bu aleti nerede kullanabilirim? Amiga, Amiga, Amiga... Aylardır dergileri kasıp kavuran bu yeni kav- ram sonunda Türkiye'ye ayak bastı. Son birkaç yıldır evlere girmeyi başa- ran bu dahi makineler, ordusunun son genç elemanı, eski arkadaşlarını göl- gede bırakan bir kişilikle ortalığı ka- sıp kavurmaya başladı. Yetersiz prog- ram ve ek ünitelerle sergilenen Ami- ga herkeste aynı soruyu uyandırdı: '““Ben bu aleti nerede kullanabilirim?” Daha önceleri bir bilgisayar alırken, birkaç konuyu gözönünde tutardı- nız... Acaba ben data yükleyecek bir bilgisayar mı almalıyım? Arşiv için ge- çerliliği mi? Grafik işlerinde bana yar- dımcı olabilir mi? Giriş-çıkış portla- rını kullanarak başka makineleri kontrol ettirebilir miyim? Ses imkan- ları nedir, vs., vs. Herkes kendine göre en gerekli olan kısmı ile ilgilenirdi ve bilgisayarlar bu nedenle grafik, ses, arşiv, word processor vs. gibi dallara ayrılırlardı. Amiga'nın ilk tanıtımları, birbuçuk yıl kadar önce Amerika'da çeşitli bil- gisayar dergilerinde yapılmaya başlan- dı. İşte, deniliyordu, size her şeyi ya- pabilen, çok maksatlı bir süper bilgi- sayar. Verdiği değerlerde ve kapasitesi konusunda bir fikir edindikten sonra altında fiyat gösteren kısma bakıyor- sunuz. En az 80/90000 dolar bekler- ken, 1200 dolar görünce donup kalı- yorsunuz. Evet, çözümleme açısından bir Çuantel, Flair, Palette vs. değil, fakat birçok açıdan daha yetenekli, ses açısından bir Fairlight CM değil, fa- kat hemen hemen eş devrelere sahip. Kilolarla konuşulan RAM hafıza me- galarla konuşuluyor, dev gibi maki- nelerin yerini minik masa üstü aleti alıyordu. Birçoğumuz bilgisayarları herhangi bir akıllı makine olarak gö- Türüz ve kendi işimize yarayan kısmı dışında hiçbir tarafı ile ilgilenmeyiz. Bazılarımız da bu inanılmaz ciha- zın en küçük detaylarına bile aşığız- dır. Ben ikinci gruba dahilimdir. Ev- de yatan birkaç irili ufaklı bilgisaya- rımı donatabildiğim kadar donatmış, aklının en minik zerrelerini bile ince ince hayranlıkla araştırmışımdır. Ve tabii hemen Amiga'ya vuruldum. İşim icabı ömrümün büyük kısmı ekran önünde geçer. Hayır, bilgisa- yarcı değilim. Ama mesleğim mimar- lık olmasına rağmen, çizgi film konu- sunda çalışmaktayım. Dünyanın çeşit- li ülkelerinde çizgi film ve reklam üze- rine stüdyolar kurup çalıştırdım. İs- tanbul'da da böyle bir stüdyo kurdum ve çeşitli ülkeler için uzun metraj lı çizgi diziler hazırlamaya başladım. Bunun dışında yurt dışında, halen pi- yasada kullanılan Bosch 4000'den Ou- antel'e, Vectrix'den Cat System'lara kadar çeşitli grafik ve animasyon bil- gisayarları kullanıp bazılarının yazı- lımlarını hazırlıyorum. Özellikle rek- lam dalında bu aletler günlük kulla- nımım içinde idi. Amiga'nın bu konu- da bana ne yararı olabilirdi? İşe şu açıdan bakmakla başladım. Bir Ouantel Paint Box sistemi 250000 sterlin paund idi. Alıp deneyip olma- dı deyip atamazdınız. Ama Amiga bir ev cihazı fiyatında idi. Monitör ve ek disk driver ile 2000 doların altında ka- lıyordu. En kötü halde büroda muha- sebeyi tutardı. Tek sorun renk kodla- masının Pal olmaması, yani Türkiye'- nin TV standartlarının dışında kalma- sı idi. Dünyanın her yerini araştırdım. N — —e aa — İ a— A ÇA GÖ RMTİĞCEÖDİPEC ee 52