YURTTA zamanında bir deprem ile yeniden hasara uğradı ama, imparator, kub- beyi İsidorosun o yeğeni kü üçük İsi- dorosa baştan yaptırttı ve önceki basık olan kubbeyi (oyirmi okadem daha kaldırttı. (Bu arada, esas fil ayaklarının (o dayanakları da iyiden iyiye elden geçirildi. yı anın içi ans (o sanatı- va zenginlikte o süslenmiş- er, renkli mermerler, ü ildişi ee gümüş ve altınla ya- pılmış eşya, değerli taşlar, en ağır işlemeli kumaşlar kilisenin benzer- SİZ mimarisini bütünlemektedir. n tavanları altın zemin ia dekoratif göbekler, Kali ozaikler, renkli c taşlarla yapılmış (o haçlarla ile miştir. Bunlardan bir ni ei mecit zamanında Ayaso mur edilen omiler cile yağlı boyayla ye bizans taklidi tiflerle kapatılmıştır. Büyük teksin kapısının üzerindeki taht üstünde oturan Meryemi gös- termektedir. e Kucağındaki İsadır. (o Meryemin solunda duran imparator büyük Kostantin, sağındaki de imparator o Justinien- dir. Kostantin, Meryeme bina ettiği şehri, Justinien de yaptırdığı mabe- di mücessem şekilde takdim etmek- tedirler. Fatih ve Ayasofya Salı günü Fatih Mehmet, o Ayasofyaya büyük bir saygı ve hüşü. içinde gir- di... Halk, şehrin düştüğü gün, bü- yük kiliseyi son bir umutla doldur- muştu. Başta papazlar olduğu hal- de herkes, «büyük mucize» yi bek- liyordu. alkın inanışına göre, türkler büyük Kostantin sütununa kadar geldiklerinde gökten bir me- lek inecek ve e sara. aye bir daha dönm R dâki anayurlarına “ekip demek lerdi. iç bir zaman görçükleşmedi 0 >türkler, Ayasof- yan apılarını arak içerdeki halkı teslim aldılar. “Sehrin anıtları- nı seyreden Fatih Sultan Mehmet, en son Ayasofyaya geldi. dar kudret ve kemiyyet ile ki cihan mülkünde şunun gibi asar etmemiştir» dedi ve e e çevrilen (o Ayasofyada ilk hükümdar namazı | Haziran 1453 yılında ki- lindi. OO zaman tasvirlerden bazıla- e ve kilisenin mihrabı ile e enleri âyinleri- ne ait eşya kaldırı Bundan sonraki o yıllarda Aya- sofya sürekli bir şekilde cami ola- rak kullanıldı ve Mimar Sinan, ca- mie iki minare ekledi. Ayasofyayı süsleyen padişah I. Mah- muttur. I. Mahmut, "mahfel-i hümâ- yünu tecdiden» yaptırttı ve camiin AKİS/12 OLUP BİTENLER. İstanbulda bir fetih yıldönümü kutlanıyor u yıl tadı ii büyük bir kütüphane kurdurt- Fakat, Ayasofyaya gösterilen ili ve yakınlık zamanla azaldı ve cağının servet ve hayır sahipleri ha- rap olmaya yüztutmuş ( şaheserleri tamir yerine, kendi adlarına cami- le mescitler yaptırmayı tercih etti- ülmecit, o yapı yeniden in. 1847 yılı nda mimar Fosati kar pa memur etti ve bu iŞ iki yıl sürdü. Ayasofya, 1 Şubat 1935 tarihin- Sel pe haline getirildi ve ziyarete “Gençliğin sesi serüvenden sonra yeniden bend ii ee ge a vE sofyan rak o açılması me- Seli, basim olduğu bi gençliği de ikiye ayırdı e cami olsun gibi AES bir. pi sarılmış- ların yanında oaklı başında olanlar ma e “e ses, M.T.T.B. den enel başkanı Yüksel. Çengelden oldi: «Ayasofya, lerle müze haline getirilen bu eserin, Bu konunun İstismarında hiç bir fayda görmüyorum.» başka olacak Genel Başkan Çengelin ardında yer alan M.T. yetkilileri de ay- ni fikri savunuyorlardı. Sek- reter Ersin Ertekin, anın müze veya cami olarak le sında bir fark olmadığını o belirtti. Cumhuriyet devrinde büyük emek- lerle müze haline getirilen bu e silbaştan değiştirilerek cami olarak kullanılması gerek sanat, o gerekse yeme bakımdan O mahzurlu ydu. aa gri kilise değildi ki vi olsu M.T.T.B. Turizm Müdürü Çetin Kayra da konuyu kendi açısından görüyor ve tarihi bir eserin tahrif edilmesinin bize hiç birşey kazandır- mayacağı, aksine, müze. olarak turis- tik yönden daha ço 5 iy ağ "Tür p vunu ©, geleceğini turizme bas am b ül- edir. Ayrıca, yurdumuza gelen tu- ristin görmeyi arzuladığı (o yerlerin başında da Ayasofya (ogelmektedir» diyordu Eski M.T.T.B. Başkanı Selim Şenay ise, fikrini, o «Ayasofya bize tarihin bir yadigârıdır. Onun aynen