Asayiş Kayseride kanlı Pazar Erkiletin bağ bekçileri, âni bir u- çak sesiyle irkildiklerinde saat- ler 4.30'u gösteriyordu. Hava Kuv- vetlerine bağlı Erkilet üssünden ha- valanan bir dev nakliye uçağı, şeh- rin üzerinde kısa bir tur attıktan sonra, güneybatı istikametinde göz- den kayboldu. sa bir süre sonra ise, Sivas hava alanında ağıt seslerinden ge- çilmiyordu. 4.30'da Erkiletten kal- kan uçak, az sonra Sivas hava ala- nını ölü evine döndürmüştü. Uçağın kapıları açılır açılmaz, görevliler koşuştular. Uçağın yükü boşaltılıyordu. Fakat bu yük, alışıla- gelmiş yüklere benzemiyordu. Önce bir tabut indirildi. Yeni, fakat ağır bir tabuttu. Belli ki, doluydu. Ar- kasından bir daha, bir daha... Son- ra sayılar yükseldi: 5, 6,7.. 10,1, 12... 30, 31,32, 33... 35, 36,3738... Bir görevli, sabahın alacakaran- lığında bağırdı: "—bDaha var mı?" Soruya cevap veren Olmadı. 38 tabut, önceden alana getirilmiş kam- yonlarla şehre taşındı. Alan boşal- dı N Tabutlar çığlıkçığlığa şehre gi- rerken, bütün Sivas ayaktaydı. Olay, haftanın başındaki Sah sa- bahı cereyan etti. Erkilet üs- sünden Sivas hava alanına ge- tirilen tabutlarda, iki gün önce, haf- tanın başındaki Pazar günü Kay- seride bir futbol omaçında çıkan kavgada ölen veya öldürülen 38 Si- vaslının cesetleri bükmüyordu. O Pazar sabahı hiç kimse ne öle- ceğini, ne de öldüreceğini biliyor- du. Kimsenin aklında, ölüm diye birşey yoktu. Sadece, Kayseride maç vardı. İkinci Ligde yer alan Si- vasspor ve Kayserispor futbol ta- kımları, o gün, 25 bin kişilik Kay- seri Stadyumunda karşılaşacak ve 90 dakikalık bir yarışmadan sonra kazanacak veya kaybedeceklerdik Bu yüzden her iki takımın taraftarları da heyecanlıydı ve karşı tarafa daha kuvvetli görülebilmek için şehir so- kaklarında gövde gösterisi yapıyor- lardı. Sivaslı seyirciler, otobüslerle, trenle veya özel taşıtlarla bir gün önceden veya maç sabahı Kayseri ye gelmişlerdi. Fakat, bu iki komşu şehrin fut- bol takımları arasında daha önce yapılan maçlarda olaylar çıkmış ol- ması, sağduyu sahibi bazı vatandaş- ları düşündürüyor ve bunlar, ya doğrudandoğruya veya dolaylı yol- 23 Eylül 1967 HAFTANIN İÇİNDEN Bir yandan işlerimize bakarken. Biri çok acıklı, öteki çok komik iki hadise hakkında AKİS okuyu- cularını gereği gibi aydınlatmak görevi bizi bu hafta, yeni AKİS'in hazırlıklarından biraz çekip aldı ve dergiyi gene eski hacminde ge karmaya zorladı. "Kayseri Olayları" ile "Berber Olayı" kamuoyunu bütün dikkatini üzerine çekmiştir. Her iki olayda, hele ikincisinde A.P. İktidarı derin yara almıştır. Gelecek sayı, Demirelin Moskova maceraları hikâye edileceğin- den gene aynı ilginç havayı taşıyacaktır sanırız. Hadiselerin gittikçe önemli ve bol hale gelmesi AKİS kurmayının, yeni AKISI hazırlar- ken aldığı bir kararı haklı çıkarmaktadır. Yeni AKİS, bugünkü 36 sayfa yerine 48 sayfa olarak çıkacaktır. Buna mukabil fiyatı aynı ka- labilecektir. Yeni dergiye koyacağımız ve herkesi ilgilendirmesini is- tediğimiz kısımları bugünkü hacim içinde verebilmemiz mümkün değildi. Bu suretle, yeni AKİS'in muhtevası da bugünkünden çok da- ha zengin olabilecektir. Siyasi havanın, Berber Hikâyesi gibi olaylarla renklenmesi yeni AKİS'in, düşündüğümüz havasını vermemizi kolaylaştıracaktır. Bir kaç sütun içinde bu neviden vakaların en eğlenceli ve yeni taraflarım bulmak her halde okuyucuları keyiflendirecektir. Bu sayıdaki, Bayan Demirelin Berber Nuhu nasıl bulduğu hakkındaki bilgi hiç bir taraf- ta çıkmış değildir. Böyle tazelikler yeni AKİS'in en büyük özellikle- rinden birini teşkil edecektir. i AKİS üzerindeki çalışmalarımız üç hafta daha sürecek ve Yeni bu müddetin sonunda, 12 Ekimde sizlere Türkiyenin en olgun, en dolu ve her seviyedeki okuyucu için en ilgi çekici dergisini sunacağız. dan, şehrin güvenliğini korumakla görevli kimseleri uyarıyorlardı. Uyarmalar gereği gibi ciddiye a- lınmadı. Sadece, tedbir olarak, Stadyuma girenlerin üzerleri aran- dı, taraflar açık tribünlere sağlı- sollu yerleştirildiler. Yani, Kayseri- li ve Sivaslı seyirciler ayrı yerlerde oturuyorlardı. Nihayet, 24 polis, 15 jandarma ve 5 inzibat erinin emni- yet görevini yüklendikleri, 20 bine yakın seyircinin bulunduğu Stad- yumda maç başladı. Kıran kırana! iranlı olaylar, maçın 20. dakikasın- da. Küçük Oktay adlı Kayseri- sporlu oyuncunun karşı takıma bir gol atmasıyla başladı. Aynı anda da, Sivaslı seyircilerin oturmakta oldu- gu tribünlerden itiraz sesleri yük- seldi. Yan hakem hata yapmış, go- lün atıldığı sırada yapılan bir of* METİN TOKER saytı görmemişti. Kayserili seyirci- lerin bu İtirazlara cevap vermeleri ve biraz sonra karşılıklı taş atışla- rıyla başlayan olaylar, Kayserili bir seyircinin, başından yaralanan bir çocuğu kucağına alarak, "— Bakın, Sivaslılar çocuğu öl- dürdüler!" diye bağırmasıyla geniş- ledi ve taraflar birbirlerine girdi- er. Kanlı kavga, 45 dakika sürdü. Sivastan gelmiş olan 4 bine yakın seyirciyle, 15 bini aşkın Kayserili, bu süre içinde kıyasıya dövüştüler. Kapılar zorlandı, kalabalıkta ezilen- ler oldu. Tel barikatlar yıkıldı, de- mir çubuklar ve atılan taşlar. Stad- yumu bir anda savaş meydanına çe- virdi. Yaralananlarla ezilenlerin fer- yatları kilometrelerce uzaktan du- yuluyordu. Kavga, şehre yayıldı. Bi- naların, otomobillerin camları ki-