MUSİKİ Haberler ize hartalar mevsimin son konserlerin tanık olacağız. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası her yıl olduğu gibi bu yıl da yurt içi gezisine başlamak üzere Mayıs ayın- da Ankara dışında bulunacak... Ana- dolunun gerçek sanatın hasretini çe- ken nice kasabalarında belki yine ya- rım düzinesi 60-70 kişilik obir müzik topluluğunun hep birlikte çaldığını ilk defa izlemek fırsatına kavuşacak. Bu hizmet belki "batı sanat müziğini türk halkı arasında yaymak" amacına he- men ulaştırmayacak ama, bu konser gezilerinin, günün birinde Suna Kan- ların ,İdil Biretlerin, Ayla Erduranların bu toplum içinden yetişmesinde, ger- çek türk müzik sanatının günün birin- de atılan temeller üzerinde yüksel- mesinde önemli bir yeri olacak. rkestranın yaz aylarında girişece- Oği bellibaşlı sanat hareketlerinden birisi de hemen hemen kesinleşmiş gibi: Lübnanın Baalbek tarihi hara- belerinde oOher yıl tertiplediği sanat şenliklerinde -diğer birçok ileri ül- kelerin orkestraları yanında- orkest- ramız da yer alacak Esas görevi verilecek balet temsillerinin Oo müzik eşliğini yapmak olacak, ayrıca bir de konseri var... Üyeler şimdiden bu gö- Teve kendilerini hazırlamakla meşgul- ler, o günlerin heyecanı şimdiden ya- şanıyor gibi! Ave Erduran ile Guy Fallot Salı ak- şamı da Brahmas'ın ikili konçerto- sunu çaldılar "İkili resitâl'den sonra “ikili konçerto"! Şef kürsüsünü genç yönetici Hikmet Şimşek doldurdu. Or- kestranın yönetimini biran bile elin- den bırakmak istemez görünen Les- sing'in İstanbula Figaronun Düğünü operasının müzik idaresi için gitmesi- ni fırsat bilen Şimşek bunu iyi bir şe- kilde değerlendirdi. rkestramızın emektar ve değerli kon- O zertmayster'i Sedat Ediz Cumarte- si günü verilecek Üniversite ve Halk Konserinde orkestrayı bizzat yönete- cek, bu konsere solocu olarak da yi- ne Ayla Erduran katılıyor. Ayla Erduran Sihirli melodiler Resitali verenler : Ayla Erduran (Keman), Guy Fallot (Viyolonsel) Mithat Penmen (Piyano) Resitalin yeri : Ankara Konser Salonu. Günü: 10 Nisan 1964 Cuma, Saat 20.30 da. Program : İki sanatçının değişik çalgılarla katıldığı (bu ikili resitalin programında "Üç Biler" denilen Bach, Beethoven ve Brahms'dan sonatlar vardı: 1. Beethoven: La majör viyolonsel sonatı, 2. Brahms: La majör keman sonatı. 3. Bach: La minör solo keman sonatı. 4. Brahms: Fa majör viyolonsel sonata. Fazla olarak: 5. Bach: Solo keman için adagi e. Bach: Org için koral prelüd'üi ün viyolonsel'e uygulanmışı. Resitalin özellikleri : Türkiyenin bugüne kadar o yetiştirebildiği (o bir avuç ve gerçekten değerli müzik sanatçısından birisiyle ünlü bir fransız viyolonselisti birarada dinlemek fırsatına ulaştığımız bu ikili resital "klâ- sik çağ" bestecileriyle bu Oo geleneği devam ettiren, fakat (obestelerine şekil yönünden değilse de ruh ve anlam bakımından romantikliğe doğru bazı yenilikler getiren Brahms'tan eserlere ayrılmıştı. Ankarada ilk defa dinlediğim bu fransız viyolonselist keşke Torteller gibi bir yurttaşından hemen sonra - hem de ayni salonda - çalmak bahtsız- lığına uğramamış olsaydı... Beğendiklerim : Bu ikili resitalde kimin ötekini ankaralı dinleyicilere "takdim" ettiğini pek anlayamadım ama, her iki sanatçı da normalin üze- rinde basan sağladılar. Genellikle söylemek gerekirse, Ayla birinci bölüm- de, Fallot ise, ikincide daha iyiydiler. Resitalin beraberlik gösteren yönü de burası olsa gerek: her iki sanatçı da Brahms'ı diğerlerinden daha olumlu bir şekilde yorumluyorlar! Beğenmediğim : Böyle, okul müsamerelerine (oObenzeyen ikili resitallere neden lüzum görüldü, bilinmez? Oysa ki, ne Aylanın, ne de Fallot'nun des- teklenmeye ihtiyacı vardır. Üstelik bu yüzden programdaki bestecilerin sa- yısını kısıtlamak gerekmiş, sanatçıların çeşitli ekolleri hakkında ne düşün- düklerini izlemek imkansızla: Sonuç : Herseye rağmen ikili resimi -yine salonda pek azınlıkta kalan, salonun dolmasını sağlayamayan - müziksever dinleyiciler için doyurucu bir sanat şöleni oldu. Aylanın kemancılarımız arasında şampiyonluğu bu yıl da elinden bırakmadığını, olağanüstü yayı ve çok temiz seslerle çaldığı par- çalara teknik gücüyle kişiliğini de katmasını bildiğini özellikle belirtmeli- yim. Yalnız Bach'ta bana biraz kuruydu gibi geldi... Guy Fallot da iyi bir sanatçı; tekniği olağanüstü olmamakla beraber müzikçi yönünü yansıtabilmek için yeterli sayılır. Özetle resital belirli bir seviyenin üzerindeydi, bunda hiç şüphe yok ki piyanoda eşlik eden Mithat Fenmenin de payı büyüktür. Daniyal ERİÇ AKİS/38