YURITA OLUP BİTENLER içinde katledilmeleri karşısında hare- ketsiz kalmayacaktı Ayranı yok içmeye Bu beklenilirken, haftanın başında Lefkoşeden gelen bir haber çok kimseyi biraz hayrete düşürdü, daha çok güldürdü. Yarı resmi Kıbrıs Haberler Ajan- sların-bildirdiğine göre. kıbrıslı rum liderler çeşitli Ülkelere (o başvurarak bombardıman ve avcı uçakları, tor- pitolar ve diğer ağır savaş araçları satın almak istediklerini bildirmişler ve bunların bazılarıyla bu konuda gö- başlamışlardı. "Yet- özün bakılırsa. Diğer tedbirler birer birer alına- a sayılabilirdi. de sırası geldikçe, Bu haber yayınlandığı zaman A- dadaki geçimsizlik yüzünden Kibrisin ekonomik durumu son derece sarsıl- . Bir zamanlar baharın ilk gü- birlikte Adaya galen turistler Kıbrısın dolaylarından bile geç- ticaret hayatı ölü bir düzeye düşmüş, tarım ürünleri daha tarladan kalkmadan telef olup gitmiş- ti. Rumların bu durumdan duydukla- rı hoşnutsuzluk Oo hergün biraz daha çoğalırken Makarios ve çetecileri şim- di uçak ve savaş gemileri başta ol- mak üzere, ağır savaş araçları satın alime kid söz açıyordu! u bildirilenler doğruysa, ya- nı Kıbrıs rumları gerçekten uçak, sa- vaş gemisi, tank ve benzeri ağır savaş araçları almayı düşünüyorlarsa, acaba parayı nereden ilk akıla gelen ama Yy zayıf bir ata para yatırdığı şimdiye kadar pek gö- rülmüş şey değildir. Geriye, akla en yakın gelen ihtimal olarak, bazı para babası yunanlılar kalmaktadır. Dün- yanın dört bir tarafına yayılmış bu pa- ra babalarının sayın hiç de az değil- dir. Zaten onların sayesindedir ki Makarios yıllar yılıdır fırtınalı havada Sovyetler Moskovanı gemisini yürütmeyi başarmaktadır. Türkiye İstanbulda zararlı dolaplar çeviren bazı yunanlıları sınır dışı mı etmektedir, bu para babaları der- hal kollan sıvayıp kesenin ağzını aç- makta, ertesi gün bütün dünya bası- nında türklerin İstanbuldaki ramlara baskı yaptıkları hakkında sütun sütun yazılar çıkmaktadır. Türkiye ram pat- rikliğinin fesatlarını önlemek için ha- zı tedbirler almayı mı düşünmektedir, gene bizim para babaları kesenin ağ- zını açmakta, dört bir taraftan türk- AKİS/14 Makarios Arşövek Paçası sıkıştı lerin din adamlarına, nışları konusunda mektedir. Ancak na davra- yatlar yüksel- , eğer İserçekten Kıb- rıs anlaşmazlığı çıkarlarına uygun Türkiyenin görüş ve şerefli bir çözüme bağlanmadıkça, gökten Tanrı inse, ramlar türk süngüsünün gölgesinden kurtulamayacaklardır. isteyenin bir yüzü.. Nitekim, geçen hafta başında Ma- gosada iki yunan subayının ölü- müyle biten olaydan sonra, rumlar pek ağızları yanmış olmalı ki türk- lere karşı dişe dokunur hiçbir hare- kete geçemediler Yalnız arkadan adam vurmakla şöhret yapan rum çeteciler Lefkoşe dolaylarındaki türk köylerin- de silâhsız bir türk öğretmenini vur- dular, o kadar.. Bunun yanısıra da. korkak kahramanlara has bir taktik- le, orada burada yaptıkları baskın- larla işinin gücünün başında çalışan, silahsız türkleri kaçırmaya devam et- tiler. Rumların geçen Aralık sonun- dan bu yana kaçırdıkları türklerin sayısı bu hafta 92'ye yükseldi. Bunla- rın 42'si, geçen hafta Magosa olayın- dan sonra kaçırıldı ve hem türk li- derlerinin, hem de Birleşmiş Millet- ler sorumlularının bütün gayretlerine rağmen, 20 Mayısa kadar serbest bı- rakılmadılar. Bunlara ek olarak, bu hafta içinde, Türkiyeden Kıbrısa gi- den 14 kıbrıslı türkten 10'u Lefkoşe hava alanında rumlar tarafından tevkif edildi. Kıbrısta bir yandan silâhsız türk- lerin kaçırılması devam edip gider- ken, diğer yandan iyilik meleği ve ba- rış havarisi rolündeki Makarios da, ramların bu hareketlerini beğenmedi- ğini açıkladı ve kaçırılanların derhal serbest bırakılmasını istedi. Gene Ma- kariosun söylediğine göre. Lefkoşede bir türk gazetecisini kaçırmak isteyen iki rum tevkif edildi ve yargılanmak üzere mahkemeye verildi. Fakat Kıb- rs ramlarının şaşkınlığına bakmış ki, bir yandan Makarios bunları söyler- ken, diğer yandan ram polisler de o- layı büyütmemek gerektiğini, çünkü türk gazetecisinin bir yanlış anlama sonunda kaçırılmak istendiğini açık- liyorlardı. Geçen hafta Kıbrısta hem türk- leri hem rumları, hem de Birleşmiş Milletler görevlilerini meşgul eden ö- nemli meselelerden biri de, yunan subaylarının ölümü olayından sonra yükleme ve boşaltmaya kapatılan Ma- gosa limanının tekrar çalışmaya açıl- ması meselesi oldu. Bilindiği gibi, bu olaydan sonra türkler surlar içine çe- kilerek muhtemel ram saldırılarına karşı mevzi almışlar, buna karşılık ramlar da liman çevresini alabildiği- ne tahkim etmişlerdi. Bunun üzerine Magosaya gelen barış kuvveti komu- tanı General Gyani önce ram lider- lerle görüştü, sonra da türklerler te- masa geçti. Zaten ramlar bu olayın nedenleri derinleştirildikçe kendi a- leyhlerine yeni gelişmeler olmasından korkuyorlardı. Gerçekten, surlar için- de ölen yunan subaylarının orada ne aradıkları, neden yanlarında silâh ta- şıdıkları konularında hiçbir akla ya- mışlardı. yaptığı aracılık bu hafta başında ilk semerelerini verdi ve liman yavaş yavaş eski imi kazanmaya baş- ladı. Limana barış kuvvetlerine men- sup bir irlanda taburu Te türk ve ram eri de bir ikişer iş başı yaptılar. Tuomiojadan ne haber? Kıbrısta türklerle rumlar arasında- ki gerginlik bir yandan böyle ağır aksak sürüp giderken, diğer yandan 'iyimser arabulucu Tuomioja da, niha- yet bu hafta sesini duyurmaya başladı. Geçen ay içinde Ankara Atina ve Londrada görüşmeler yaptıktan son-