YURTTA OLUP BİTENLER sında bir yatırımı o kararlaştırdık. Gecekondumuzun arkasındaki arsa- da bir kümes inşa edeceğiz ve iki tavuk, bir horozla hemen faaliyete geçeceğiz. Fakat bunun için Meclise sevkettiğiniz Yetki Kanunu tasarısı- nın sabotajcı Muhalefetin şerrinden kurtulup geçmesini bekliyoruz. O zamanı böyle hayırlı bir teşebbüs için Sosyal Sigortalar fonundan ge- rekli sermayenin verilmesi için e- mirlerinizi tekrar rica edeceğim Yengemizin de bize destek olacağın- dan eminiz. Günlük ilk yumurtalar adresinize derhal postalanacaktır." Bir i "Velinimetimiz, efendimiz, İstanbul da memleket ekonomisi için son derece faydalı olan ve yıl- lardır faaliyette bulunan bir kolon- ya fabrikasının yeni binasını güzel nutuklarla açmış olduğunuzu heye- canla okudum. Bendeniz de otuz se- neyi mütecaviz bir zamandır Sirke- ci lokantalarında esans satar ve ö- zel sektörün bir omensubu olarak kalkınmanıza yardım ederim. Bu sıralar yeni bir esans kutusu aldım. Gerçi bunu onbir aydır kullanmak- tayım ama kutumu tekrar ve sizin uğurlu ellerinizle işletmeye açmak beni bahtiyar edecektir. İstanbulu teşriflerinizde sizi Sirkecideki Lez- zet lokantasının kapısında bekler, hürmetler eda ederim.." Nihayet, bu: "Sayın Demirel, Hem özel sektörün, hem Kırat partisinin imanlı bir mensubu ola- rak bir duman fabrikası kurmak ü- zere teşebbüse geçmiş bulunuyo- rum. Oturduğum yer Boğaziçi sahi- lidir. Geçen yerli yabancı vapurla- rın dumanlarını toplayacak ve bun- ları monte ederek türk müstehliki rin hizmetine arzedeceğim. Böyle- likle yabancı sermayeyi de kendi- me ortak yapmış olacağım ve bir döviz kaybını önleyeceğim. Bu ya- bancı sermayeye düşen kâr her hal de Yabancı Sermaye u gere- gince dışarıya transfer edilecektir. Fabrikamın Ağustos ayında yapıla- cak temel atma törenine yeni Cici Annemiz Nazmiye Demirel ile bir- likte şeref vermenizi O saygılarımla dilerim.." Başbakanlık Bir basın festivali Tavanı yaldızlı, pencereleri kırmı- zı atlas perdeli tarihi salonu dol- duran 200'den fazla kişinin meyda- na getirdiği kalabalık tam bir keş- mekeş içindeydi. At nalı biçiminde- ki masanın etrafına ve orta boşlu- guna konulmuş bulunan sandalye- leri, o güne kadar kimlikleri pek bilinmiyen kişiler kapmış, sonra gi- renler ise ya kapı ağzında, ya da ikinci sırada kalmışlardı. Sigara dumanının ortalığı SİS gi- bi kapladığı bir sırada, lâcivert elbi- seli, gri-yeşil kravatlı, şişman, daha çok bir işadamını andıran zat, çift kanatlı kapıdan maiyetiyle birlikte içeri girdi. Arkasında, 20'den fazla şahıs olduğundan, salon iyice kala- balıklaştı ve itişme - kakışma baş- adı. Daha çok bir işadamına benze- AKİS yet binasının toplantı salonunda ce- reyan etti. Saatlerin 10.03ü göster diği bir sırada, çift kanatlı kapıdan salona maiyeti ile birlikte giren zat, Başbakan man Demirel ile Bakanları Tarihi İoimn görülmedik dere- cede insanla dolmasına sebep, Baş- bakanın altıncı basın toplantısını orada düzenlemiş olmasıydı. Salo- nu dolduranların yüzde 95'i, ilân ve reklâm koparmak amacıyla AP'nin meddahlığını yapan bazı dergi yöne- ticileriyle, gene AP'li Vilâyet ve Be- lediye Meclisi üyeleri, (o Vilâyetteki bazı memurlar, polisler, AP'li mil- letvekilleri ve 50'ye yakın meraklı vatandaştı. Gazeteciler, iki elin par- mak sayısını geçmiyor rdu. Süleyman Demirel el öptürüyor eni bir yaranma şekli yen zatın, at nalı biçimindeki masa- nın orta kısmındaki koltuğa otur- masından sonra, onun tam arkasına geçmek için bazı kişilerin Mn ni iteledikleri görüldü. İtişm baskın çıkanı ise, atanbu ilanlı çok yalandan tanıdıklar, bir AP'li milletvekili oldu: Ciğerci sman! Sıkışık sandalyeler arasın- dan geçerek, masanın orta kısmın- da kendilerine güçlükle yer âyarlı- yabilen foto (muhabirlerinin her flâş patlatışlarında Ciğerci Osmanın kendine poz vermesi ve yerini baş- kasına kaptırmamak için bir santim kıpırdamayışı, tüm dikkatleri üzeri- ne çekiyordu. Olay, geçtiğimiz haftanın sonun- da Cumartesi günü, İstanbul Vilâ- Bülten kıraat faslı Batı ülkelerinde, devlet ve hükü- met başkanları tarafından dü- zenlenen basın toplantıları, belirli veya değişik konularda açıklamada bulunmak ve gazetecilerin soruları- nı cevaplandırmak için yapılır. Bu, genellikle bir konferans veya bri- fing şeklinde olur. Toplantının tari- i ve süresi, çoğunlukla, önceden bellidir, değiştiği de olur. Değişmi- yen tek şey, toplantıya katılacak ga- zetecilerin -hattâ (o konferansçının yardımcılarının da..- önceden tespit edilmesidir. Öyle, her önüne gelen bu toplantıya giremez, girerse soru soramaz. Demirelin altıncı basın toplantı- sında ise bunlardan hiçbirini bul- 15 Temmuz 1967