rumlar Dairesi Başkanı Rasim Kur- şuncu'yu düşündüğünü ifade et- mektedir. Kurşuncu ise bundan haberi bulunmadığım söylemiştir. Halen Amerika'da olan Suphi Ya - vaşça'nın 10 kasımda geri dönece- ğini bildiren bir yetkili ise, dananın kuyruğunun asıl ondan sonra kopa- cağını bildirmektedir. ÖZELOKULLAR Eğitimdeki "Montaj Sanayii" acı Ali Demirel -Başbakan Sü- leyman Demirel'in kardeşidir-, koltuğunda kaykıldı, dudakları ara- sından dökülecek birkaç kelimeyi sabırla bekleyen iki gence: — İnşaat doldu. Makine'ye bel- ki erir yapabiliriz. Hem, mü- hendislik değil mi be? Ha İnşaat olmuş, ha Makine, va mı bunun far- kı?" dedi. Gençler oboyunlarını büktüler. Hacı Ali Demirel, lütfettiği şeyin değerini anlatmak istercesine de- vam etti: — Bak, söz vermiyorum. Elimden mele yapacağım, diyorum. Haydi, siz, Makine bölümü için namzet kaydınızı yaptırın! Hacı Ali Demirel, yeni açılan Ö- zel Yükseliş Mimarlık ve Mühendis- lik Yüksek Okulu'nun sahibidir ve son günlerde, yukardakine benzer sahneler, onun günlük mesaisini teşkil etmektedir. Kimi Isparta'dan hemşehrisi olduğunu, kimi uzaktan tanış bulunduğunu öne sürmekte, Demirel biraderlerin bu en küçüğü ne kartvizit yağmaktadır. Özel Yük selis Koleji'nin Maltepe'deki bina- sını dolduran yüzlerce gencin istek- leri hep aynıdır: Hangisi olursa ol- sun, Okulun bir bölümüne kaydola- bilmek... Ancak, eşiği aşındırılan sadece, Hacı Ali Demirel'in Özel Yükseliş Koleji değildir. Başkentteki, Mu- ammer Kıraner'in Zafer Mühendis lik ve Mimarlık Okulu ile bunların İzmir ve İstanbul'daki benzerleri de aynı problemle karşıkarşıyadır Bu okullar bölümlerini, sınıf sayısı- nı artırmışlar, fakat gene de müra- çatların ardı kesilmemiştir. AKİS İÇ OLAYLAR BİRÖZEL OKUL Mühendis monte ediyor. "Paralar cebe" felsefesi Yel yüksek okullarla birlikte Türkiye'de yeni bir furya başla- mıştır: Eğitim ticareti. Bu konuda, Ankara Mimarlar Odası Başkanı düşününüz ki, daha üretime geçmeden sermayesini amorti etmektedir. . Bundan daha tatlı İş olabilir mi? Ama, meseleyi sadece, bir ticari işletmenin ranta bilite hesapları olarak ele almama lıdır. Bir eğitim sorunu olarak du- rum, farklıdır.." demektedir. Gerçekten, daha ilk yıl cirosu 5 milyonu bulan bir özel okul öğren ciden ilk taksiti, aday kaydı sırasın da almakta ve böylece, işin başında I milyon 650 bin liralık bir serma yeye kavuşmaktadır. İkinci ve ü- çüncü taksitlerin bir kısmı işletme masraflarına ayrılmakta, küçüm senmiyecek bir miktar da yine kâr kalmaktadır. Bu, yeni açılmış ve sadece her bölümde birer sınıfi bu- lunan bir özel yüksek okulun hesa- bıdır. Sınıflar ve bölümlerin sayısı arttıkça, kâr, SSM rakamla- ra ulaşmakta Eğitim açısından bakıldığında durum, okul sahibinin kasasına a- kan binlikler kadar parlak değildir. İlk ve en Önemli sakınca, bu okul- lardan birisinin kapanması halinde, öğrencilerin hiçbir garantisinin bu- lunmayışıdır. Bir binayı yirmi yıl ÖZEL OKULDA DERS Bektaşi imam olunca süreyle kiraladığına dair cebine kontratı koyan herkes, bir "gece- kondu yüksele okul" kurabilmekte- dir. Bir değir sakınca, eğitim stan- dardı ile ilgilidir. Bu okullardan ye- tişenlerle devlet okullarım bitirenler 13