YURTTA ları çözmek üzere arabuluculuk ya- pabilmelidir. Bu usul, Birleşmiş Mil- letler oOAnayasanının 33. maddesi ve Kuzey Atlantik Anlaşmasının 1. m desi hükümlerine uygundur." Kostopulcs cevap veriyor Yunanistan (Dışişleri Bakam Kosto- pulosun yaptığı konuşma isa daha çok Erkine bir cevap mahiyetinde ol- du. Kostopulos, sözlerine, Türkiye-Yu- nanistan münasebetlerinin bozulma - tının sebebini izah etmek istediğini OLUP BİTENLER, fasla durmayarak, meselenin NATO tarafından ele alınıp (o alınamıyacağı meselesine geçti. Kostopulosa göre konu, Birleşmiş Milletlere aksetmiş bulunuyordu. Bu sebeple NATO'nun aynı meseleyi görüşmesi gereksizdi. Üstelik Kıbrıs, NATO üyesi de değil- di. Anlaşmaların o tatbiki meselesine gelince, esasen Zürih ve Londra an- laşmaları bizzat o Türkiye tarafından ihlâl edilmişti! Kostopulosun, bu yeni iddiasına Türk dış politikasının idare edildiği yer : Tekke söyliyerek başladı ve "Bundan sorum- lu olan Türk Hükümetidir" dedi. Bu ağır ithamına gerekçe olarak da. Tür- kiyenin bazı İstanbullu rumları pat- rikhane mensuplarını sınır dışı etmiş olmasını gösterdi. o Doğrusu bu kadar hafif bir ma hiç kimse beklemi- yordu. Delegeler, bir süreden bert Kıbrısta türklere karşı girişilmiş olan katliamı hatırlamaktan kendilerini a- lamadılar. Rum Bakan, bu konu üzerinde pek AKİS/S Başbakanlık mesnet olarak ileri sürdüğü gerekçe de ilkinden pek farklı olmadı. Bakan: adaki türk alayı yetini de- giştirmiş ve bu alay, Birleşmiş Millet- ler Kuvvetleri eline verilmemiştir; Bu ise anlaşmaların İhlali demektir", de- di. Anayasa ihlâl ediliyor, türk cema- atinin bütün hakları ellerinden almı- yor, çocuklar, kadınlar (öldürülüyor, evler, tarlalar yıkılıyor ve bunlar an- laşmaların ihlâli niteliğinde kabul e- dilmiyordu da türk alayının yer de- Siştirerek birkaç kilometre kuzeye SEÇMESİ “anlaşmaları ihlal" oluyor- du! Kestomilar. ithamlarını bu derece çürük gerekçelere (o bağladıktan sonra bu sefer adam İstikbali (o konusuna geçti ve "— Bugün Adada bit Ekseriyet - ugün Azınlık meselesi vardır. Kıbrısta bir an fince demokratik nizam kurulmalı ve ekseriyet (o idaresi altında azınlık haklan korunmalıdır" dedi. türklere ,tanınacak hakları, unuttuğu veya hatırlamak istemediği bir husus vardı ki o da, bu türlü hak- ların Kıbrısta nedense sadece kâğıt üzerinde kaldığı ve tatbikatın daima başka şeklilerde tecelli ettiği idi! Bakanların sözleri Kostopulostan sonra bu konu ile ilgili olarak söz alan Bakanlar ve özellikle Belçika Dışişleri Bakanı Pa- ul Henry Spaak, türk tezini destekler mahiyette konuşmalar yaptılar ve ko- Konseyinde görüşülme- si gerektiğini söylediler. o Yunanistan Dışişleri Bakanı, tıpkı kulis faaliye- tinde olduğ gu gibi. gene başarısızlığa gradı eski yunan “hristiyan devletlerin yer alması" gibi, Piyer sloganlar, istediği o müspet doğması için kâfi gelmedi. Lermit ağzı havanın Yunan tezine son darbeyi. Amerika Dışişleri Bakanı Dean Rusk'ın yap- tığı konuşma teşkil etti. Toplantının sonlarında söz alan Rusk: değerli müttefik Dışişleri Bakanı öyle şeylerden bahsettiler ki. bunlar içinde savaş da var O halde ittifakın görevi, kan dökümünü ön- lemektir. Ondan sonra bir hal çaresi bulunur” dedi. öylece, oyunan delegasyonunun bütün direnmeleri boşa çıkmış ve me- selenin NATO tarafından ele alınma- sı kesinleşmiş oluyordu. Oturuma, er- esi' gün devam edilmek üzere saat 1330 da ara verildi. İki kızgın Bakan, Erkin ve Kos- topulos, o gece Kraliçenin sarayında dekor içinde verilen bu ziyafette, gün- düzleri çetin ve yüklü bir gündemin çerçevesini aşamıyan Dışişleri Bakan- 1 üme bir araya gelip şu- radan buradan konuşuyorlar, verdiği rahatlıkla een gi kolayca tartışabiliyorlardı. bir hava 'içinde, bir aralık. Yunanista- run NATO nezdindeki devamlı temsil-