E ĞGĞ ii Ortaöğretim Fakir milyonerler Ortaögretim Genel Müdürü Kemal Yılmaz, geçen hafta içinde kendi- siyle ur bir AKİS mensubuna: u günlerde, parasız yatılı oku- yan öğrenciler ksdnRuyE uğraşıyoruz" dedi ve sonra, masasının gözünden çı- kardığı dosyayı önünde açarak: "— Rezalet, beyim!" diye devam etti, "Mahalle muhtarından fakirlik alan zengin efendiler, parasız yatılı doldurmuşlar. İçinden çıkılır gibi de- gil! Kimi doktor ,kimi faibrikatör, ki- mi müteahhit, kimi yüksek mühendis. Kiminin çocuğu kolejde parasız yatılı, kimininki Galatasaray Lisesinde. U- zun zamandan beri bu konu üzerinde duruyoruz. İncelemelerimiz bitti. Bu- güne kadar, varlıkları yerinde olup da çocuklarını parasız yatılı okutan 300 . Diğerlerinden bazıları fakirliklerinde ısrar ettiler, bazıları da hiçbir cevap verme tenezzülünde bulunmadılar." Önündeki bir süre karıştı- ran Kemal Yılmaz, mensubu- nun gözlerinin içine bakarak sözle- rine devam etti "— Bu parasız yatılılık müessesesi iyiden iyiye dejenere edilmiş. Size bir- aç isim versem, hayretler içinde ka lırsınız. Bakın meselâ: Profesör, iki- bin lira aylık alıyor, kirada da evi var, çocuğu Vefa Lisesinde parasız . İnşaat mühendisi dok- san lira asli maaşı var, çocuğu Kadıköy Lisesinde parasız yatılı okuyor. Avu- kat, çocuğu Vefa Lisesinde parasız ya- tılı okuyor. Doktor, yıllık geliri yirmi - bin lira, dört bin lira kiradan alıyor ve çocuğu İzmir Kolejinde parasız ya- tılı okuyor. ei yılık geliri kırk- beşbin lira, u Galatasaray Lise- sinde parasız yl okuyor. Eczacı ve eczahane sahibi yıllık geliri yirmibin lira ve çocuğu Galatasaray Lisesinde parasız yatılı okuyor. Müteahhit, yıllık geliri kırkbin lira ve çocuğu parasız yatılı okuyor. Tüccar-fabrikatör yıllık geliri ellibin lira, çocuğu Maraş Lise- sinde parasız yatılı okuyor. Hangi bi- rini sayalım kardeşim! Bir değil, beş değil, böyle üçyüz kişi tespit ettik. Fa- kat gereken tedbiri aldık ve alacağız. Bundan böyle birtakım. yolsuzluklara meydan verilmiyecektir. Ti M Açıkgözler alayı 1: yılında yürürlüğe giren ve mad- di imkânlardan yoksun başarılı öğ- öğrencilerin sayısını ve niteliklerini ta- yin etmiştir. Buna göre, a) Milli Eği- tim Bakanlığı, genel olarak bütün lise ve ortaokullarımızda omevcut ücretli yatılı öğrenci sayısının yarısını miyecek sayıda parasız yatılı okutmağa mezundur, b) Parasız yatı- na ortaokul ve liselerimizdeki öğrenci sayışı yirmiiki misli arttığı halde, her yıl parasız yatılı okuyan öğrenci sa- yısı bir misli bile (o arttırılamamıştır. 1928-29dersdönemiiçin!1300olarak tespit edilen kadro, 1931-32 ders yılın- dan itibaren 1 0 0 0 öğrenci olarak don- durulmuştur. Sadece, 1937-38 ders yı- lında bir artma görülmüş, 1943-44 ders yılından itibaren parasız yatılı öğren- ci sayısı 1650'ye yükselmiştir, 1961-62 ders yılları arasında ise 1250'ye düşü- rülmüştür. . Bunda memleketin mali durumundan ziyade, politik nedenle- rin rol oynadığı açıktır. Eğer kanuna uygun hareket edilmiş olunsaydı, 1928-29dersyılında1300olankonten- jan, yıldan yıla yükselecek ve 1949-50 ders döneminde 4959, 1960-61 ders dö- neminde 22 bin 681 ve 1963-64 ders döneminde ise 28 bin 919 olacaktı. Bu Kemal Yılmaz İşin kuyusunda da, göstermektedir ki, Milli Eğitim politikamız, Anayasamızın âmir hük- müne rağmen, durmadan zigzag çiz- miş, ortaöğrenimden geçmesi gereken binlerce zeki, kaabiliyetli memleket çocuğu, öğrenim imkânından mahrum kalmıştır u bir yana, 915 sayılı kanunun pa- rasız yatılı okuyacak öğrenci için ta- yin ettiği niteliklerden "orta öğrenim- lerini yapamayacak derecede fakir ol- maları" şartı da bir takım açıkgözler tarafından rahatça istismar edilmiştir. Bugün, yapılan incelemelerde, 300 ka- dar müteahhit, mühendis, doktor, fab- rikatör ve tüccar ailesinin çocukları- nın parasız yatılı olarak okudukları- nın tespiti de bunu açıkça göstermek- tedir. Geliri yerinde, hattâ zengin bir vatandaş, mahalle muhtarından aldığı açıktır. Bir yandan parasız yatılı öğ- renci kadrosunun yıldan yıla daral- tılması, bir yandan varlıklı ailelerin çocuklarının bu haktan istifade etme- leri ve bir yandan da imtihanlardaki adaletsizlikler, iyi maksatlarla kanun- laştırılmış olan "Parasız yatılılık" mü- essesesini ve dolayısıyla Anayasayı ze- delemiştir. Ortaöğretim, Genel Müdürü Kemal Yılmaz, bu konuda şöyle dedi: Pa asız yatılı öğrenci sayısının De uygun tedbirler oOalınması zaruridir. 1964-65 ders yılında parasız yatılı öğ- renci kontenjanı 2 bin 500'e çıkarıla- caktır. 1964 mali yılı bütçesine bu maksatla gerekli ödenek konmuştur."