15 Temmuz 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

15 Temmuz 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER hizmet etmiş sayılmıyacak mıyız? Bu nasıl düşüncedir?" Konuşma, artık sıkıntı vermeğe başlamıştı. Gazeteci Tanju neden bahsediyordu, Başbakan Demirel neler anlatıyordu!.. Bu nedenledir ki, gene dip taraf- larda güçlükle yer bulabilen gaze- tecilerden Abdi İpekçi, konuşmak için söz istedi ve İstanbula üç gün içinde yapılacak yatırımın bölgeler- arası dengeli kalkınmaya aykırı bir durum meydana getirip getirmiye- ceğini sormak lüzumunu duydu. As- lında, Tanjunun da sormak istediği uydu. Başbakanın, İpekçiye cevap gerçekten ömür oldu: "— Sayın İpekçi, yanlış anlı- verdiği kü iade etmiştir. Böyle bir şey var m diye sordu. vap, cidden ilginçti. Demirel, önce, "Çıkan haberler yanlıştır" de- di, arkasından ekledi: "— Muhaceret için müzakereler yapılmıyor. Sadece akrabaları Tür- kiyede kalanların iadesi için müza- kereler yapılıyor!" İşte, yazılı bültenin seslendiril- mesinden sonra geçen bir saatlik süre içinde, dişe dokunur sorular ve cevaplar bunlar oldu. Gerisi bir âlemdi! Bir meslek dergisinin yaza- rı, "Niçin iki ayrı dernek var?" diye sordu, bir başka mesleki gazetenin muhabiri ipe-sapa gelmez soruları ardarda sıralayıverdi. Yalnız, bu curcuna arasında, oldukça yüksek Demirel, İstanbulda Coca-Cola tesislerinde Özel sektörle elele yer Metinde yazıldığı gibi o- um Demirelin cevapsız bıraktığı bir toru da, THA sahibi Kadri Kayaba- lın yönelttiği soru oldu. Kayabalın, "Batı Trakya türklerine baskı yapıl- mıyacağı hususunda yunan hükü- meti bir teminat vermiş midir?" so- rusuna Başbakanın verdiği cevap, — Cevabım, yazılı metinde var- dır" oldu. Oysa, basın bülteninin 7. sayfa- sının ikinci paragrafında bu soruya cevap teşkil edecek bir cümle dahi yoktu. Gazeteci, "— Bulgaristan hükümeti, gaze- telerin yazdığına göre, 700 bin tür- 8 perdeden bir ses duyuldu: — Pandispanya gazetesinin de İauhabiri yok mu? O da bir soru sorsun da, festival tam olsun!.." Böyle baş, böyle tıraş Ayrıntılarına inildiğinde, sayfalar dolduracak kadar, kural ve neza- ket dışı olaylarla dolu bulunan bu basın toplantısı, elbette ki Babiâli basınında tepkisini ogösterecekti. Nitekim, Türkiyenin bir ciddi gaze- tesinde, “Basın Toplantısından Not- lar" başlığı altında, birinci sayfada şunlar yazıldı: "Demirelin verdiği cevaplar ve etrafına yığılan ilgisiz bir sürü ih- san yüzünden basın toplantısı bir anda gayesinden uzaklaşıverdi. (..) AKİS Gazeteciler toplantıdan ayırılırken sual Mr pişman, sormıyanlar n, bunun olacağı zaten belliydi diyerek Başbakanın peşin- den koşanları seyrediyorlardı." Aynı gazetede iki gün sonra, ge- ne birinci sayfada çıkan "Bir basın toplantısı" başlıklı yazıda ise Demi- rel, oldukça sert bir dille tenkit edi- liyor ve şöyle deniliyordu: " Sorular övgülü olunca veya ic- raatı anlatmak için fırsat verince, sayın Başbakan da bunlara güldür güldür cevap yetiştirmektedir. Oy- sa yine sayın Başbakan, asıl cevap verilmesi gerekenleri -eğer hoşlan- mamışsa- bazen yuvarlak cümleler- le karşılamakta, bazen de soruyu soranı küçümsemektedir. Hattâ, bazen, konferansın nezaketiyle bağ- daşmayacak ölçüde, sayın Başbaka- nın çıkışlar yaptığı görülmekte- dir. (..) Bu bakımdan, sayın Demi- rel, soruyu soran gazetecilere hitap ederken herhalde dikkatli AL malıdır ve unutmamalıdır tecilerin hepsi kendisini hai €- decek soru sormak mecburiyetinde değillerdir. £ Ayrıca, (gazetecilerin hepsinin sadece sayın Başbakanın söylemek istedikleri ile yetinmek, runda olmadıkları da sanırız ki bilinmektedir. (..) Basın konferan- sının değeri kuru kalabalıkla değil, konuşulanlarla ölçülür. Batıda, batı hükümet başkanlarının dekoratif ki- şilere hiç de ihtiyaçları yoktur." ApdI İpekçi ise kendi gazetesin- de SövİE diyordu: "..Bundan önce olduğu gibi, dün- kü toplantıyı da gazetecilikle ilgisi bulunmıyan kimseler doldurmuş ve Başbakan ciddi sorulardan çok bu kimselerin özel dilek ve şikâyetle- rine muhatap bırakılmıştır. Bir Başbakanın basın toplantısının ta- şıması gereken ciddiyet ile asla bağ- daşmıyan bu durumdan duyduğu- muz üzüntüyü belirtmek ihtiyacın- da kaldık." Hükümet Yaz revizyonu mu? İzmir Belediye e Osman Ki- barın gaze- te, okuyucuları spor aydan, Bakan adayları ise Demirele yakın haber kaynaklarından, büyük dik- katle izlediler. Görünüşe bakılırsa, Kibar, bu geziyi küme düşen İzmir 15 Temmuz 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: