AKİS ARAŞTIRMA Lenin, 1918 Ekiminde çalışma odasında. Elindeki gazete, Pravdadır. Biyografi ve hatıra yazarları, Lenini, “az uyuyan, durmadan çalışan, lenme saatlerinden feragat eden adam" olarak tanıtmaktadırlar. orkunç enerji sahibi, başkaları İçin zevkinden ve eğlencesinden, hattâ din- Gerçekten de alçakgönüllülüğü, halk sevgisi, fedakârlığı, onu halkın gözünde kahraman yapmıştır. tir. O, acının zaferi ve ilahileştiril- mesi için en güzel dini şarkıların yazıldığı ve gençliğin, gerçekte çok monoton olan tasvirler, (alelade. günlük dramlarla doldurulmuş ki- taplarda yaşamasını öğrendiği bir memlekette, bir "Demirden yum- ruk" olmuştur. Rus edebiyatı, Av rupanın en karamsar edebiyatıdır. Bizde bütün kitaplar, hep aynı te- mayı işler: (o Nasıl acı çekmeliyiz? Nasıl acı çekiyoruz? Gençliğimizde ve olgunluk yaşımızda, muhakeme yetersizliğinden, diktatör idareden, kadınlardan, başkalarına karşı duy- duğumuz sevgiden, dünyadaki kötü düzenden çektiklerimizi dile getiri- riz. İhtiyarlık çağında ise, hayatı- mızda yaptığımız hatalardan, diş- sizlikten, kötü bir sindirimden ve ölümden söz ederiz. Politika yüzünden bir ayını ha- piste veya bir yılını sürgünde ge- 23 Eylül 1967 çiren her rus, Rusyaya, çektiği acı- ları dile getiren bir hatıra kitabı bı- rakmayı kutsal bir görev sayar. Bu- güne , kadar hiç kimse, hayatının zevkli yanlarını kaleme alma ihti- yacını duymamıştır. Oysa ki böyle bir eser, insanların hayatı kitap- lardan' öğrendikleri bir memleket- te yalnızca büyük birsükse yapmak- la kalmayıp, pek çok "taklitçi" de yaratabilirdi. o Üstelik her rusun, kendisine bir hayat uydurma mera- kında olup, bunu uygulamada ba- şarısızlık gösterdiği gözönünde tu- tulacak olursa, mutluluk üzerine yazılmış bir kitabın, hiç olmazsa ona, kendisi için böyle bir hayatı düşünme fırsatını vereceği pek muh- temeldi. Belki de Lenin hayat dramını oldukça basit bir şekilde ele alıyor ve onun ortadan kaldırılmasının, tıpkı rus hayatının dış düzensizliği- nin ve pisliğinin ortadan kaldırıl- ması gibi çok kolay birşey olduğunu düşünüyordu; Fakat ne olursa olsun, benim nazarımda, ondaki istisnai büyük- lük, insan acısına karşı duyduğu ön- lenmez ve değişmez düşmanlık his- sinden ileri gelmektedir. Lenine gö- re felâketler, insanın çaresiz kabul- leneceği, mukadder birşey değil, in- sanların kendilerinden uzaklaştıra- bileceklerime uzaklaştırmaları gere - ken, çirkin birşeydir. Onun karakterinin bu esas nok- tasını ben, '"savaşçı iyimserlik" ola- rak nitelendireceğim. Bu nitelikte, rus özelliğini bulmak mümkün de- ğildir. | Beni bu adama karşı en fazla çeken de, işte bu olmuştur. Bırakın, bu Adam kelimesini büyük harfle yazayım. 33