YURTTA OLUP BİTENLER yaparak Hükümeti düşürmeye kadar varacak bir kampanyayı arzu ettikle- ri anlaşılmaktadır. Fakat AP. yöneti- tesbit edecekleri politikanın dı- bırakmıyacak- a koymamaktadırlar. oyu veren veya oylamaya katımıyan AP. lilerin derhal haysiyet divanına sevkedilmeleri bu alandaki tedbirler- den birlidir. Ana muhalefet partisinin henüz ke- sin hatları ile açıklanmamış olan aşa- ğı yukarı bu yöndeki (o politikasının AKİS'in piyasaya verileceği Perşembe günü yapılacak Merkez İdare Kurulu toplantısından sonra ayan beyan orta- ya çıkacağı tahmin edilmektedir. Ge- nel Başkan Vekili Saadettin Bilgiç bir AKİS'çiye bu konularda karar alına- cak olan toplantıdan önce fikrini açık- lamıyacağını söylemiştir. Ötekiler Ö teyandan YTP. lideri Ekrem Ali- can AKİS muhabir ile yaptığı ko- nuşmada uzun bir Meclis tatilini ve sa- kin bir, devreyi arzu eder görünmüş- tür Alican Meclisin Temmuz ortala- rında uzun bir tatile girmesi için: e bunu isabetli görüyo- rum. Böylelikle Hükümet daha rahat bileceklerdir. Mebusluk sadece Anka- rada oturmakla olmaz..." demiştir. Alican 17 Temmuza kadar iç politika- da büyük bir dalgalanma olacağını tahmin etmediğini ifade etmiş, Kıbrıs ve diğer meseleler için YIP. nin daha önce açıkladığı görüşleri değiştirme- diğini söylemiştir. Yaz aylarında girilmesi muhtemel sükün devrini —herhalde partisi için — isabetli bulmayan badem bıyık- lı CKMP lideri Ahmet Oğuz ise : «— Yaz aylarında afyonu yutaca- $ız'» demiş, fakat CKMP nin önü- müzdeki devre için manevralara gir- düşünmediğini ihsas etmiştir. Oğuz Hükümeti düşürmek gerekiyorsa bile buna matuf bir davranışın «milli iradenin ekseriyetini temsil ettiğini id- dia eden partiden" -yani AP. den- gelmesinin daha doğru olacağını kır- gın bir dille anlatmış ve şöyle demiş- tir : «— Reylerin ağırlığını taşıyanlar bir şey istemezlerse bir şey olmaz. Bi- zimkisi sadece fikir (söylemek olur. Ama bize fikrini söyle derlerse, 'bu şekli idare Türk devletinin bekasını tehlikeye götürür, deriz." Oğuz Kıbrıs hakkında fikrini de kendine mahsus kestirme siyasi dille, «Allah rahmet eylesin. Bir gün hep beraber cenaze namazını kılacağız..» şeklinde özetileyivermiştir!... AKİS/12 Ufaklıklardan MP. ise muhalefet partileri içinde en derin sükuna dal- mış görünenidir. Hasta olduğu söy- lenilen Bölükbaşı bugünlerde Ankara - ya gelmemeyi daha uygun bulmakta- dır. Amerika seyahati arefesinde en sert çıkışları yapmakta kusur etmeyen Bölükbaşı, seyahatini tamamlamış bir İnönü'nün elde edilen siyasi ve hukuki mesafeleri izah etmesini Mecliste otur- duğu yerden sessizce dinlemeyi belki- de şanına uygun görmemiştir.. Netice olarak, bu devrede muhalefet Dal Dlemiidie görülen ortak davranış u Ne olur ne olmaz bir karışık- lık çıkarsa ben önü almıyayım. larsa bu ni bunu ispat edebile- ceklerdir. Yorgunluktan mütevellit oObir mide sancısı İle uğraştığı bir sırada AKİS kanlığı kuruluşu gibi larda çalışacağını ifade etmiş ve: «— Bunları geniş geniş, rahat ra- hat görüşeceğiz, o hazırlayıp Meclise sevkedeceğiz..» demiştir. Bütün bunlara rağmen 17 Temmuza kadar muhalefet partilerinden birinin Valiler ve Plâncılar toplantı halinde 2X2 -4 Sen sağ, ben selâmet B durumda, bir o fevkaladelik ol- mazsa Meclisler 17 Temmuzda uzun tatillerine gireceklerdir. Bunun sonucu, önümüzdeki yaz aylarının hem partiler, hem de Hükümet için «içe dönük» bir devre olmasıdır. Partiler kendi iç meseleleri ile uğraşacaklar, bu meyanda AP. ve CHP. büyük kon- grelerini yapacaklardır. Böyle bir sükün devresine girilirse Hükümetin de daha rahat ve randı- manlı bir çalışma göstermesi elisi melidir. Sözlü sorularla (o uğraşmak hergün Meclise gelmek mecburiyetin den kurtulacak olan Bakanlar eğer gerçekten bir şeyler yapmak istiyor- girişeceği bir manevranın diğer par- tiler tarafından da rekabet Konusu o- larak kızıştırılması ile madık sun'i gelişmeler yaratılabileceği hesap lanmakta ve gelecek devre için yapı- lan çok kesin tahminler ihtiyatla kar- şılanmaktadır. plân Uyan Sunam uyan! pie boğucu öğle sıcağı, içeride dolu midelerden yükselen uykusuz- luğa isyan, kapanan göz kapakları, öğ- leyin yarım saat olsun e. olmanın verdiği mahmurluk...