May 18, 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1

May 18, 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

_şfYısı 5 Kuıîuç ÜN BU ( T incide : — Ne dersiniz — Şehir ha: berleri — Orhan Selimin 3 öz türkçesi, örsi üncüde; — Ankara mubhabirlerimizin teletonları — Feleğin tık rası — İsmail Habib se- vüçün yazısı, Yüncüde: — Aziz Hüdayi Akdemirla “Bizde Casuslak” adlı eseri — Kendi kendimize aa. $ incide » — $en caberler — İcmal, mcıda * — Hitlerisi * Kavğam ” adlr eseri — Klavuz için dere- ler — Sarı Bal Tincde : — Spor. $ incide : — Ekonami — Anketimir, ancuda: — Karaden'z saylası Muncudas — Fatih İstanbulu masil ak de? — Sevişenler, evle- 1 nenler — Hiküye T incide » — Fen durmadan Hlrliyor e Briç dersleri — Sinema. İ? incide » — Faydalı Bilgiler — Kadın e ve Moda, —— | Sncüde t Yarmın büyükleri. Arsıulusal Siyasanın Ana Çizgisi Batı dillerinin birinde şöyle ir söz vardır: Değiştikçe eski- Ye benzer. Bu söz en çok arsru- lusal münasebetler hakkında doğrudur. Görülüyor ki bu mü- Nasebetler ne kadar değişirse, gene o kadar eski durumdaki Münasebetlere benzer. Genel savaştan önce Orta Av- rupada Bismarck Almanya'sı- tün büyük bir kuvvet olarak be- lirmesi, Fransa - ile Rusya ara- sında bir yakmlık meydana ge- tirmişti. O zaman Rusya mut- lak hükümdarlıktı, Fransa da Cumurluk, Çar bir ihtilâl marşı telâkki ettiği Marsiyez'in Rus- 'da çalımmasını bile yasak et- mişiken, Fransa ile siyasal dostluk mecburm' İ kırşıımd= ulusaf marşını dinlemişti. dan sonra da mutlak -hüküm- darlık Rusyası, Cumurluk Pran- Sa'sı ile sarmas dolaş dost oldu- lar, Bu ittifak, genel savaşa ka- ar süren bir çeyrek - asırlık ar- Srulusal münasebetlerin temel taşı oldu. ., Genel savaştan sonra Orta ÂAvrupa'da Hitler Almanyasının t kuvvet olarak belirmesi de Bene Fransa ile Rusya arasında dir yakımlı.ş meydana getirmiş- tir. Ancak bu defa rejimler ba- anmdan Fransa ile Rusya ar Sındaki roller değişmiştir. Sov- Yet Rusya, Fransa'daki rejimi Sağ telâkki ediyor. 1890 Fran- Sasının Çarlık Rusya'sını gördü- SÜ gibi. Rusya'nın marşı da Fansa'da ihtilâl marşı sayılı- Yor. 1890 yılında Çar'ın Marse- Yezi telâkki ettiği gibi. Ancak Ş ©y Laval'in Moskova'ya yaptı- Ki seyahat hakkındaki telgraf t::"lefi. bu defa Fransız dış tiye Münm, enternasiyonalı vak- .: ar'ın Marseyezi dinlediği D!Rl ile dinlediğini bildiriyor. çi“" Çarlık Rusya'sı ile ihtilâl- dnhllrnurluk Fransası sarmaş de y? dost oldukları gibi, bu gün Yo © Sarmaş dolaş dost olmak Tun dü tutmuşlardır. Ulusal ko- n,l—':ı""“ düşüncesi ve bu düşünce- İlm rduğu dostluklar, re- kmi ayrılıklarından doğan ya- Gone) VA engellerini yeniyor. bi, “İ savaştan önce olduğu gi- ıaY"'iniıı eskiye benzeyişini Slilehi lamak için şu da ilâve Y ilir ki Bismarek Alman- ( il , Csya'dan ayıran etke &n ) he ise, Hitler Almanya- düşün VİYet Rusya'dan ayıran <€ de odur: Bismarck Al- lan aS bir Alman devleti o- dak yayaSturya'yı ittifakma ala- ı“ı.,n::“îl'ğl karşı bir cephe Yüzes; — İStemişti. Hitlerin si- ün çe aynı İslâv-Cermen ÜÇ di Ümegiii! başka bir şekilde be- N—“*ın:ag:nd savaştan önce- 'da olduğu gibi, bu- L R“;lbcrıı Fransa ile Soviyet | SAYI: 26 — 3329 Onbirinci YIL Sahib ve Başmuharriri MAHMUD SOYDAN Telofon (- < Tüerede maltu 3 işleri: 24310. 