YAYINLAR Romanlar Zübük, Paris Düşerken, San Dünya, Bir Gecelik Misafir, Kadınlar Okulu, Son günlerde memleketlinizde, te- lif o ve tercüme, hayli önemli isa yıda roman yayımlandı. Bunlardan telif romanlar içinde en çok dikkati çekeni ve kısa zamanda haftanın ro- in haline geleni, büyük mizah us- ası Aziz Nesinin "Zübük" adlı ese- li Plâstik bir kapak ve yz bir kapak kompozisyonu için Yayınevinin Türk Sansiglalı dizi- sinden birinci kitap olarak yayım- lanan "Zübük" -tam adıyla, "Zübük - Kağnı Gölgesindeki İt"-, gerçek- te,- ikinci mi yapılan bir kitap- tır. Daha önce 1961 yılında Karika- tür Yayınevi “tarafından ilk basımı yapılan, ondan önce de bir gazete- de tefrika edilen "Zübük", türlü da laverelerle Parlâmentoya kadar ge- len ve memleketin başına belâ ke- silen bir taşra politikacısının hicvi- yesidir. Nasreddin Hocadan sonra, gelmiş geçmiş türk mizahçılarının en ustası olan Aziz Nesinin, 304 say- falık ve 12.5 liraya satılan bu roma- nında canlandırdığı tip, politika ile az-çok ilgisi olan her vatandaşın öy- lesine yakından tanıdığını sandığı bir tiptir ki, roman ilk yayımlandı- &ında, 27 Mayıs öncesi politikacıla- rından belki yarısından O fazlası, "vay, bu kitapta anlatılan benim" diyerek ayağa kalkmışlardır. O günlerden bu yana türk politika ha- yatında pek bir gelişme oldu - gu söylenemez. Bu bakımdan, ki- tabın gözden geçirilmiş bu ikinci basımından sonra da, önümüzdeki günlerde pek çok politikacının "vay, bu anlatılan Zübük benim diye ayağa kalkması beklenebilir Yine son günlerin, büyük yankı lar uyandıracağı sanılan ikinci ro- manı ise bir çeviridir. e Hayattaki sovyet yazarlarının en büyüklerin den, ünü bütün dünyayı a muş o- lan İlya Rhrenburgun "Paris Dü- şerken" -"La Chute de Paris” - ad- lı eseri, İkinci Dünya Savaşı sıra sında, Fransanın başkenti Parisin alınanların eline düşüşünü anlat- maktadır. 1891 yılında Kiefde do- gan, onyedi yaşında sovyet ihtilâl- cileri arasına katılan, daha sonra bir savaş muhabiri olarak Fransa- nın alınanlara karşı direnişini izle- yen İlya Ehrenburg, bu romanında, 18 tarafsız bir gözlemci olarak, fransız aydınlarının Fransaya ihanetini hi- kâye etmektedir. Bir destan hava- sındaki bu romanında Ehrenburg, Parisin düşüşünden önceki günlerin Fransasını, bu Fransadaki vatan satıcılarını en ince ayrıntılarına ka- dar gösterdikten sonra, Parisin dü- şüşüyle birlikte başlayan kurtuluş savaşının adsız kahramanlarının destanını da gene bu romanında di- le getirmektedir. Atillâ Tokatlı ta- rafından dilimize duru bir türkçey- le çevrilen bu kitap, Sosyal Yayın- lar (P.K. 716 - İstanbul) tarafından yayımlanmıştır. Okunmaya değer bir kitap olan "Paris Düşerken", iki cilt olacaktır. 