YURTTA OLUP BİTENLER tır, Hükümeti teşkil eden Bakanlar devlette işlerine dört elle sarılmak ve bu laçka devlet teşkilâtına mutlaka bir çeki düzen vermek zorundadırlar. Zira devletin bugün, Atatürkle İnö- nünün Osmanlılardan devraldıkları devlete çok yaklaşmış bir şekilde ol- Bunun çaresini bu Hükümet bulmak- la mükelleftir. İçte ve dışta ve bil- hassa İktisadi Devlet Teşekkülleri sa- hasında ciddi bir revizyona ciddiyetle girmenin şimdi tam zamanıdır. Meclis tatile girdiğinde OHükümeti bekleyen iş budur Kasıma kadar alınacak ilk netice Hükümetin asıl imtihan notunu teşkil edecektir. İnönü Kıbrıs ve büyük me- selelerle, Hükümet devletin muntazam işletilmesiyle! Yaz aylarının parolası bu olursa bizi mutlu bir kış bekleye- cektir. Dış Politika Hoş bir sürpriz G eçen haftanın sonlarında Cuma akşamı Başbakan İsmet (İnönü, Cumhurbaşkanlığı Köşkünden ayrılır- ken son derece neşeli, fakat aynı zâ- manda da hayretler içindeydi. Birkaç dakika önce Pakistan Başbakanı Eyüp Han, Cemal Gürseli ziyareti sırasın- da öyle şeyler söylemişti ki, âdeta ku- laklarına inanamıyordu. Çıkışta Dışişleri Bakanını kendi otomobiline aldı ve daha araba hare- ket eder etmez sordu : «— Hayırlısı ama, bu da nereden çıktı?» Bu kez, hayret etme sırası Feri- dun Cemal Erkine gelmişti. Feridun bey «— Washington dönüşü size ar- zetmiştim, Paşam" diye cevap verdi. Ama İnönü kendisine neyin arzedil- miş olduğunu hatırlıyamamıştı. Baba- can bir tavırla Dışişleri o Bakanının elini tuttu, gözlerini açarak, «— Neyi?» dedi. Erkin konuyu biraz daha açtı: «— Hatırlıyacaksınız herhalde Paşam, Washington'daki son CENTO Bakanlar Konseyinde Türkiye, İran ve Pakistan arasında daha , kuvvetli bir yi bütün teferruatı ile tesbit etmemiş- tik. Bu sadece bir temenniydi.» İnönü neşeli bir kahkaha attı. Doğrusu birkaç ay önce sadece bir temenni olarak ortaya atılmış olan AKİS/6 Eyüp Han Başbakan İnönü ile Başbakanlıkta, Faydalı temaslar bir fikrin kısa zamanda böylesine in lizleneceğini pek ummuyordu. Bu Eyüp Hanın Türkiyeye bir sürprizi ol muştu. Erkine dönerek: Sen akşama bize yemeğe gel de bu meseleyi etraflıca (o konuşalım» dedi. Kızgın güneş ilerdeki dağların ar- kasına çekilmiş, Çankaya tepelerini tatlı bir serinlik sarmıştı. Başkentli ler birkaç kişilik gruplar halinde yü- rüyüşe çıkıyorlardı. İnönü keyifli bir şekilde, kendisini ya Başkent- lileri selamlamaya koyuldu. Sevimli ziyaretçi E senboğa Hava Alanı, geçen hafta üstüste iki gün bir bayram hava- sına büründü. Perşembe günü Başba- kan İsmet İnönünün 20 bin kilometre- lik Amerika seyahatinden dönüşü için bayraklarla donatılan alan, Cuma gü- nü de Pakistan Başbakanı Eyüp Ha- nın gelişi, için hazırlanmıştı. İki gün üstüste Başkenttiler buraya âdeta a- kın ettiler. Eyüp Han ve beraberindekileri Türkiyeye getiren özel uçak alana in- diğinde saatler tam 13,15 i gösteriyor- du, uçak alanda geniş bir tur attık- tan sonra meydan binasının önünde yavaşladı ve tam şeref salonunun kar- şısında durdu. Bu arada geniş camla- rın ardından halk avuçları kızarırca- sına Eyüp Hanı alkışlıyor (o «Yaşasın Türk o Pakistan dostluğu», «Yaşasın Eyüp Han», «İsmet Paşa çok yaşa» sesleri yükseliyordu. Bu bir dost ül- kenin Başbakanına yapılan bir sevgi gösterisiydi ve doğrusu, oOhemen hiç imse Pakistan ve Türkiye arasında yeni bir anlaşmadan, ya da işbirliğin- den haberdar değildi. yüp Han uçağın merdivenlerinde göründüğünde tezahürat büsbütün art- marş bile duyulmaz hale gelmişti Eyüp Hanı Cemal Gürsel ( karşıladı. İki devlet başkanı gülümseyerek | el sıkıştılar. Başkan, Gürsele çok sıhhat- li göründüğünü söyledi. Bundan sonra Eyüp Han, Senato ve Millet Meclisi