5 | Festivaller Venedik 1967 m Festivali bu yıl, gösteri o- , oYirmisekirinci defa tek- satlanpki birlikte, yaş olarak -festivallerin en yaşlısı sıfatıyla-, otuz beş yılını doldurmaktaydı. Ger- çekten de, 1932 yılında sinema dün- yasının en büyük festivali olarak başlatılmakla birlikte, ilk yıllar iki yılda bir yapılmasından, İkinci Dünya Savası sırasında da bir süre ara verilmesinden dolayı, otuzbeş yılda yirmisekiz gösteri yapılabil- mişti. 1932'den bu yana enedik mic çehresi oldukça değiş- tir. Önceleri festivalin ödülleri seyirciler Iİ yapılan referan- dumla dağıtılıyordu, sonra ortaya uluslararası jüri çıktı. 1937'de fes- tval, "Sinema Sarayı"na taşındı. Ama bu taşınmadan sonra Venedik Festivali artık eski parlaklığını ve uluslararası niteliğini de geçici ola- rak kaybetmişti. (Çünkü dünya sa- vaşının ufukta görünmesiyle birlik- te, siyasi * askeri alanda kurulan nazi - faşist mihveri, mihver dışı ülkelerin festival dışı kalmalarıyla sonuçlanmıştı. Savaştan sonra Ve- nedik, en esiri ve en büyük festival olmak niteliğine yeniden kavuşmak- ta gecikmedi. Festivalin kuralları ise her yıl değişerek biraz daha si- kılaştı, nihayet (Prof. Chiarini'nin birkaç yıldır süregelmekte olan "diktatörlüğü"nde "en çetin" festi- val olmak özelliğini kazandı. Bugün Venedik Festivalinin son uluslara- rası jürisinin takdirini kazanm değil de, yarışmaya kabul edilmek için ilk elemeyi atlatmak bile başlı- başına bir başarı sayılmaktadır. Sınırlanan film sayısıyla -12 veya 14- birlikte sınırlanan ödül sayıları -bir büyük ödül: San Marco Aslanı, bir özel ödül: Gümüş Aslan, iki en iyi oyuncu ödülü: Volpi kupası- bu yarışmayı daha da çetin kılmakta- dır. Nitekim bu yıl, özellikle her festivalde o boygösteren ve Venedik Festivallerinde sık sık başarı kaza nan üç büyük ülke -Birleşik Am rika, Japonya ve Sovyetler Birliği. elemedeki bu sıkılık dolayısıyla ya- rışma dışı kalmışlardı. Öte yandan Prof. Chiarini, asıl yarışma dışında yarışmalı ve yarışmasız başka gös- teriler de düzenliyerek, ( festivalin bu fazla "akademik" havasını unut- turmaktadır. Örneğin bu yıl, festi- valin asıl yarışmasına katılan 12 filmin yaranda, "ilk eser yarışması" N 23 Eylül 1967 E M A adıyla düzenlenen ikinci yarışmaya da ilgi çekici filmler katılmıştı. Fransız yönetmen Christian de Cha- logne'un, Fransaya hayatlarını ka- zanmak için gelen oPortekizlilerin dramım anlatan "O salto - Sıçra- ma "sı, batı almanyalı genç yönet- men Johannes Schaaf'ın suçlu genç- ler konusunu ele alan "Tatovvie - rung - Dövme'"si bunlardandı. Bir başka gösteri, "kültürel; yönden taşıdıkları cn dolayısıy- la seçilen dört fi katıldığı gös- teriydi. Bunlar fansız yönetmen Robert Bresson'un "Mouchette - Mouchette"i, Jean Rouch'un "Ja- guar"!, François oReichenbach'ın "Je suis le Mexigue - Ben Meksika- yım"ı, bulgar yönetmen Grişa Est- rovskinin "Sapış"ıydı. Macar yönet- men Gyorgy oRevesz'in "Bir aşkın üç gecesi" ile italyan yönetmen Tin- to Brass'ın "Kesik soluk"u festiva- le yarışma dışı katılıyordu. Niha- yet bu yıl ölen Disney'i anmak için festival boyunca her gün bir Dis- ney filmi gösterilmekteydi. Başa güreşenler Festivalin asıl yarışmasına katılan- lara gelince, bunlardan birkaçı -italyan yönetmen Nanni Loy'un ço- cuklarla dolu bir apartmanda yaşı- yan evli genç bir çiftin macerasını anlatan "LI padre di famiglia - Aile reisi" , çek yönetmen Karel Kachy- na'mn bir rahibeyi konu alan * "Noç nevesti - Rahibenin gecesi", ingiliz yönetmen Jack Clayton'un anneleri ölünce yetimhaneye kapatılmama- ları için bu ölümü gizlemeye çalı- şan yedi küçük çocuğun öyküsünü anlatan "Our Mother's House - An- nemizin evi", fransız yönetmen Je- an Luc Godard'm Patisteki "Maocu gençlik"! ele alan "La cbinoise - Çinli kız"ı ve yunan yönetmen Niko Ri iyiniyetli ama başarı- "Düz çobanları"- bir ya- na bırakılırsa, öbürleri aşağı yuka- rı başa güreşen güçte filmlerdi. Ancak, bunlardan da kiminin, ünlü bir edebi eserden uyarlandığı iin bu eserle, mukayese edilmek t sizliğine uğraması; kiminin, günü. müz dünyasının çekişme konusu ci- lan görüşlerini ele aldığından dola- yı, bu açılardan değerlendirilirken herkesin dünya görüşüne göre baş- ka başka yargılar giymesi, bu başa güreşmeyi gerçekte çok zaman ikin- ci plâna attı, bundan da en kazanç- lı ii festivalin büyük ödülünü kazan elle de jour - Gündüz güzeli" dildir. Uyarlandığı edebi eserle karşı- laştırılmak talihsizliğine b filmler fransız yönetmen Serge Catherine Deneme "Gündüz güzeli"nde Çözülmeye çalışılan cinsel sır