YURTTA OLUP BİTENLER tam ile karşıkarşıya kalmıştır. Bu manzaranın no olduğu hakkında iki türlü söylenti vardır. Birincisi, Ge- nel Müdürün, içerde, bir yakım ile ml bir faaliyette bulunduğudur. Bu, Demirizin aleyhtarlarının iddia- sıdır. İkinci söylenti, oDemirizin Ma gelmektedir. Bunlar, geceyarısı odada bulunan şahsın, Demiriz aleyhinde doküman ele geçirmek isteyen ve Demirizle mücadele eden bir yüksek memur olduğunu iddia etmektedirler. Bu esrarengiz olay hakkında şu anda tahkikat yapılmaktadır. Kapının kırıldığı gecenin sabahı Genel Müdürün tepkisi pek ilginç olmuştur. Demiriz, olay karşısında pek şaşırmamış, fakat "Aman, AKİS duymasın" demiştir! Bundan baş- ka, tahkikata yardımcı olmak için Bakanlığın Foto Film Merkezinden bir, fotoğrafçının çektiği resimleri ve negatifleri istemiştir. Turizm ve Tanıtma Bakanlığının kaynayan bir kazan haline geldiğini bu örnekler herhalde yeterince ifa- de etmektedir. Bu kaynamayı etki- leyen bir sebep de, AP'deki Bakan adayları arasında en çok gönülde yatan sandalyenin Kürşadınki olma- sıdır. En ufak bir mesele, bunların gözlerinden ve fazla merhametli sa- yılamıyacak denetimlerinden kur tutmamaktadır İzmir usülü trampa Osman Kibarın son Ankara gezi- si sırasında Kürşadın nabzı faz- laca hızlı atmıştır. Son haberler, bu defa Kürşadı Osman Kibarın da kurtaramadığı yönündedir. Ancak Kibarın, yüksek kademede yaptığı temaslarda, İzmirliler için oldukça tatmin edici bir formüle razı edil- diği anlatılmaktadır. Bu formülde, bir politikacının hastalığı başrolü oynamaktadır. Şu günlerde iktidar kulislerinde, bir politikacının duçar olduğu kalb astalığı ve geçir- diği son kriz, bu yüzden, İlgi u- andık Hasta politikacı, spor işlerinden sorumlu Devlet Ba- kanı Kâmil Ocaktır. Ocak, geçenler- de bir milli maç sırasında heyecan- lanarak ciddi bir kalp krizi geçirmiş ve tedavi altına alınmıştır. Bu, Ocağın geçirdiği ikinci kalb kri- zidir. Bir kalp hastası için bu, son derecede ciddi bir durumdur. Da- ha önce de iki kardeşini aynı has- talık yüzünden kaybetmiş olan Oca- ga, doktorlar, kesin olarak, aktif görevden çekilmesini tavsiye etmiş- 10 lerdir. Devlet Bakanı da bunun ü- zerine sıhhi sebeplerle obir istifa kaleme almış ve Demirele sunmuş- tur. Ancak Demirel, bu istifayı be- lirli bir süre için yürürlüğe koyma- mış ve Kâmil Ocaktan, evinde din- lenmesini, istifasını açıklamak için kendisinden haber beklemesini is- temiştir. Bu süre içinde Demirelin yeni bir kabine revizyonunu olgun- laştıracağı, Başbakana yakın çevre- lerce ifade edilmektedir. Osman Kibarın, Kürşadın Kabi- ne dışı kalmasına mukabil razı €- dildiği formül ise, Ocaktan boşalan yere yine bir İzmirlinin getirilerek, AP için çok önemli olan bu Ege ili- nin Kabinede temsilini, zayıflatma- maktadır. İktidar çevrelerinde bu usüle "kontenjan usülü" denilmek- tedir. Ocak ayrılınca yerine getiri- lecek İzmirlinin, Kibarın yakın dos- tu Şinasi Osma olacağı belirtilmek- tedir. Bu formül, Ağustos ortalarında gerçekleştirilecek ve bu arada bir- kaç Bakan daha değiştirilecektir. Sandalyesi sallanan diğer Bakanlar arasında Sigorta hastahanelerinin devri konusunda (o Kabinede ikilik Osman Kibar işte asıl dayı! AKİS yaratan Ali Naili Erdem, son gün- lerde sık sık Demirelle göğüs göğüse gelen Mehmet Turgut ve AP'lilerin "ağzı var dili yok" diye tenkit et- tikleri Hüsamettin Atabeyli ve İbra- him Tekin bulunmaktadır. Demire- lin, bu revizyonu, Meclisin tatilde bulunduğu yaz günlerine rastlat- makla, İktidar içinde beliren baskı mihraklarının etkisinden sıyrılma- yı hesapladığı belirtilmektedir. Yaz revizyonu ile, son revizyondan son- ra Başbakana iyice küsen Senato Grupunun, iki-üç senatörün Kabine- ye alınması ile yatıştırılması, ayrı- ca, Gruptaki Yaylacıların elebaşıla- rından bazılarının da sandalye su- nulmak suretiyle nötralize edilme- leri muhtemeldir. Ama, her şeye rağmen Demirelin, Bilgiç gibi "sici- linde yaylacılık bulunan"larm Kabi- nedeki sayısını kendisi için tehlike yaratacak miktara yükseltmiyeceği bilinmektedir. Çok sözü edilen bu yaz revizyo- nunun gerçekleşip Oo gerçekleşmiye- ceği, Meclis tatile girdikten bir ay sonra belli olacaktır. Topun ağzın- daki Bakanlar arasında başı çeken Nihad Kürşad, şu günlerde, sandal- yeyi okurtarmak için pek faaldir. Dünyalıkçı bir gazetenin bu devrede Başbakanın gözünde pek muteber olan sahibinin, Ankaraya son geli- şinde, geceyarıları, Nihad Kürşadın nazik davetlerine ve "Beyfendi" nez- dinde tavassut taleplerine muhatap olduğu bildirilmektedir. Ancak, Tu- rizm ve Tanıtma Bakanıyla yakın ilişkiler içinde olan bu gazetenin sa- hibi bile Kürşadın durumunun çok sarsıldığını kabul etmiştir. Meclis "Ne sihirdir, Haftanın başında Pazartesi günü, saatlerin 15.30'u gösterdiği sıra- larda, Millet Meclisi Genel Kurul salonunda hissedilir bir değişiklik göze çarpıyordu. O âna kadar ku- liste özel sohbetlere odalmış olan milletvekillerinden Ooçoğu, peşpeşe toplantı salonuna girerek, çıkış ka- pılarına en yakın birer koltuğa ilişi- verdi. Özellikle AP kulisi yönünde görülen bu trafik, kısa sürdü. Sade ce belli zamanlarda -kuyruklu yıldız gibi- Mecliste görülebilen bazı AP milletvekillerinin de o gün salonda arz-ı endam ettikleri gözden kaçmı- yordu. ne keramet.." 15 Temmuz 1967