344 sayfalık ilk cildi, plâstik bir kapak içinde ve 15 liraya satılmaktadır. Son günlerin sözü edilmeye de- ger bir başka büyük romanı da, komşu bir ülkenin, Bulgaristanın en üyük roman ve tiyatro yazarların- dan, 1966 yılında dünyaya gözlerini kapayan Dimitir Dimovun, gerçek adı "Tütün" olup, Burhan Arpad tarafından "Sarı Dünya" diye türk- çeleştirilen kitabıdır. May ve İzlem yayınlarının - ortaklaşa va ları 487 sayfalık bu roman, 15 | dır. Geçimlerini tütünden "sağlayan Bulgaristan tütün yetiştiricileriyle işçilerinin hayatını konu alan bu romanında Dimitir Dimov, gerçek- FORUM ÇIKTI Yeni bir şekil, yeni bir fik- riyat ve yazı kadrosu ile beş sayıdan beri yayınına devam eden Forum Dergisinin yeni sayısı, PAX AMERİCANA, YAĞMA HAZIRLIĞI, HUKUK SOSYALİZM, İŞÇİ ÜNİVER- AİLE PLANLAMASI adlı yazılarla ve Fikret EKİN- Cİ, Halük ÜLMAN, Osman N. KOÇT ÜRK, Yüksel ERSOY, Ahmet Naki YÜCEKOK, Ha- san HÜSEYİN, Metin AND, Can ALKOR, Melanet Metin NİGÂR'ın imzaları ile çıkmış- Olayların doğru ve gerçek yönlerine ışık tutan FORUM”- un bu sayısını okurlarımıza sa- lık veririz P.K. 131 - Ankara, w un (AK S: 263) te sadece tütün ve tütüncülerin de- gil, bütün bir Bulgaristanın ikinci Dünya Savaşının bitimine kadar geçen bir on yıllık süresinin hikâ- yesini vermektedir. Sadece Bulga- ristanda 300 bin adet satan "Tütün", dilimize, Josef Klein'in almancaya yaptığı çevirisinden aktarılmıştır. Dünya edebiyatının, Nobel Ede- biyat ödülünü kazanmış bellibaşlı bütün yazarlarını tam bir seri halin- de dilimize kazandırmak gibi büyük bir çabaya girmiş ve bunun için de çeşitli yayın dizileri araşma bir de Nobel yayınları dizişi katmış olan Oğuz Akkanın bu diziden yayımladı- $ı son eser, 1966 Nobel Edebiyat ö- dülünü kazanan israilli yazar Ag- non'un "Bir Gecelik Misafir" -"Ore- ah Nata Lalun"- adlı romanıdır. İs- railli yazar Agnon'un en büyük ve ünlü iki romanından biri olan "Bir Gecelik Misafir", ilk cildi 313 sayfa olan iki cilt halinde yayımlanmış- tır. Her cildi 10 lira olan bu roman, yahudi törelerini dile getiren, buna rağmen ilgi dağılmadan, kolaylıkla okunabilen bir eserdir. Samuel Yo- ser Agnon'un daha önce de, gene Nobel yayınları arasında, "Tılsım ve Sözlü" ile "Kovulmuşlar" adlı iki kitabı çıkmıştır. Bulgar yazar Di- mitir Dimovun "Tütün"ü gibi, Ag- non'un "Bir Gecelik Misafir" adlı romanı da almancadan dilimize çev- rilmiştir. Varlık Yayınevi, Türkiyenin iki- üç büyük ve köklü yayınevinden bi- ri olarak, çalışmalarını sürdürmek- tedir. Edebiyatın çeşitli dallarında çeşitli ve b olan bu yayın- evinin yayınlan, bugün artık koca- man bir kitaplığı dolduracak kadar çoktur. Yayınlarında daima kalite- li olmayı amaç bilen bu yayınevi- nin dizilerinden biri de Büyük E- serler Kitaplığı adını taşımaktadır. Bu özel dizinin yüzüncü kitabı ise, ünlü fransız düşünür ve, yazar Andre Gide'nin "Kadınlar O- kulu" -"Robert Genevieve"- adlı ro- manıdır. Gide bu romanında, Moli- ere'in tanınmış komedisinin adım kullanmıştır. Romanın konusu, aş- kında hayal kırıklığına uğramış bir kadının hatıralarıdır. Serbest dü- şünceli bir kadının, gençliğinde se- verek ve çok değer vererek evlendi- ği katolik bir gençte uğradığı hayal kırıklığı, kadının mektuplarında di- le getirilmiştir. Katolikliğin ikiyüz- . lülüğünün hicvi olan bu eser, büyük fransız yazarının kısa ama özlü e- serlerinden biridir. Tahsin Yücel ta- Ea m olup, 184 sayfa, 4 İlhami SOYSAL 15 Temmuz 1967