seyahat hakkındaki telgraf b rleri, bu defa Fransız diş üıkanmm' enternasiyonalı vşlf_— * Çar'ın Marseyezi dinlediği DBT ile dinlediğini bildiriyor. tiuâ Carlık Rusya'sı ile ihtilâl- dolallmurluk Fransası sarmaş 'de 79 dost oldukları gibi, bu gün iberal Fransa ile Soviyet y:ısya sarmaş dolaş dost olmak Tun fu tutmuşlardır. Ulusal ko- nin 40 düşüncesi ve bu düşünce- dim - Surduğu dostluklar, re- kınj :ynlıklarmdan doğan ya- Gen, 3ma engellerini yeniyor. bi. s Savaştan önce olduğu gi- tarîminin eskiye benzeyişini dilehi lamak için şu da ilâve Ya'sı ilir ki Bismarek Alman- (arnirıu Rusya'dan ayıran etke Sin )'îe ise, Hitler Almanya- düşür ViYet Rusya'dan ayıran Manyr de odur: Bismarck Al- lan ASI, bir Alman devleti o- Tak jayaSturya'yr ittifakma ala- ı“'—rms Avlığa karşı bir cephe Yaseş; - İStemişti. Hitlerin si- 3Vası eb aynı İslâv-Cermen tar, Daşka bir şekilde be- k a'îlsaldlr' .G enel Savaşştan önce- Suarda olduğu gibi, bu- Kamâl verdi. Çayı şereflendiren Atatü karşılandı. Çayda devletin bütü Palastan durağa kadar yaya yür yüklerini uğurladılar. verdiği müsamerede bulundular. leri bulundu. Çok özden bir hava içinde geç vakte kadar süren çaydan Büyük Önder seki- ze doğrü ayrıldı. Bütün kurultay üyeleri İs- tanbula giden Büyük Şeflerile birlikte Ankara rakta çok candan gösteriler arasında En Bü- Gece kurultay üyeleri şerefine Halkevinin Kurultaya gelen deleğeler, yarın sa- Çi îıfs*rwm“—'“r'_ < i -. K l ü4 ATATÜRK çiftliğin yıldönümünde Ankara, 17 (Kurultayın bildiriği) — Dör- düncü Büyük Kurultay şerefine bugün Anka- ra Şarbayı Ankara Palasta bin kişilik bir çay bah Kırikkaleye - gidecekler ve orada yurd koruma kurumlarımiızın en önemli- lerinden biri olan Süel fabrikaları geze- ceklerdir. Çalışmaları gizli olan bu fab- rikaları Kurultay delegelerinin topluca gezip görmeleri hükümet ve Parti birli- ginin canlı ve güzel ifadelerinden birisi olacaktır. : Cumur Başkanı Atatürk ayın sonlarına doğru Ankaraya dönecektir. Kurultay hazira- na kadar varidat kanun projelerile bütçe üze- rı_ı.ıd"e konuşmalarını bitirecek ve acele işleri görüştükten sonra 15 haziranda yaz tatili için konüşmalarına ara verecektir. rk alkışlarla n ileri gelen- üdüler ve du- On iki adada - | Atina, 17 (Husüsi muhabiri - miz bildiriyor) — Kalimnos a- dasında ahali ile İtalyanlar ara: sındaki vaziyetin yine gerginleş tiği hakkında buraya haberler gelmektedir. günkü karşılıklı yardım, danış- ma, salgına yardım etmeme ve daha bir çok karısık yükünlerin (taahhüd) arkasındaki büyük dava, Avrupa'da doğudan batı- ya doğru sıralanan üç irkdan, İslâv, Cermen ve Lâtin'lerden birinin egemenliğine yer verme- mek davasıdır. Arsrulusal siya- sanım bu ana çizgisi değişmedi- ği içindir ki, arstulusal müna- | sebetler ne kadar değişsirse ge- ne o kadar eski durumdaki mü nasebetlere benzer. A. Şükrü ESMER ' Beşikt İ Ra ü aş Apollön’u 2-1 Yendi S İA (Bu resimde dünkü maçtan heyecanlIı bir anı görecexsi..ız, lâtı diğer resimlerle beraber yedinci sayf dadir.) ivlaçın tafsi- Ankaradaki çittliğin yıldönümünde bu'unanlar: Recep Peker, Saffet - Kâzım Özalp ve bazı davetliler - Şükrü Saraçoğlu ve Abdülhalik Renda UYA SABUNA ORUNMADAN TAŞI GEDİĞİNE.. Haftanın en önde hâdisesi, Parti Kurultayıdır. Kurultayın önemini arttıran birinci sebep, Genel Sekreterin söylevile Partinin şimdiye kadar çekilip kısalmağa, kısal ğa elverişli santlan meselâ devletçilik gibi prensiplerinin yeni bir prog- ram kadrosu içinde istenen ölçüle- re konulmuş olmasıdır. İkinci sebep, şimdiye kadar bir hamurdan, fakat ayrı ayrı parçalar | halinde duran Parti ile hükümetin | bu kurultayda birleştirilerek yu- olması, biribirile kaynaş- ür. İsmet İnönü'nün Kurultayı kapa- ma söylevine dikkat edilirse, görü- lür ki parti ile hükümet arasında en küçük bir nuance ayrılığı bile kalmamıştır. İnönü, çok dikkate de- ğer ve öz türçe bakımınd »: da ay- rıca şaheser olan