24310. Müdür:; 24318 Ankaradaki çiftliğin yıldönümünde bu'unanlar: Recep Peker, Saffet - Kâzım Özalp ve bazı davetliler - Şükrü Saraçoğlu ve Abdülhalik Renda ATATÜRK CANDAN GÖSTERİLERLE UĞURLANDI Hükümet Ve Parti Birliğinin Canlı Ve Güzel Bir ifadesi Kurultay Üyeleri Süel Fabrikaları AFT Kamâl ATATÜRK çittli Ankara, 17 (Kurultayın bildiriği) — Dör- | düncü Büyük Kurultay şerefine bugün Anka- ra Şarbayı Ankara Palasta bin kişilik bir çay verdi. Çayı şereflendiren Atatürk alkışlarla karşılandı. Çayda devletin bütün ileri gelen- leri bulundu. Çok özden biz hava içinde geç vakte kadar süren çaydan Büyük Önder seki- ze doğru ayrıldı. Büötün kurultay üyeleri İs- tanbula giden Büyük Şeflerile birlikte Ankara Palastan durağa kadar yaya yürüdüler ve du- rakta çok candan gösteriler arasında En Bü- yüklerini uğurladılar, Gece kurultay üyeleri şeretine Halkevinin verdiği müsamerede bulundular, Kurultaya gelen deleğeler, yarın sa- | vi yEypışe e iğin yıldönümünde bah Kırıkkaleye gidecekler ve orada yurd koruma kurumlarımızın en önemli- lerinden biri olan Süel fabrikaları geze- ceklerdir, Çalışmaları gizli olan bu fab- rikaları Kurultay delegelerinin topluca gezip görmeleri hükümet ve Parti birli- ğinin canlı ve güzel ifadelerinden birisi olacaktır. Cumur Başkanı- Atatürk ayın sonlarına doğru Ankaraya dönecektir. Kurultay hazira- a kadar varidat kanun projelerile bütçe üze- Tinde konuşmalarını bitirecek ve acele işleri görüştükten sonra 15 haziranda yaz tatili için konuşmalatına ara'verecektir. On iki adadea Atina, 17 (Hususi muhabiri - Mmiz bildiriyor) — Kalimnos a- dasında ahali ile İtalyanlar ara- sındaki vaziyetin yine gerginleş tiği hakkında buraya haberler gelmektedir. K £ günkü karşılıklı yardım, danış- ma, salgına yardım etmeme ve daha bir çok karısık yükünlerin (taahhüd) arkasındaki büyük dava, Avrupa'da doğudan batı- ya doğru sıralanan üç irkdan, | İslâv, Cermen ve Lâtin'lerden | birinin egemenliğine yer verme- | mek davasıdır. Arsrulusal siya- | sanırı bu ana çizgisi değişmedi- ği içindir ki, arsıulusal müna- ı sebetler ne kadar değişirse ge ne o kadar eski durumdaki mü nasebetlere benzer. A. Şükrü ESMER ' (Bu resimde dünkü İâtı diğer resimlerle beraber " Beşiktaş Apollon'u * -1 Yendi 5$ maçtan hyı_cınlı bir anı görecens...z, maçın tafsi. yedinci sayfamızdadır.) Gezecekler UYA SABUNA YOKUNMADAN ÜNU TAŞI Haftanın en önde hâdisesi, Parti Kurultayıdır. Kurultayın önemini arttıran birinci sebep, Genel Sekreterin söylevile Partinin şimdiye kadar çekilip kısalmaşa, kısalıp uzamağa elverişli santlan meselâ devletçilik gibi prensiplerinin yeni bir prog- ram kadrosu içinde istenen ölçüle- ve konulmuş olmasıdır. Ikinci sebep, şimdiye kadar bir hamurdan, fakat ayrı ayrı parçalar halinde duran Parti ile hükümelin bu kurultayda birleştirilerek ya- biribirile kaynaş- fir. damet İnönü'nün Kurultayı kapa- ma söylevine dikkat edilirse, görü- lür hi parti ile hükümet arasında en küçük bir nuance ayrılığı bile kalmamıştır. İnönü, çok dikkate de- #er ve öz türçe bahımınd « da ay- rıca şaheser olan söylevinde açıkça diyor ki: “Büyük Kurultay progra- mu ile hükümetleriniz icin bir prog- ram bildiriğinin aynı zamanda ve- rilmiş olduğı | demek, Partinin programı, aynı za- manda devletin, hükümetin prog- ramıdır, Burası, böyle, Şimdi, bir inkılâpçı gazete için, Kurultay, herşeyin üstünde bir wnle arkasından - gidilmek, üze- rinde durulmak İlâzm gelen bir | konu iken, bazı gazetelerin mese. lâ Genel Sekreterin ihi cok mühim söylevini arka arkaya “geç geldi, ,uıamndı_h, vakit dardı, alama- dık!,, gibi uydurumlarla koymava- rak ertesi ve hattâ daha ertesi gün- lçre birakıp bayatlatmaları, hele ls_m ı_Iııön ün kurultayın bir kaç b'ı'nııo plân isesinden biri olan söylevini yedinci, sekizinci sayfa- lqııı atarak, nerede olduğunu bula- bilmek için okuyucuyu Simens Şu. kert'in bütün — projektörlerini kul- lanmak mecburiyetinde bırakmala, rı, yani Başbakanın söylevini resmi. le beraber “Tan,ın yaptığı gibi bi. rinci sayfanın en göze çarpan yeri. ne köymak her şeyden önce gaze. tecilik gereği iken bunu yapmama- ları, evvelâ gazeteciliğe yakışır mı? Olur mu ya? Oldu mu ya? Olma- he mı? Ve sonra, arasıra ve meselâ“dün. yapyı idare eder. baş'ar arasında 'nönünün resmi yok!,, diye fırsat buldukça - haydi daha ağır söz kul- lenmıyalım - etrafa sat şan, taş atan, fakat yine o gün vesmile kar- şılaşarak belki kezaran, onlar gibi coğrafiğ vaziyetlerini Kurultayın tam göbeğine kurmuş, oturtmuş ar- kadaşlara “O mâhiler ki derya iç. redir, deryayı bilmezler!,, çeşidi: den, Genel Sekreterin sö; ü arka arkaya uydurumlarla bayat- latmak, İnönü'nün rutkunu bilme- yiz kaçıncı sayfalarında küçük puntularla bulunmaz hale getirmek ve tam resmini koymak gerekli ol- duğu gün bunu yapmamak - haydi gazetecilikten vazgeçtik — inkılâpçı sıfatlarına yakışır m:? Olur mu ye? Oldu mu ya? Ol- m Ve olunca, biz de taşı gediğine koyalım mı? yit Ali Nacı KARACAN | zedilmektedir, u söylemek isterim,, | |PARTİI KURULTAYINDA Şükrü Kaya Sorumlara Cevab Verdi ÇARŞAF VE PECEYİ BIR MESE- LE YAPMADAN KADINLA- RIMİZİN ZEVKİNE BİRA. KALIM, ÇAŞAFIN KANUN. LA MENİNE IMKAN GÜ- RULMUYOR., BIR. ÇOGU BUYUK KOYLUSUNU T TURK RAK SAHIBİ YAPMAK UZE RİNDE ALDIGIMIZ KARAR lı;ls YAPTIĞIMIZ PROGRAM 'R. BİZİM MEMLEKETİMİZ — DUN. YADA ENAZ VERGI Vi RENLERDEN — IRİDIİR. SE- BEBİ, SENELERCE, ASIRLAR CA BU MEMLEKET TAHRIP EDİLMİŞ, SOYULMUŞ, TA. KATI KALMAM'ŞTIR. Ankara, 17., A.A. tisi Kurulta; ve sonra yaptığı iki da dilekler kornisyonu — raporu üzerinde alâkadar bakanların toplantıda mm toplantısın: celselerini işgal eden bu g melerde iç işleri yasasının ana ha beyanatını dün bildirmiş İç işleri bakanımızın bu beya natından sonra söz alan bazı ü- yeler, dilek komisyonu raporun- da temas edilmemiş bazı mese- lelerle, iç işleri bakanlığının alâ- kadar bı duğu bazı işler üze- rinde, düşünceleri ylemişler ve bu arada fuhuş, çarşaf ve pe- çe, yol vergisi ve — toprak işleri hakkmda sorular sormuşlardır. Bunlara karşı iç işleri Bakanı » miz şu karşılığı vermiştir: Çarşaf ve peçe * Çarşaf ve peçe meselesi : içtimaf hayatta — bunun yeri no idi, bugün ne haldedir?Biraz ma ziye bakacak olursak bu mesele- nin ne kadar küçük ve.huzuruz- da müzakere etmek — değerinle olmadığını derhal anlarız, Kurultay, memleketin haya meselelerine taallük eden işleri görmek, onların ellerinc bulunan mesul adamları sorgü- ya çekerek ne yaptıklarını bil - mek; anlamak için toplanmış - tır. Yoksa siyah bit mendil par « çasını çıkartalım mi, çıkartma « yşlmı mı diye münakaşa etmek için değil,. Türk inkılâbında yapılmış ve yapılacak işler huzurunuza ar- Eğer çarşaf ve TArkası 2 ünekAal İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: