Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
- F F —— T D ———j — ea TT T K F ... P Ş — Çek Tutbolünün göz bebeği Planiçka futbolü bırakıyor Bugün 34 yaşırnda olan bu meş- hur kalecinin kazancı, bir Çekx nezaret müsteşarının senelik ka- zancından iki kere daha fazla idi, Meşhur Çekoslovak kalecisi Plâniç- ka futbolü terketmeye karar vermiş- tir. Planiçka ,şüphesiz ön senedenberi Avrupanın en çok sevilen oyuncula - rından biriydi. Gayet mütevazı ve ze- ki bir gençti. Üstelik de iyi bir tüccar- âr, Aylığı 2500 kurondu (takriben 200 lira). Üstelik de her sene, konturatını .tazelemek için 25.000 kuron (takriben 2000 lira) almaktaydı. Bundan başka, bir sigorta şirketinde memur olan Merkezi Avrupa kupası maçları Müsabakalara hangi takımlar iştirak edecek ? Belgradda yapılmış olan merkezi Avrupa kupası umuümi toplantısı ni- hayete ermiştir. Maçlara on altı klüp iştirak ede- '“Cek ve bunlardan üçü müessis devlet- lere mensup olacaktır. İştirak edecek memleketler Şşunlardır: Macaristan, "Çeköslovakya, Avusturya, İtalya (üç klüp), Yugoslavya (iki klüp) ve Ro- manya, Daha evvel dünya kupası maçları yapılacağı için, bu maçlar, ancak ha- zirandan itibaren başlryacaktır. - İlk tur 26 hazirandan 3 temmuza kadar, ikinci tur 10 temmuzdan 17T temmuza 'kadâr, yarım nihal maçlar 24 temmuz- dan 31 temmuza kadar oynanacak ve iki nihaf maç eylülün başında yapıla- caktır. Ferenşvaroş Maltada gol rehorları yapıyor Macaristanın en küvvetli futbol ta- kımlarından olan Frenşvaroş, Maltaya giderek, orada mahalli ekiplerle kar- şılaşmıştır. Macar futbolcüleri Maltaya yaptık- ları ilk maçta İngiliz donanması fut- bolcülerini 11-3 kazanmışlardır. İkinci karşılaşma Malta muhteliti ile yapılmış, bunda da Frenşvaros, ye- diği iki göle mukabil tam bir düzü- ne sayı kaydetmiştir. Planiçka, oradan da ayda 2000 kuron alıyordu. Öyle ki, senelik geliri 90.000 le 100.000 kuüron arasımnda, yani Çe- koslovak bakanlıkları müsteşarlarının gelirinin iki misliydi, ' Planiçka, Pragım civar mahallele- rinden birisinde, kendi köşkünde ka- rısı, 2 ve 5 yaşlarında olan iki küçük kızıyla beraber ikamet etmektedir. Futbolü terkettikten sonra Slavya klübünden yine ayda 1000 kuron ala- cak ve klübün teknik kısımlarında ca- lışataktır. Halihazırda 34 yaşında olan Pla- niçka, yirmi senedenberi futbol oyna- maktadır. Bundan 15 senesini Slavia- da ve milli takımda oynamış ve bir- çok mühim maçların kahramanı ol - muştur. Bu meyanda, geçen aym bi- rinde Londrada yapılmış olan İngilte- re « Çekoslovakya maçının kahramanı da yine Planiçka olmuştur. Çekoslovak halkı, bu futbol kahra- manıma, hatıra olmak üzere çok de- ğerli bir hediye vermek istiyor, ve Pragm en büyük gazetelerinden biri ona çok mühim bir meblâğ veriyor. Slavya Austriayı yendi Sparta da bir Viyana takımile 5 - 5 berabere kaldı Çeklerin meşhur Slavia takımı, A- vusturyanın Âustria klübü ile Prag- da yaptığı müsabakayı 5-2 kazanmış- tır. Yine ayni şehirde karşılaşan Çek Sparta ve Viyanalı Vaker klüpleri ma- çı da tarafeynin beşer golü ile bera- berlikle neticelenmişstir. Macari.tan - Lüksen- burg maçını Macarlar kazandı Lüksemburgda oynanmış olan Ma- ecaristan - Lüksemburg milli futbol ta- kımları müsabakası, Macarların 6 - Ü gibi kahir galebeleriyle neticelenmiş- tir. Yumnanistanın kız atletleri Yukarda resimlerini gördüğünüz genç kadınlar, Balkanlarda en iyi atletleri yetiştiren Yunanistanın sporcu M" , rıdır. Erkek arkadaşlarıyla rekabet edercesine muvaffakıyetler gösteren bu idmancılar sağdan itibaren; P“"“M yu klübünden atlayıcı ve mukavemetçi Frankia, sürat koşucusu Fiçea ve Panatinaikos klübünden atıcı SteTi” | dur, Bizim kızlarımız arasında da böyle sporcular yetişmesini gönül nekadar ister değil mi?... B Resmi maçlar idare ettirilen Hakem namzetleri Dün imtihan edildiler Bu seneki lik maçlarını idare etmiş olan birçök hakem namzetlerimizden on dördü, dün İstanbul halk partisi binasındaki mıntaka merkezinde ha - kem olabilmek için - bir imtihan ge- çirmişlerdir. Mmtaka ikinci reisi Muhtar, futbol ajanı “Abdullah, mıntaka kâtibi Halid, eski hakemlerimizden Nuri Bosut ile Adnan Akm imtihana nezaret etmiş- lerdir. Tam bir saat süren imtihaniın sual- leri, Futfol federasyonu tarafından Ankaradan gönderilmişti. Namrzetler bu kâğıtları doldurduktan sonra yine Ankaraya iade edilmiştir. Dünkü imtihana giren namzetler şunlardır: Feridun Kılınç, Samim Talu, Rıfkı Aksoy, Şevki Çanga, Tarık - Özören, Talât Özışık, Halid Özbaykal, Tahsin Özsüz, Said Nil, Cihad Erdoğmuş, Zarif Akyerson. Galatasaraylıların kongresi Galatasaray spor klübü idare heye- tinden: Klübümüzün yüksek murakabe he- yeti fevkalâde olarak 22 ikincikânun cumartesi günü saat 14,30 da içtima edecektir. Ayni gün umumi kongremiz de saat 17 de aktedileceğinden, saym azanın o gün muayyen saatte klüp merkezinde behemehal tesrifleri rica olunur. Yarınki Boks maçlaf Boksör Şemsi, Nazifle hemen yarın dövüşmek istiyor Yarm akşam memleketimizin tanın- mış sampiyonlarından kıymetli bok- sör Küçük Kemalin organizatörlüğü altında, Beyoğlu halkevinde çoktan - dır hasret kaldığımız birçok boks mü- sabakaları yapılacağımı evvelce de yazmıştık. Yine birkaç gün evvel, boksör Na- zif, boksör Şemsiye açık bir mektup- la meydan okumuş, kendisini döğüşe çağırmıştı. Dün Şemsi buna bize. yolladığı ve aşağıya koyduğumuz mektupla cevab vermiş, üstelik hemen yarmki orga- nizasyon arasında da döğüşmeye razı olduğunu bildirmiştir. Şemsinin mek- tubu şudur: Boksör Şemsi “Perşembe günkü Haber gazetesin- de boksör Nazifin gene birtakım blöf- lerini okudum. Kendisi bana Ting de- ğil, açık bir saha gösterdi. Tabii, ço- cuk oyuncağı oynamıyacağımdan cid- di bir maç yapmamızı teklif ettim ve anlaşmak için buluşacağımız yerde kendisini boşuboşuna bekledim, beni oynamazsam, korkaklıkla ediyor. Halbuki korkaklığın nt olduğunu ben kendisine ringdt * receğim. * Organizatörle görüştüm : Zar maç yapmak için teklifimi ) etti. Nazifin de cumartesi güni ! 5 de Beyoğlu Halkevi klübümE * 4 sini ve kendisiyle anîaşmd'"" bekliyeceğim, Lütfen, diğer IJ lar gibi bekletmemesini ı#"' rica eder ve sevdiğim gazetet”” metlerimi sunarım, / Buz üstünü” hokey Avrupada yaptıkları maç Kanadalılar galip Avrupada ilk müsabakawmışj meşhur Kanada buz üstünde M takımı, Davus muhtelitini 42 etmiştir. Zürih karışığı İl€ 3j f kargılaşmada da Kanadalılaf lip gelmişlerdir. _’/ Sindea | Ki yi -Bundan bir müddet evvel, bazı Av- rupa gazeteleri, Viyananın meşhur futbolcusu Sindeların öldüğünü ha- bor verdiler, Bütün — dünyanın spoör mahfillerinde büyük bir heyecan ve- teessür uyandıran bu acıklı haberin ü [i nereden çıktığını bilmiyoruz. Bildi- ğimiz bir şey varsa o da bu kara ha- berin yanlış olduğudur. ; Futbol dünyası, henüz, cidden bu mükemmel orta muhacimden mah- rum değildir ve otuz dört yaşında o- lan Sindelar, tipkı hayatından bah- setmiş olduğumuz “Mumo,, Orsi gi- bi, hâlâ bütün formunu muhafaza etmekte ve, büyük Bir üstatlıkla, ken di klübünün olduğu gibi Avusturya milli takımımın şerefini de korumak tadir. Sindeların, en büyük “yıldız,, 1 ol- duğu “Vunderkam,, takımı belki de ölmüş ve hâlâ dirilmemiştir. Fakat Sindelâr hâlâ birçok genç srporculardan daha canlıdır ve hâlâ da Avusturya futbolünün göz bebek- letinden biridir. Bir istidadın do ryuşu Mathias Sindelar, 1903 de, Viyana nın Favoriten sokağında doğmuüş - ve âdeta doğuşundan biraz sonra - gene ayni sokakta, herkesin malü- mu olan vasıtalâarla, yani: Bez par- çalarından yapılmış toplarla, kon- serve kutuları, çakıltaşı vesalreyle, ftutbol oynamasını öğrenimiştir. 'Babası harpte ölmüştü ve annesi de fakir bir hayat yaşıyordu: Zayval- yıldız lr küçük Mathias hergün karnını do- yurmak imkânını bile bulamıyordu. Sindelar, bütün hayatı müddetin- ce, gündelik yemek olarâak midesin- de tek fincan kahveyle küçük bir di- liim ekmek olduğu halde, futbol oy- namasını öğrendiğt bu acıklı devre- nin izlerini bünyesinde — muhafaza etmiştir. Filhakika, Avüusturya milli takı- mının bu değerli müstakbel orta mu- Sindelar. doğuyo hacimi hiç de gösterişli değildi! Vü- cutça sağlam değildi ve, esasen, bu- na ehemmiyet vermiyordu. — Fakat, buna mukabil, topu idare edişinde- ki emsalsiz incelik, — rakiplerini şa- şırtıyor, gösterdiği — maharet vücü- dunun küvvetsizliğini bol bol telâfi ediyordu. Sindelar oyun sahasını â- deta kayarak katediyor, dakipleri- nin arasından bir yılan kıvraklığile sıyrılıyordu. İlk oyun Sindelar — ön yedi yaşındayken Hertanın ihtiyat takımındaydı. O- nun, ilk takrma geçişi ve halkın na- zarfında iyi bir oyuncu olarak tanın- ması gayet basit sartlar içinde cere- yan etmişti ve birinci takıma” geçen bütün oyuncuların hikâyesinin te- kerrüründen ibaretti: Bir gün, birinci takımın orta mu- hacimi hastaydı ve onun yerini genç Mathias oldu. O, kendisine verilen bu vazifeyi — öyle büyük bir maharetle başardı ki ve takımının yaptığı altı — golden dördünü öyle müşkül vaziyetlerde attr ki, ona hâlâ ihtiyat oyuncu nazarile bakmak, bit- tabi hiç kimsenin aklından bile geç- medi ve Sindelar, en kısa bir zaman- da Viyananın canlı bir fütbol mabu- du haline geldi. ; Sindelâr, on dokuz 8 defa olarak, müteveffa tarafından seçildi ve VİY&', litile beraber Gratza kâf$i üzere gönderildi. ta ,ı! Genç Sindelâr, bu maçd,ı"ıf ortasında kaptığı topu, Yai"ld’ na, ayaklarından ayırmnw, v rek, sırasile, iki muavini: ıa!v fii ve kaleciyi atlatmış V© ge gı raber kaleye girmek surE'yirl tınin en güzel göllerinde” ıf!’# mıştır. çt ;W' Sindelar, kısa bir mllğğr', M Hertadan ayrılarak At ll’ı' ıf girmiş ve büyük beynelşn ',f yıldızlarınmım seviyesine gecikmemiştir. .’fı"’ Bunün üzerine, her tarsgıw elverişli teklifler yağmt, G mıştır. Viyananın ve, h’tbaî"' / tan ve Çekoslovakyangp af yük klüpleri, Merkezi Ada_ W yeni futbol yıldızını el ; tiyorlardı. Fakat Sindİw « l kalmak İstiyordu. Aust"i M tercih etmişti, çünkü "gePi arkadaşlarile birlikte, gll , tekâmül etmek fırsatif/ | tdı' 'i pek haklı olarak düşüü”” ( gf