15 Temmuz 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

15 Temmuz 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS 7 Dışişleri Bakanı Milyu- kof da şkül duruma düşmekte- dir. Müttefiklerine ne diyecektir ki?. Milyukof o Sovyetten habersiz müttefiklerini temin eder: Kesin zafere kadar Rusya savaşacaktır! Fakat, Rusya adına Milyukof ko- nuşabilecek durumda mıdır ki? Dünyanın ve Rusyanın dört bir tarafından dönen bolşevikler, esas ihtilâlciler başka hava çalmaktadır- lar: Derhal barış yapılmalıdır! Bol- şevikler daha Çarın tarhttan feraga- tisin ertesi günü Nikola tarafından balerin Kşesinskayaya hediye edil- miş olan saraya el koymuşlar, onu kendi merkezleri yapmışlardır. Dil- ber Kşesinskaya bu çeşit muame- lelere alışık değildir. Ama yaptığı bütün müracaatlar neticesiz kalır ve bolşevikler Kışlık Saraya bakan u küçük saraydan çıkmazlar da son derece kesif bir faaliyetin içindedirler: ( İktidarı burjuvaların elinden koparıp almak! Sürgünden dönen yaman bolşe- vikler içinde Stalin vardır. Kame- nef gelir gelmez,ayağının tozuyla, Pravdanın öyle bir sayısını hazırla- mıştır ki bütün Başkent o gazeteden bahsetmektedir. Dönenler aynı zamanda menşe- viklerdir de.. Menşevikler, rus gibi düşünmekte devam etmektedirler. Harp, zaferle sona erdirilmelidir! -Üstelik onlar Marksa sadıktırlar: Proletaryanın iktidarı bir burjuva iktidarını takip edecektir. Onun için menşevikler burjuva iktidarını tasvip etmektedirler. Bu iktidar sı- rasında proletarya bilinçlenecek, ik- tidara lâyık hale gelecek, memleke- tin başına geçecektir. Menşevikler, bolşevikler tarafından ileri sürülen "derhal iktidar" fikrine bundan do- layı karşıdırlar. Proletarya böyle bir göreve hazır değildir ki ve Marks proletarya ( diktatoryasının kurutuşunu bu şekilde (o görmemiş- tir ki-. Müttefiklerin Oo müsaadesiyle ve LR , vasıtasıyla sürgünden yaya dönen "rus marksizminin ba- bası Plekhanof bu görüşün başlı- ca şampiyonudur. "Rus marksizminin babası" plekhanof San Remodan Parise geçti. Oradan Manş kıyılarına gitti ve bir ingiliz torpitosuyla İs- koçyaya çıktı. İskoçyadan gayrı- muntazam konvoylar harp gemile- 15 Temmuz 1967 rinin refakatinde lal seferler yapıyorlardı. "Rus mar minin babası" İsveç yolundan Se Finlandiya üzerinden barommda 13 Nisan 1917'de vardı. O gün, Petrogradın Finlandiya istasyonunda muazzam bir kalaba- lık vardı. Halk daha geceden so- kaklara dökülmüştü. Sovyetin Yö- netim Kurulu çalışmaları tatil et- miş ve kalabalığın başına geçmişti. Bütün sosyalistler marksist düşün- ceyi Rusya hudutlarından içeri so- kan ve tam 38 yıldır sürgünde ya- şayan Plekhanofu (karşılamak için birleşmişlerdi. Plekhanof sosyal de- mokrasinin en mümtaz teorisyeni TARİH luna kısık a sesle hitap etti: i bitirmek ve harbi za- ferle bitirmek lâzımdır. Size hem bir sosyalist, hem de vatansever ol- manın kabil bulunduğunu öğretme- ye geldim H aikuki barışseverlerin Plek- hanoftan bekledikleri bu değildi. Böylece "rus marksizminin babası" daha baştan kendi muazzam itiba- rını zedeledi. Plekhanof la birlikte, aynı trenle, müttefik memleketlerin komünist- leri de Petrograda gelmişlerdi. On- lar da yeni Rusyanın harbe devamı- nın sağlanmasının peşindeydiler. Delegeler ruslardan fazla bir ilgi Lenirt, İsviçreden Rusyaya dönerken Stokholm sokaklarında, Stokholm Belediye Başkanıyla birlikte. şapka da yenidir. Bunları, Leninin üzerindeki elbise de, palto da, İsveçten almıştır. Sadece elindeki şemsiye eskidir. Lenin bütün hayatında daima son derece mütevazı olmuş, hiç bir lüksü benimsememiştir. sayılıyor ve ihtilâlci düşünceyi, ihti- lâlci ruhu şahsında temsil ediyordu. Finlandiya istasyonunda halkın beklediği bir tanrıydı. Halbuki tren- den, veremin bitirdiği hastalıklı bir adam indi. Plekhanof kafilenin ba- şındaki otomobile bindi. Karşılayı- cılarını selâmlıyor, fakat heyecan- dan sesi çıkmıyordu. 22 yaşında bu topraklardan ayrılmıştı. Zafer gü- nü tam 38 yıl sonra gelmişti. Kafile doğruca, Sovyetin bulun- duğu saraya geldi. Plekhanofun ku- lağına fısıldamışlardı: "— Bu halkın istediği barıştır!" Plekhanof Sovyetin genel kuru- görmediler. Ortadaki çelişme açıktı. Halk barış istiyordu. Bu arzusu, Plekhanof gibi kimseler tarafından bile görülmüyor, anlaşılmıyor ve bu arzunun kuvveti gereği gibi tak- dir olunmuyordu. Ama uzakta, teşhisini ma doğ- Tu koym, biri vardı: Lenin! Lenin daha İsviçreden görüşünü söyle- mişti: Derhal barış! Plekhanof ihtilâli memnunlukla karşılamış, bunun, beklediği ihtilâl olduğunu kavramıştı. Ama Petrog- raddaki ilk günleri emekli marksis- te havanın başka türlü gelişmekte olduğunu hissettirdi. Bir sabah Pi- 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: