22 Mayıs 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

22 Mayıs 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dernekler Batı demokrasilerinde derneklerin, özellikle meslek te- kadar sosyal bir takım olaylarda küçümsenemiyeeck bir rol oynarlar. Memleketimizde de, meselâ gençlik teşekküllerinin son yılların politik olaylarında önemli bir rol oynadık. ları ve birçok meselelerde kamu oyunu etkiledikleri bir gerçektir. Yeni çıkan sosyal kanunların da, yakın bir ge- lecekte, meslek teşekküllerinin daha fasla güçlenmesine yardıma olması beklenmekledir. Fakat ben burada daha çok derneklerden, bunların içinde ME kek en önde giden kadın derneklerinden söz etmek istiyorum. Son bir ay içinde, Ankarada, birçok a derneklerin kongreleri yapılmış, raporları okunmuş, tenkitler din lenmiş, derneklerin lehinde ve aleyhinde pek çok söz söy- lenmiş, bunlardan bazıları basma geçmiştir. Bizde der- nekler ne âlemdedir? Bütün mesele bir kova su içinden balık tutmaktan ibaret Mid Derneklerin son birkaç yıl içinde, toplumumuza yepyeni bir hava getirdiği bence muhakkaktır. Bu yenilik, aMlani toplum meseleleri ile hergün biraz daha fazla uğraşmaya, toplumun derdini benimsemeye götüren bir yeniliktir Bu yenilik, kişiyi dal- ma yeni ilgilere, onu her yaşta yararlı, dinamik olmaya. yeni birşeyler öğrenmeye yönelten yeni olanakların, her- kesin ayağına götürülmesidir. Yani dernekler hem toplum, hem kişi bakımından yararlıdır. Toplumdaki bütün dert- lerin ancak devlet baba tarafından halledilebileceğimi ve aksi halde kişisel çabaların lüzumsuz ve hatta zararlı ola- bileceği fikrini savunanlar, misal olarak da meselâ var- dıma muhtaç çocukların şunun bunun nafakası, ile iyi bir şekilde yetişemeyip, bir takım altsanma duyguları neğin, ihtiyacını duyduğu (kanunlar meselâ benekli bir bluzla değişik be- için tasarılar hazırladığını (o belirtti. (o nekli bir etek veya kareli bluzla ezgi- Dernek, bunları televizyon, radyo" ve li etek beraber giyilmez, çeşitli vasıtalarla halka intikal ettir- osenler, gelişigüzel na kapıldıklarını anlatanlar, yardım yapmayı bir gösteriş vesilesi olarak kabul edenler de vardır. Bence burada bir meseleyi diğerinden ayırdetmek lâzımdır. Elbette ki gö- nüllü derneklerin, sosyal yaraları tek başına ve her za man en mükemmel bir şekilde sarması beklenemez. Dev- let baba toplumdaki büyük dertlere sistemli bir şekilde el atacak, meselâ kimsesiz çocuğun, yardıma muhtaç ço- cuğun, üstün başarılı çocuğun yetişmesini (o sağlıyacak, köy dâvasını şurada burada kurulmuş birkaç gönüllü eki- bine terketmiyecektir. Fakat yürütülen bir sistem içinde bunlardan faydalanmayı da sağlıyacak, kuru devlet mü- esseselerine gönüllünün sıcak ilgisini çekecek, memurla halledemediği birçok meseleleri, meselâ çocuk bakımı 'cin şefkat ve sevgiyi bu gönüllüden alacaktır. Bir çocuk ba- kımevindeki memurların yüzlerle çocuğa ayni sevgiyi gös- termeleri mümkün değildir. Halbuki bu müesseselere sır sevgi vermeye giden, çocukları okşayan gönüllüler bunu. istedikleri için yapmaktadırlar. İlmi tecrübeler göster- miştir ki, her türlü bakımı olan ve en iyi gıdayı alan, ta- kati müessesede memur bakıcılardan başka kendileriyle ilgilenecek kimsesi olmıyan çocuklar, maddi mahrumi- yetlere rağmen sevgiye sahip olanlardan çok daha yavaş bir şekilde gelişmektedirler. Derneklerin en yararlı obir tarafları da toplumdaki dertleri deşmeleri, bu konuda kamu oyunu hazırlamaları ve devleti harekete âdeta zorlamalarıdır. Dernek çalış- malarında gösteriş payı var mıdır, yok mudur? Eğer bir gösteriş merakı varsa ve kendisine böyle faydalı bir yol bulmuşsa, bu kimseyi ilgilendirmemelidir. Ancak, gönül- lülerin de bilgi ile çalışmalarını sağlıyacak kurslar açıl- malı, lüzumsuz mesaiyi Ö , “derneklerarası işbir- liği" sistemi bizde de işliyecek şekilde kurulmalıdır. Jale CANDAN tefek değişiklikler de aynı cereyan- dan doğmaktadır. Meselâ şık bir ka- dın çok ucuz bir şömizye elbise satiri almakta ve bunun yakasını veya kol- değişik de- yanyana getirile- dikten sonra, mahalli idarelere veya parlâmentoya, bir taraftar vasıtasile sokmakta, bu kanunların geçmesi için gerekli' ortamı hazırlamaktadır. Der- nek, seçimlerde adayları halka tanıt- makta, kimin şimdiye kadar neler yaptığını veya yapmak tstediğini be- lirtmekte, fakat bunun ötesinde par- tli bir propaganda (gütmemektedir. Hükümetten maddi veya mânevi hiç- bir yardım kabul edilmemektedir. Ta- viz vermemek için bu, şarttır. Politika- cılar. Derneğe büyük saygı duymak- tadırlar. Son kongreye Başkan John- son da katılmıştır. Moda Giyimde kişilik Hiç duyulmamış bir moda bu mev- sim modeliere, modellerden de so- kağa geçmiş bulunmaktadır: Eskiden, mezdi. Bugün kareli bir etekle çizgili bir bluz veya aksi, bir emprime e€- tekle başka desenli bir emprime oluz. yakıştırmak şartı ile, omtikemmelen yanyana gelmekte, pek de güzel dur- maktadır. Tabii, bu seçimi yapmak zordur. Hiç olmazsa, renk armonisi- nin üzerinde durmak şarttır. Dikkat edilecek bir nokta da değişik desenli blüz-etekleri bir noktada ( birbirine yaklaştırmaktır. Bu, meselâ bluza e- yerine leke yaptığı için misafir bu- lunduğu evden iğreti bir etek veya bluz ödünç alma durumundan kur- tulmaktadır. Mizah, buluş, yenilik ve bir o nevi sanat denemesi, dekorasyon modası gibi, yaz modasını da etkilemektedir. Hazır elbiselere yapılan ilâveler, ufak kapaklarını değiştirmekte, buna ken- di kişiliğini verebilmektedir. TAHİR KUTSİ MAKAL "Yılın gazetecisi" İÇ GÖÇ seçtiren eser (Memleket röportajları) Kitapçılarda arayınız. Han: 16 Cağaloğlu — İSTANBUL TOPLUM YAYINLARI- Aydınlar (AKİS — 559) AKİS/25

Bu sayıdan diğer sayfalar: