22 Ocak 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

22 Ocak 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fikir ve sana: devlet yardımına muhtaç mı? Sanat, devletin yar- dımına muhtaçdır Terbiyeci Ismail Hakkı şu fikirde; Fikir ve sanat adamlarının devlete hizmet etmeleri sosyal bir mecburiyettir Ressam Nuru.laha göre sanat, yayımak ve hâik sai a.in.an sevilmek .çin yardım gör.nelldır : Eski lstanbul Da- rülfünun müder- rislerinden İsma- 11 Hakkı Baltaci- oğlu cevaplarını yazılı olarak ver- mek istedi. Ay- nen neşrediyo- rum: —bikir ve sanat devlet himaye- sine muhtaç mıdır? — Bu, bir zarurettir. Bu zarureti icap ettiren sebebler sosyetenin bün- yesinde vardır. Eski liberal rejim- lerde devlet karşısında aile, meslek, matbuat hep birer ayri devlet gibi birile taâruz ederler, tehlikeli kriz- ler bile meydana gelirdi. Böyle bir rejimde fikir adamı, yahut sanatkâr müşteri bulmakta ve para kazanmak ta hiç bir güçlük çekmezdi. Bugün iş böyle değil.. Bütün etist (O ve kolek- tivist rejimlerde (devlet artık her şeydir. Bu yeni devlet fikir ve sanat adamlarının en yakın ve en sağlam müşteriaidir. Fikir ve sanat adamla- rının devlete hizmet etmeleri artık sosyal bir ıâecburiyet olacaktır. — Devlet himayesi, şekli ne olur. sa olsun, tahakkuk ettiği o takdirde | sanat bugünkü seviyesinin üstüne çı- yaşardı. Çok kere bu kurumlar kacak mı? — Bunu zannetmiyorum. Gerçi bugün için devletin fikir ve sanati hi | maâye etmesini zaruri ve normal gö- rüyorum; fakat bunu fikir ve sanat seviyelerinin yükselmesi için kâfi bulmuyorum. Zira normal şartlar kuruduktan sonra fikir ve sanat ge dişmesi daha başka sebeblerden ileri gelir. Burada en mühim Amil sosyal bünyenin (nöfusun, nüfus ve kültür kesnfetinin, iş bölümünün), doğmak- taolan idenlin tabfatidir.Büyük eser ler, höyük fikirler sosyal cinsten bü- yük kaynaşmalardan doğar. Dur- gunluk ölümdür. Bu teşrihi maniyete bu sosyal mayalanma olmadıkça sa nat himaye edilse de inkisaf edemez. Devlet artist değildir. İlham kayna- gı da değildir. Onun bu işteki tabif vazifesi sa/lece korumaktır. x Bugünkü durgunluğun sebebi bu himavesizlik midir?.. — Hayır.. Busünkü durgunluğun sebehi bu değildir; adma ihtiyat kaydile “Hürriyetsizlik,, diyebilece- ğim hir nevi tenkideizliktir. “İbtiyat keyrdile,, dedim, sira, belki: “ Vay efendim, memlekette (o bürriyet yok mu?, diye hüenmea kalkışanlar olur | Ben, Yeni adam sayfalarında tekrar tekrar izah ettiğim gibi, Nberal re- jimlerde olan anarşist hürriyeti de- gl, bilâkis, morâl bürriyeti o İstiyo- Tüm; takat bunu ne yazılarda, ne de görüşmelerde bulamıyorum. Niçin? Kanunlarımız mı hnna engel oluvor- Tar, yoksa, kanunun ruhundan gâa- fl mahkeme adamları vardır da on- lar mı? Hiahiri değil. Yeni Adam'da beş yıldanberi — anlattığım mana- | dn — hür neşriyat yaptım, mühim bir kuvvet beni şimdiye kadar mah- | küm-etmedi, Demek ki hürriyet Türk ülkesinde bilkuvve vardır. Fakat ©- nü kullanmasını bilmiyoruz! Bu, politik terbiyemizin eksikliğinden & leri geltvor. Halkı sağdan yürümeğe, ve çivili yollardan geçmeğe alıştırdı- Zımız gibi, hörriyete de alıştırma Irvrz.O zaman her işte daha çok Inki- şaf olacaktır. — Devletin himayesi bir müdahale ve kontmi seklinde anlasılmah mı? — Müdnhale ve kontrol baska, hi- maye baska. Ancak katrer Omafamı müşterinin Ihtiyacma göre hazırla” mağa merburdur. Bir misal: Devlet tarafından himave edilen hir ede biyatta ferdi ve hayvan! ask mavzu- olamaz. Bövle bir mevzu devleti de- Zi), münzevi bir insanı bile aTAkadar etmez. Devlet tarafından himaye €- âillen bir edebiyat mevzunnu demir- yolu, taryare, çelik. kömür, fahrika, kadm hürriyeti müsavat,.. gibi kol- lektif mevznlardan almaya mecbu- ruz. Fikrimin daha iri anlaşılması için daha açık hir misal veriyorum: Profasör Kessler cemivetin o viahı namma hristivanir#m İlk ve saf şek- bel eve kapan- i Hne gidilmesini, ufak sanayle bağlanmasını, kadının ması? vaszedip durüyor. Ru mürte- ci adamm sfiylenmesine müsaade et- | mek Telin Adata mutlak hir hürrivet taraftarı olmak lâzım!.. Gecen «ün hir doçent nasyonal sosyalizme hays ranlığını flân etmiş! Devlet tarafın- dan himaye edilen fikir adamları bu irtica hezeyanlarına muktedir ola- mıyacaklardır. Nurullah &erk ne diyor? Nurullah Berkle konuşuyoruz. — Akşam Art dans Je troisld- me Relch isimli bir kitap okuyor- dum - diye söze başia - Alman devleti bütün şu- belerini sistema - Uk bir kontrol altına almış ve-sdnat Almanyada endüstriden farksız bir hale gelmiş, Kitaptan çıkan netice, sanatin devletle gayet sikı bir rabı- tası olduğu ve dolayisile (— ilhamını, mevzuunu ve hayatiyetini siyasetten aldığıdır, Bunu tabii - Adolf Hitler söylüyor. Bu şekilde devlet himayesi sanat için en muzır tariktir. Devletin sa- nati himayesini şu şartlar (altinda kabul edebiliriz: Sanatkârın bütün zevk ve teknik serbestisine riayet... Mevcut sanat teşekkül ve birliklerini tevhide teşebhüs etmemek, fakat sa- natkârlara eser göstermek ve yap- mak zeminini (hazırlamak. Sunat devletin himayesine muhtaçtır. Fa» kat kalite itibarile yükselmek için değil, yayılmak ve halk tarafmdan sevilmek için.. Yukarıda devlet müdahale etme- melidir. dedik. Devlet sanatkârın hürriyetine v: sanatin şahsiyetine hürmet ederek himayesini yapar. Bu hususta birçokları bir takım'projeler ortaya attılar. Birincisi mimari eser lerinde, Ronesanata olduğu gibi. di- ger sanat şubelerini de toplamak... Bep Devamı 12 incide Târih diyor Bi: — Bartın Bu hafta Elektriğe kavuşuyor Bartın, (Hususi) — Şehrimiz elek- trik tesisatının açılma merasimi bu hafta içinde yapılacaktır. Kontrol mü» hendisi Hasan Halet, yanında nafia murahhası ve müteahhit vekili oldu- ğu halde Havranda elektrik tesisatı nm muvakkat kabulünü yapmaktadır. Mühendisin bugün yarım şehrimize geleceği anlaşılmıştır. Belediye, açıl- ma merasimi için bir program hazırla» mıştır. İferasimde valimiz Halid Ak- soy'un da bulunması mubtemeldir, Bütün Bartm halkı, medeniyet nu- rura kavuşmak iştiyakı ve sevinci İ- çindedir. Diğe- taraftan, belediye kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrası, be- lediyeleri, kahve, gazino, hamam, otel ve lokanta gibi umumi yerlerin sıh- hativ'e alâkadar olmalarını emret- mektedir. Umumi yerlerde petrol lâm- balarının sıhhate zararlı olduğuna da» ir gösterilen sıhhi lüzum Üzerine, be- İediye encümeni, bu gibi umumi yer- lerin elektrikle tenvir edilmelerini mecburi tutmuştur. Elektrikle tenvir edilmiyen umumi yerlerin geceleri a- Çılmasma izin verilmivecektir. ya —— ———————— , Yurdian X<üc'ik Haberler * Kızılay umumi merkezi, Konya seylâbı felâketzedelerine 4800 küsur Kralık ikinci bir yardımda bulunmuş tur. ,* Kültür bakanlığı hesabma mühen- dislik tahsili için Avrupaya gönderi. lecek talebe imtihanmda Mustafa ve Haşim isimlerinde iki Konyalı genç muvaffak olmuştur. “Güzel dallkanlının yüzü Allahın aynasıdır! ,, EYHİSLAM Karaçelet” zade Abdülâziz Efendi, ilmen yük- sek bir adamdı. Birçok kıymetli telitatı, ince ve felsefi şii-leri vardı. Telif ve ilim işleriyle meşgul olması, “diktiği ilim âbideleri yanma yenilerini yük- seltmesi lâzım gelirken, o sahada çalış- madı. İktidar mevkiinin sihir ve cazibe- | sine tutulduğu için, siyasi hayata ka- rıştı, Mertti, hamiyetliydi, vatanını çok severdi, devrinin iki yüzlü, bayağı, va» tansız, yalnız keselerini ve menfaatleri» ni düşünen, bazı ricaline hiç benze- medi, 1043 de, henüz otuz altı yaşınday- kon Galata kadısı oldu. Bazı kadılar gi- bi yalancı şabitli davalarda bediye ve psra alarak haksızı hakir çıkarmadı, kanunla vicdanmı yanyana koydu, ona göre kararlar verdi. İstanbul kadılığında bulunduğu 8x ralarda, birdenbire piyasada yağ buh- yanı baş gösterdi, dördüncü Murad bu- nun sebebini araştırdı. Abdülüziz E- fendinin genç yaşta İstanbul kadılığı gibi “bülend bir mevkie, gelmesini çe- kemeyenler bütün kabahati ona yükle- diler, buhranın sebebini şu suretle tefsir ettiler: — İstanbul kadısnn narh hususun- da gösterdiği şiddet, buhran zuhuruna sebep olmustur. Bütün vebal ondadır. Padişah da, işin aslını, buhranı do- ğuran sebepleri anlamıya lüzum görme di, hemen bostancıbaşıya şa emri gön. derdi; — Kadı Abdülüzizi bir çektiriye bin- dir denize çıkar, Adalardan birinde bo- ğazla, denize ti. 3 Bostancıbaşı, yanma bir kaç adam aldı, kadınm konağına gitti, Efendiyi selâmlik dairesinde çubuk içerken bul du. Bostancıbaşı ile yanındaki adamları #örünce, içi bir hoş oldu. Telâşla sor- du? — Hayrola!,. Bir baber mi var ağal.. Bostancıbaşı yalanı savurdu? — Devletlü sizi istiyor, Abdülâziz Efendi hayret içinde kal- dı. Durup darurken padişah on'an ne istiyordu?.. Kendisini bilmez, tanımaz dı bile... Yolsuz bir iş yapmış olsa, ce- zasi müftülük yoliyle verilir, yahut ceffelkslem bir emirle sürülür, boğdu. rulardu. Böyle şeyler için padişahın çağırtmasma lüzum yoktu.. Bir daha sordu; — Hele.. Hele.. Şunun doğrusunu söyle de meraktan kurtar.. — Allahüğlem benim bildiğim o bir şey yok.. Bana yalnız “konaktan al, bu. taya getir,, emrini verdi. Bostancıbaşı bu yalanı, evde bir hi rıltı çıkmasın, felâket haberi kadınlar tarafından (o duyulmasın diye söyle- işti, — Emir velinimetin.. Siz gidin, bir apdest alıp geleyim. . — Olamaz.. Hemen beraber gidece- fiz... . — Peki, .Haremden cübbemi giyi - nip geleyim... Bostancıbaşı? — Hayır, bu da olamaz. Emredin cübbsnizi buraya getirsinler, Diyecekti.. Fakat kadıyı şüphelen - dirmekten korktu. Belki vaziyetten huylanır, bir taraftan savusur, o zaman büyük felâket başma gelirdi. Konktan çıktıktan sonra, konuşa konuşa saraya gel na işaret eti, Hepsi birden Abdülâziz Efendinin üstüne çullandılar, yakapaça deniz kenarma götürdüler, çektiriye ha A Abdülâziz Efendiyi seven ve sayan Dinlemek bile istemedi, sonra vakit ka» zanmak, Abdülâziz Efendiyi (ogötüren Mik kurs İzmirde bii i&öy kızı Siçk!i, dikiş, nakış, ev Idare ve okuma Öğrenecek Muvaffak olanlara ucuz ve | taksitle dikiş makinesi ver.lec€ İzmir, (Hususi) — Kültür Bakan- lığı, köy kızlarıyla, genç köy kadınla. rma dikiş, biçki ve ev idaresi öğret- mek Üzere kurslar açmaya karar ver- mişti, Bu yıl ilk defa olarak İzmirde böy- le bir kurs açılması münasip görül- müş ve bu yoldaki hazırlıklar bitiri- lerek kurs Kızılçulluda köy muallim okulunda evvelki günden itibaren açi» mıştır. Köy kızlarını ve genç köylü kadım- ları köylerine bağlı ve Kültürlü birer eleman olarak yetiştirmek gayesini takip eden bu kurs, daha ilk anda rağbetle karşılanmıştır. Dün Berga- madan altı köy kızı gelerek kursta derslere başlamışlardır. Kursa 15-30 yaş arasmdaki! köy kız Ereği bez faorikası Amele m kturı 1100 ze çıktı, üç ekip çalışacak Konya - Ereğli, (Hususi) — Sümer bankın şehrimizde kurulmuş olan bez fabrikası günden güne tekemmül et- mektedir. Fabrika geçen birinci ve İ- kineiteşrin aylarında Adana piyasa - sından 153882 kilo Klevlar” cinsi pa- muk aldığı gibi, Nazillide « ilen Aka. la cinsi pamuktan da 55513 kilo satın almıştır. Fabrika iki teşrin ayı içinde 40451 kilo iplik ve 151376 metre bez satışt * yapmıştır. Bilhntsi” İstanbal trikotaj fabrikaları ile Denizli, Baba» dağ ve Buldan havalisinden aranan ipliklerin Avrupa İpliklerinden farksız oldukları itiraf edilmektedir. Fabrika şimdi bir taraftan da ilk- bahar için kadın ve erkek elbiselik kumaşları, güzel desenli mesa örtüle- ti, poplinler hazırlamaktadır. Şimdi iki ekiple çalışan fabrika ya- kmda ücüncü ekinini de teckilâtlandı- racak ve o zaman tütün kudretiyle çalışmaya koyu'acaktır. Simdiden fab- ve kadınları alınacaktır, y Kursa gelenlerin öğretmenleri milen kadın olacaktır, Kiz ve yi” larm yiyecek ve giyecekleri vekil. meccanen temin edileceği gibi m” | fak olanlara da avdette taksitle Ve cuz fintla dikiş makineleri verik tir, « Kursa devam eden karı, kardef ya kızlarını gürmeğe gelecekle” Wi gece okulun misafiri olarak d& bileceklerdir. De birlikte ok? Kursta ev işleri yazma da öğretilecektir. Vekâlet, ge'ecek sere bu er tedricen diğer şehirlerde de suretiyle adedini arttıracaktır. / .. Köylerde çalışmalar 25 senelik işbr senede başarı'd! | Bürhaniye, (Hususi) —— Bürbö köylerinin 937 yılı çalışmalarındö lınan netice, beş senelik kalkınıı$ nının muvaffakıyetle o başarıİsö müjdeledi. 937 yılnda iki, üç © Bİ bir beş smıflı mektebin duvar V€ tası ikmal edilmiş, iki okuma “ yaptırılmış, alti köy odası inşö miş, köy şahsiyetleri namın& Zeytinlik satınalınmış, 15 zey” melik ve as'aklığı vücuda een 16 örnek zeytin'iği ve tarlası © tedi dilmis, 70 küsür kilometre yol eli ye edilmiş, 3 radyo almmış, İSİ i yapılarak 4 cumhurivet medapi 4 mış, iki anrt dikilmiş, 10 kö! Pi yolları yeniden yaptırılmış, 2 y klübü açılmış ve saha hazırlıği » mıştır. * Daha birçok ziraat, kültür, © m!, sağlık ve bayındırlık işlefi mıştır. 25 senedenberi yapılamıya? yö bir senede başarıldığından bü ti rikanm işi miktarı 1100 $ secmistir. | lüler sevinç içinde 933 yılı Sa” Mİ MR y ölçüde t RAE 2: nt tali li 7 i Yurdun Dilekleri Barlın ilik okul istiyor Bartınlı, tahsilin kiymet ve ehemmi- 8 yelini İyice anlamıştır. Fakat ne yazık © ki, birçok valandaşlar, mevcut! 4 ilkmek 44 leple boş yer olmadığını işilüikleri için, Hİ bu yel yavrularını mektebe verememiş. lerdir. Filhakika talebe fazlalığı karşi sında yarım günlük tedrisal, şabe aç- e mak gibi tedbirler &linde ve açıkta ço- İİ cuk bırakılmadı. Fakat, şüphesiz ki bu, okuma çağında başka çocuk yok demek 4 değildir. O Orlameklepte 200 ze yakın falebe ©- iş kuyor. Halbuki orlameklep daha bir o- İİ) kadar telebe pelişlirecek kudreliedir. Nitekim bu yıl ükmekleplerimizin ver- G diği almış mezunun Oönde dolum. B diğer yerlerden gelenlerle beraber 70 talebe - orta okula girdi. Bu da gözleri» H yor ki, orfa okula folebe petişlirmek ve ban milesseseden tam randıman almak için Bartında hiç değilse bir fik okul doha açmak lâzımdır. Bartınlılar, mem- leket költürünü alâkalandıran bu mü. him meselenin, tonlantılarına baştemak zere bulunan pildyet amemi meelisin. de mutlaka İyi bir hal şekline bağlan. “EöpAYpOpŞAMA YAŞ YAISDA Bartınlı m geniş $| me |; ler, — 170 Muh'af Manisada açı!?” kurslarda mede” b'igiierini arttırıyorlar ye Manisa, (Hususi) — KÖY e larmın nüfus, ziraat, sağlık wi köy kanunu hakkındaki bilgile" tırmak maksadile halkevi er her ay dörder giln devam © ii re Üç devreden ibaret bilgi açılmıştır. Merkez bağlı 170 köy m # ayrılarak bü iç devrede A vam edeceklerdir. Günde Mi kadan alta dersi ihtiva ede “yg” ilgili mütehasmalar taratın edilmektedir. Derslere köY yor” rı, ibtiyar heyetleri ve KöY | iştirak etmektedir. yi, | Köy kalkınması yolumda Pe r faydalar temin edecek ol: | birinci devresi iyi neticeler! “ ZAYİ — Tatbik mührü tim, Yenisini çıkaracağımÖ Bin hiikmü yoktur. Bu ” — Gada maddelerinin en mühimle- | Kimseye borcum yoktur. yet (Devamı 13 üncüde) Hüseyn Rüştü TIRPAN

Bu sayıdan diğer sayfalar: