SAHNELER Beyoğlu'ndan İstanbul'a Bevoğlu nun iki tiyatrosunun. Ulvi Uraz topluluğu ile Gülriz Sururi - Engin Cezzar Topluluğunun bu mevsim Bey- oğlu'ndaki yerlerinden ayrılıp İstanbul tarafina geçmeleri" nin mânası ilgiyle tartışıl- maktadır. Bu konuda Ulvi U- raz'ın söyledikleri konuya ye- ni bir ışık tutmaktadır. AKİS geçen sayısında da Gülriz Sururi ve Engin Cezzar'ın gö- rüşlerini hakletmişti. AKİS: Beyoğlu'ndaki bir tiyatro ile İstanbul'un başka yerindeki bir ti- yatro arasında sizce ne gibi ayrı- lıklar vardır? ULVİ URAZ: Bence, Beyoğlu'ndaki bir tiyatro ile İstanbul tarafındaki bir tiyatro arasındaki ayrılık, açık ve seçik olarak şöyle görülebilir: Beyoğlu, uzun yıllar, türlü eğlence yerlerinin bulunduğu bir cadde ol- muş. Giderek, toplumun çizgisiz ve dengesiz gelişimine de uymuş, eğ- lencenin eğlencelikten çıktığı, in- ENGİN CEZZAR Paltoya kurban! AKİS sanların birbirlerini (Outandıracak kadar insanlık dışı hareketlere kal- kıştığı bir cadde haline gelmiş. Bu- rada gezmek kadar tiyatro yapmak da zor. Eğlence yerlerinin,; gin tiyatroların hepsini oraya yığmak, dükkân dükkânı çeker anlayışına uysa da, İstanbul'un yaygın bir dü- zende kurulmuş olduğunu ve hal- kın yoğun olarak yaşadığı yerlerin de Beyoğlu'na uzaklığını unutma- mak gerek. Halka mümkün olduğu kadar yaklaşmak, bizce en doğru yoldur, AKİS: Halktan ne anlıyorsunuz? ULVİ URAZ: İstanbul'da halkı ti- yatroya getirmek sözünü ben, şöy- le açıklamak istiyorum: Örneğin, e- line ayda 400 lira geçen, bununla ev kirası veren, giyimini kuşamını ya- pan, üç öğün yemeğini yiyen işçiyi tiyatroya getirmek, bütün istekleri- mize rağmen, bir hayâl. Geriye öğ- retmeni, öğrencisi, subayı, memuru ve emekçisiyle bir kitle kalıyor. Bu kitlenin durumu da, ilk örneğe ben- zememekle birlikte, gene de parlak değil. Bu yüzden, bu yıl, bu kitleye tiyatroyu biraz daha rahat seyret- tirebilmek için, matinelerde yüzde 50 indirim yaptım AKİS: Demek, seyircide ekonomik durum ister istemez ağır basıyor? ULVİ URAZ: Ağır basmıyor, çökü- yor! Eserlerimizi, Maçka'dan, Bü- yükada'dan seyretmeğe gelen azın- TİYATRO lık ise zaten rahattır, bütün olanak- lar elindedir. AKİS: Bu yıl, Aksaray'da bulunan bir tiyatronun, yöneticisi olarak, ge- nel tutumunuz ve oyun seçiminde ölçüleriniz neler olacak? ULVİ URAZ: Bugüne kadar sürdür- düğüm tutumumdan bir sapma yapmıyacağım. Türk yazarından ya- rarlanarak, halkın kendi eb kendi dertlerini ve kendi sevinçle- rini yansıtan oyunlara öncelik ta- nıyacağım. Ve gene, dünyadaki halk tiyatrolarının bizim çiz: imizde o- lanlarını oynıyaca; ğım. nümüzde- ki yıldan itibaren, “Türk halk tiyat- rosundan yararlanarak, Türk halk tiyatrosu üzerine denemelere giri- şeceğim. Oyuncuları, gücüm yetti- ği kadar, halkı tanımaya, halkı göz- lemeye, halk gibi davranmaya ve konuşmaya yönelteceğim. AKİS: Aksaray'a gelmekle, halkı tanımak bakımından, daha elverişli al kavuştuğunuza ( inanıyor musun ULVİ URAZ: Bir tiyatrocu, her ge- ce, salonu dolduran seyirciyi tanı- mak zorundadır. Seyircinin ayağı- na giden tiyatro, bu yönden de ka- zançlıdır. Bugüne kadar, tiyatroyu yalnız züldürmek için kullanan meslektaşlarımızdan sonra, aynı se- yirciye kırmadan, incitmeden, ken- di tarzımızı kabul ettirmeye çalışa- cağız. GUNAY AKARSU e İLHAN İSKENDER ARMAĞANI SONUÇLARI Dünyanın her yanında, çeşitli sanat, edebiyat ve bilim dallarında kurulmuş armağanlar vardır. Hep- sinin. e amacı, kaybedilmiş bir değeri anmak, bir a- kurumu yaşatmak ve o dalda eser veren kim- seleri, verecek olanları teşvik etmektir. Fakat ne ya- zık ki, "yargıcılar kurulu" konusu, çok zaman, bu ar- mağanlara -özellikle da bizdekilere- gölge düşürmek- tedir. Genç yaşta ölen tiyatro peri İlhan İskender adına kurulan armağanı azananlar gazetelerde ilân edildi, Ancak, Ele verdiği bilgiye göre, sonuçlarda bir yanlışlık yapılmıştır. İlhan İskender Armağanı tüzüğü uyarınca, "Armağan verilecek sa- natçı, oylamaya katılan Yargıcılar Kurulu üyeleri sa- yısının üçte birinden 1 fazla oy toplamış olmalıdır". Bu yıl 27 üyenin oylamaya katıldığı bildirildiğine gö- re, 7 oy alan Suzan Ustan ile 8 oy alan Pekcan Koşar için yeniden oylama yapılması gerekmektedir. Öte yandan, en başardı oyun yazarı olarak Güngör Dil- men Kalyoncu - "Kurban" adlı oyunuyla - ve en ba- şarılı sahneye koyucu olarak Engin Cezzar - "Kur- ban" ve "Palto" adlı oyunlarındaki galığmalarıylş - - tüzüğe uygun olarak seçilmişlerdir.