söylevinde açıkça diyor ki: “Büyük Kurultay progra- mı ile hükümetleriniz icin bir prog- ram bildiriğinin aynı zamanda ve- rilmiş olduğunu söylemek isterim,, demek, Partinin programı, aynı za- de Sanl, in, hükü in prog- ramıdır. Burası, böyle. Şimdi, bir inkılâpcı gazete için, Kurultay, herşeyin üstünde bir snle arkasından gidilmek, üze- rinde durulmak lâz:m gelen bir konu iken, bazı gazetelerin mese- lâ Genel Sekreterin ihi cok mühim söylevini arka arkaya “geç geldi, yazamadık, vakit dardı, alama- dık!,, gibi uydurumlarla koymava- rak ertesi ve hattâ daha ertesi gün- lere bırakıp bayatlatmaları, hele ls'n!ıl İnönünün kurultayın bir kaç b_ı'rmcı'_ plân hâdisesinden biri olan söylevini yedinci, sekizinci sayfa- lara atarak, nerede olduğunu bula- bilmek için okuyucuyu Simens Şu- kert'in bütün * projektörlerini kul- lanmak mecburiyetinde bırakmala- rı, yani Başbakanın söylevini resmi- lg beraber “Tan,,ın yaptığı gibi bi- rinci sayfanın en göze çarpan yeri- ne _kgymak her şeydex önce gaze- tecilik gereği iken bunu yapmama- ları, evvelâ gazeteciliğe yakışır mı? Olur mu ya? Oldu mu ya? Olma- le mı? Ve_sanra, arasıra ve meselâ“dün.- yayı idare eder. başlar arasında İnönünün resmi yok!,, diye firsat buldukça - haydi daha ağır söz kul- lenmıyalım - etrafa sat :şan, taş atan, fakat yine o gün resmile kar- şılaşarak belki kızaran, onlar gibi coğrafiğ vaziyetlerini Kurultayın tam göbeğine kurmuş, oturtmuş ar- kadaşlara “O mâhiler ki deryqjğç- bil. ! PARTİ KURULTAYINDA Şükrü Kaya Sorumlara Cevab Verdi ÇARŞAF VE PECEYI BIR MESE- LE YAPMADAN KADINLA- RIMIZİN ZEVKİNE BİRA- KALIM. ÇAŞAFIN KANUN- LA MENINE IMKAN GüÜ- RULMUYOR. KOYLÜLERİMİZİN BIR ÇOGU TOPRAKSZIDINR. BU KURUL TAYIN EN BUYUK VASFI TURK KOYLUSUNU TOP-4 RAK SAHIBI YAPMAK UZE RINDE ALDIĞIMIZ KARAR VE YAPTIGĞGIMIZ PROGRAM DIR. BİZİM MEMLEKETIİMİZ DUN- YADA ENAZ VERGIİ VE: RENLERDEN — IRİDIR. SE- BEBI, SENELERCE, ASIRLAR CA BU MEMLEKET TAHRIP EDILMIŞ, SOYULMUŞ, TA. KATI KALMAM'ŞTIR. Ankara, 17. A.A. — C, H. Par tisi Kurultayı dün öğleden önce ve sonra yaptığı iki toplantıda da dilekler komisyonu — raporu üzerinde alâkadar bakanların i- zahatını ve Kurültay üyelerinin mütalaalarını dinlemişti. Kurultayın toplantısının sorn celselerini işgal eden bu görüş- melerde iç işleri bakanı Şükrü Kaya'nın kendi bakanlığına ait meselelerle hükümetimizin iç si yasasının ana hatlarını anlatatn beyanatını dün bildirmiştik. İç işleri bakanımızın bu beya natından sonra söz alan bazı ü- yeler, dilek komisyonu raporun- da temas edilmemiş bazı mese- lelerle, iç işleri bakanlığının alâ- kadar bulunduğu bazı işler üze- rinde, düşüncelerini söylemişler ve bu arada fuhuş, carşaf ve pe- çe, yol vergisi ve — toprak işleri hakkında sorular- sormuşlardır. Bunlara karşı iç işleri Bakanı - mız şu karşılığı vermiştir: Çarşaf ve peçe © Çarşaf ve peçe meselesi : içtimaf hayatta bunun yeri ne idi, bugün ne haldedir?Biraz ma ziye bakacak olursak bu mesele- nin ne kadar kücük ve,huzuruz- da müzakere etmek değerinde olmadığını derhal anlarız, Kurultay, memleketin hayati redir, deryayı !, çeş n den, Genel Sekreterin söylev!lerini arka arkaya uydurumlarla bayat- latmak, İnönü'nün rutkunu bilme- yiz kaçıncı sayfalarında küçük puntularla bulünmaz hale getirmek ve tam resmini koymak gerekli ol- duğu gün bunu yapmamak - haydi gazetecilikten vazgeçtik — inkılâpçı sıfatlarına yakışır mı? Olur mu ya? Oldu mu ya? Ol- malı m: Ve olunca, biz de taşı gediğine koyalım mı? Ali Nacı KARACAN | zedilmektedir. meselelerine taallük eden büyük işleri görmek, onların ellerinde bulunan mesul adamları sorgü- ya çekerek ne yaptıklarını bil « mek; anlamak icin toplanmış - tır. Yoksa siyah bir mendil par - çasını çıkartalım mi, çıkartma - yalım mr diye münakaşa etmek için değil.. Türk inkılâbında yapılmış ve yapılacak işler huzurunuza ar- Eğer çarşaf ve TArkası 3 üncüAal

Bu sayıdan diğer sayfalar: