ARAŞTIRMA "— Bana öyle geliyor ki, bu iş sana göre değil!" - O, üzgünce boynunu bükmüş, "— Evet, değil!" demişti. Bir soluk düşündükten sonra da şöyle eklemişti: "— Fakat ne zaman, İliç -Leninin göbek adı iliçtir- in de bu konular- da ne büyük sabır göstermek zorun- da kaldığını düşünsem, kendi ken dimden ve gösterdiğim zaaftan uta- nırım." Aynı şekilde (o birçok işçi tanı- dım ve hâlâ da tanımaktayım. Bunların hepsi de, üzerlerine aldık- ları işin üstesinden gelmek için, yaratılışlarındaki (toplumsal idea lizmi zorlamak ve dişlerini sıkarak sabretmek zorunluğunu oduymuş- lardır. Leninde ise, gerçekten de, duy- gularını dizginleme gücü sonsuzdu. Lenin, ruhundaki fırtınaları herkes- ten iyi gizler, onları susturmasını herkesten iyi bilirdi. Birgün, çocuk- ları okşarken, bana şöyle demişti: "— Bunların hayatı bizimkinden, daha iyi olacak. Bizim çektiklerimi- zin çoğunu bunlar görmiyecekler. Hayatları daha az gaddarca geçe- cek." Sonra uzaklara, üzerinde bir köy bulunan tepelere bakarak, düşünce- li bir şekilde devam etmişti: "— Buna rağmen, onlara gıpta ettiğimi sanma! Bizim kuşak, tari- hi önemi bakımından, hayret veri- ci bir görevi yerine getirmiş bulun- maktadır. Olayların bizi zorladığı gaddarlık, birgün çok daha iyi an- laşılacak ve affedilecektir. o Evet, herşey anlaşılacaktır, her şey!" Çocukları itina ile, şefkatli ve yumuşak hareketlerle okşuyordu. AKİS "Demir iradeli adam" Hayat öylesine şeytani bir usta- lıkla düzenlenmiştir ki, eğer in- san nefret etmesini bilmezse, sami- mi olarak sevmesine de imkân yok- tur. İşte, insanoğlunun tabiatına ta- mamiyle aykırı olan bu, ruhun iki zıt yönlü olması zorunluğu, bir yer- de hayatı da mahvediyor. Acı çekmenin, ruhun selâmetinin tek yolu olarak aşılandığı bir mem- lekette, Rusyada, Lenin kadar, acı- ya, dertlere ve felâketlere karşı kin, nefret ve düşmanlık duyan bir baş- ka kimseye gerçekten rastlamış de ğilim. Bence, hayatın bu dram ve tra- jedilerine karşı duyduğu kin ve nef- ret, Vladimir Lenini, Rusyanın bu demir iradeli 'adamını çok yüksel- Leninin hayatı ve mücadelesi, yazarların olduğu kadar ressamların da başlıca konusunu teşkil etmiştir, ihtilâl başarıldıktan sonra yapılan sayısız tabloda o, çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Yukardaki de bir tablodur ve Lenini telgrafhanede göstermektedir. 23 Eylül 1967