İÇ OLAYLAR arasında, ilmi yeterlik açısından e- şitlik bulunup bulunmadığı tartış- ma konusudur. Bu tereddüt daha çok, öğretim üyeleri yönündendir. Nitekim, Zafer Özel Mimarlık ve Mühendislik Okulu 'Müdürü İsmail Şengel, Okulun 80 kişiyi bulan öğ- retim, üyesi kadrosunda ancak dört profesörle üç doçent bulunduğunu söyledi. Okulun diğer öğretmenleri, akademik karyerden gelmiyen öğre- tim görevlileridir. Ayrıca, oüniversite (oeğitiminin devlete ait olduğu yolundaki Ana- yasa hükmü gereğince, Mimarlar O- dası yöneticileri, bu okullardan me- zun olanları, Mimarlar Odasına ka- yıt konusunda tereddüt etmekte- dirler. İzmir Mimarlar Odası'na gelen talepler bu yüzden bekletil- mekte, üyelik dilekçelerine olumlu veya olumsuz bir cevap verilme- mektedir. Ancak, bu sakıncalar, bir mimar veya mühendis diplomasına sahip olmanın cazibesi - yanında sönük kalmakta Kıranerlerin, Hacı Demircilerin okullarının önünde a- day kuyrukları uzayıp gitmektedir. KAÇAKÇILIK Kızıl Çin uzak değil! (Geçenlerde bir geceyarısı, Anka- ra - İstanbul yolu üzerinde git- mekte olan bir otobüs, trafik ekip- leriyle işbirliği kontrole çıkmış bulunan uzman mali polis- lerin dikkatini çekti. Araba boştu ama, lâstikleri yassılmış, makasla- rı iyice esnemiş ti. Bu, arabada, ka- çak mal dolu bir "zula"mn - "gizleme o yeri"nin- bulunduğunun tipik belirtisiydi. Yapılan aramada, karoserinin altında "zula" tesbit edildi ve bo- şaltıldığında, ortaya 2 bin 331 adet çakmak ve 18 bin 30 adet kolye zinciri çıktı. Mallara şöyle bir göz atan tec- rübeli polis, — Hay B. allah!.. Yine Çin malı.. dedi. - olaydan iki gün sonra, Tür- kiye'de kaçakçılıkla mücadeleyi yö- netenlerden biri, "— Evet, bu, artık tam manasıy- la bir dampingdir. Çin mallan 14 ÇİN'DEN GELEN KAÇAK EŞYA Çin işi, Japon işi.. Türkiye'ye girmeye o başlıyalı o bir seneden biraz fazla oluyor. Gittik- çe hızlandı. Yaz aylarında biraz ya- vaşlamıştı, ama şimdi hızı iyice arttı" dedi "Kiloyla saat satılırdı" diye, hi- kâyeleri Anadolu'da hâlâ anlatılan Japonların meşhur dampinginden sonra, yine, Uzak Doğunun sarı in- sanlarının ellerinden çıkmış, son derece ucuz mallar Türkiye'yi isti* lâ etmiştir. Bunun adı; Çin dampingi! Bu mallar orta veya kötü kaliteli, fakat çok ucuzdurlar. Belki halk, bu malları kilo ile satın almamak- tadır ama, öyle tahmin edilmekte- dir ki, işportacılar veya onlara da- gıtımı yapan iri kaçakçılar, bu mal- ları, yerinden kilo ile almaktadır- lar. 2.5, hattâ 2 liraya satılan çak- maklar, benzerleri 5-6 liraya temin edilebilecek kalitededir. Uzmanların verdiği bilgiye göre Çin, sadece Türkiye'ye değil, bütün dünya piyasasına, doğrudan doğru- ya veya dolaylı yoldan, ucuz ve bol miktarda mal sürmektedir. Çin, ba- zı ülkelerle diplomatik temas ve ti- cari ilişkiler kurmuştur. 8u ülke- lere doğrudan doğruya mal gön- dermektedir. Örneğin, İngiltere bu ülkelerden biridir. Bazı ülkelere ise Çin malları dolaylı yoldan gir- mektedir. Örneğin, San Francisco'- da satılmakta olan Kızıl Çin malı “tütsü” önce İngiltere'ye ihraç edil- mekte, oradan da Amerika'ya git- mektedir. Çin, bu yollarla - kamadığı oülkelere,, (kaçakçıların yardımıyla mal götürmektedir. Kazanç, kazançtır! çin malları Türkiye'ye, aşağı yu- Y karı, tamamen kaçak gelmekte- dir. Gerçi Çin ile ticari ilişkiler ku- rulması için bazı çabalar vardır a- ma, bunun sonucu henüz alınabil- miş değildir. Odalar Birliği'nden bir heyet, bir süre önce Çin'e git- miş, ihracat ve ithalât imkânlarım incelemiş, Çin mallarını görmüştür. Şu günlerde Ticaret Odası, Çin Dış Ticaret Dairesi, ile bir anlaşma im- zalamak için müzakere halindedir. Bu anlaşma, Kızıl Çin ile Türkiye arasında diplomatik ilişki bulun- madığı için, "hususi" olacak ve an- cak 1968-69 dönemine mallan kaçak olarak Türkiye'ye girmekte devam edecektir. Kaçak Çin mallarının Türkiye'ye giriş yolu özellikle güneyde, Suri- ye sinindir. Suriye ile çok sıkı iliş- kiler kurmuş olan Çin, bu ülkeye deniz yoluyla binlerce ton çeşitli mal göndermekte ve bu mallar, ka- çakçılık (şebekelerinin marifetiyle Türkiye'ye akmaktadır AKİS