Kanunlar İcra-İflâs tasarısı ü iş âlemini Kıbrıs meselesin- bunun neticesinde de huzursuzluğun sonu gelmemektedir. Yayınlanması beklenen kanunların başında tabii ki İcra İflâs Kanunu- nu tadil eden tasarı gelmektedir. İcra İflâs Kanunu, 1920 yılında o Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edil- miş, 12 yıl sonra 1932 de, sonra da 1940 da değişikliğe (o uğrayan kanun, hiç bir zaman ihtiyacı karşılamamış, daima piyasa ihtiyaçlarına göre de giştirilmesi istenmiştir. o Bu kanunu tâdil için ciddi çalışmaların 1930 yı- lında başladığı görülmektedir. Bu ça- lışmalardan bir netice alınamayınca, bu Sefer konuyu Toptancı Tücarlar Demeği ele almıştır. Ancak tasarının. Ticaret Odası, üniversite. Hükümet ve piyasanın iştirakiyle kurulan komis- layacak olan bu tasarının kanunlaş- mamasının hem resmi, de özel sektörde meydana getirdiği e saymakla bitirmeğe a gerektir. Fakat kısaca belirtmek ge- rekirse, alacaklının hakkını korumayı olması, aklın alacağı iş değildir. Bir taraftan iş âleminde muazzam bir çekingenliğe ve dolayısıyla durgun- luğa, bir taraftan o sosyal bakımdan büyük bir ahlâk sarsıntısına, bir ta raftan da ödenmeyen borçlar dolayı- sıyla alacaklının o bilançosunu icarla kapatamamasından ohazinede o gelir kaybına sebebiyet veren en sakat ka nunun çıkmamasını sağlamak üzere sebebi olarak öyle söylentiler dolaş- maktadır ki, bunları dinleyince, in- sanın, hayretten ağzı bir karış açık kalmaktadır. Söylendiğine göre İstan- bul, İzmir gibi bir-iki şehir müstes- na, diğer şehirlerin tüccarı tamamen alacaklı durumda oldukları için. bun- lar İcra İflâs Kanununun değiştiril- mesini kafiyen istemezlermiş. O böl- A LE E M gelerin ii seçmenlerine şirin gözükmek için İ İflâs Ka- nununun çakmammağığı "sağlamak üzere ellerinden geleni yaparlarmış! Bu, olacak iş değildir. Ama itiraf etmek lâzımdır ki, bir kanunun onbeş yıldanberi değiştirilmesine çalışılması ve onbeş yıldanberi değiştirilememesi de olacak iş değildir! Öteki tasarılar Bu, nesidir. Bunun gibi nicenice tasarılar Mecliste kuyruğa girmiş beklemekte- dirler. Meselâ, kalkınmanın sağlana- bilmesi için, sermaye piyasasının te- şekkülünün gerektiği aşikârdır. Bunun için de Menkül Kıymetler ve Kambi- yo Borsaları Kanununun tâdili gerek- mektedir. Bu kanun 1929 yılında çı- karılmış, 1946 dan beri de değiştirilme si için üzerinde çalışmalar yapılma- ya devam edilmiştir. Menkül Kıymet- ler Kanununu tadil için çalışmalar onsekiz yıldanberi devam etmektedir. Bunun ne demek olduğu tasavvur e- dilebiliyor mu? Onsekiz yü önce İkinci Dünya Harbi bitmiş, yerle bir olmuş Avrupa memleketleri oObu onsekiz yıl içinde kalkınmışlar, birer mesut ülke haline gelmişlerdir. Onsekiz yıl önce ilkoku- lu bitirmiş bir çocuk, bugün 30'una basmış orta yaşlı bir adamdır ve Men- kul Kiymetler ve Kambiyo Borsaları Kanununun değiştirilmesi çalışmala- rına kariyerini yapmış bir ilim ada- mı veya siyasete atılmış bir millet- vekili olarak iştirak etmektedir!.. Onsekiz yılda nesiller işleri başka nesillere devretmişler, dünya yeni bir dünya olmuş, biz hâlâ Menkul Kıymet- ler Kanununu tâdil eden tasarıyı yü- ü sokamamışızdır! | İnsana bu durum, ilk anda normal gibi gelmek- r ama, meseleyi biraz düşününce ümitsizlikle ürpermemeye imkân yok- tur. Kalkınma plânının özel. sektör his- sesine düşen kısmının realize edilebil- mesi, piyasaya çıkmamış servetlerin iş âlemine aktarılabilmesi ile kaabil o- lerin ihraç edecekleri menkul kıymet- lerin Borsaya kaydedilmesi mecburi- yetini getirmesidir. Ayrıca, sermaye şirketlerinin tahvil alıp satarken Bor- sadan geçirmeleri mecburiyeti de ta- sarıda yer almış bulunmaktadır. Böy- lece, tasarı kabul edilecek olursa, hal- ne ilgi birdenbire, görülmemiş şekilde artacaktır. Ancak, bütün bu hususların sağ- lanabilmesi için, oonsekiz yıldanberi tâdiline çalışılan, bunun için beş ta- tarı hazırlanan altıncısı da 4-5 yıl- AKİS/21